Fıtri Eğitim Modeli İhtiyacı

Süleyman Küçük

İslam 1400 yıldır bütün insanlar ve bütün zamanlar için geçerli siyaset, iktisat ve fıkıhtan oluşan hukuki sistemi olan bir din olmasına rağmen, maalesef 200 yılı aşkın bir süredir bu düşünce, Müslümanlarca hayata geçirilememiştir.

Bunun en nemli nedenlerinden biri, seküler laik sistemlerin Müslümanları idare edebilmek için kurdukları resmi eğitim kurumlarıdır.

Müslümanlar için batılı eğitim sistemleri, ilahi nizamı terk etmeleri veya en azından unutmaları için kurulmuş tam anlamı ile bir tezgâhtır.

Bu anlamda bir başka tezgâh, diyanet ve ilahiyat camiasına karşı veya karşılık olarak diyanet ve ilahiyat camiası olarak kurulmuştur.

Müslümanlar bu tezgâhlar ile vahye dayalı İslam ile hayatta uymaları gereken kanunların izin verdiği ölçüde uyacakları İslam arasında kalmışlar, ortaya çıkan farkların artması ile de, inanç yönünden bir nevi kriz içine itilmişlerdir.

Yaşadıkları her gün farklı alanlarda dini açıdan delilsiz, temelsiz ve bir o kadar da yanlış olan uygulamalar dayatılınca, eğitiminin bir an önce tamamlanması isteğinin ağırlığı altında, şahsiyet ikilikleri yaşamaya başlamışlardır.

İslam dininin hakikatinin, bu gün Müslüman toplumların yaşamakta olduğu gerçeklikle hiçbir şekilde bağdaşmadığı ve dini ilimlerle uğraştığı ifade edilen akademi ve medrese hocalarının sessiz ve etkisiz kalması nedeniyle de, Müslümanlar aralarında istenmeyen düşüncelerin ortaya çıkmasına sebep olmakta ve ciddi imani ve insani krizlere maruz kalmaktadırlar.

Bu güne kadar birden fazla defa ortaya konan ve “Yeni Nesil Eğitim Modeli” olarak adlandırılan sistemler, ele aldığı konuların temel problemleri çözecek mefhumlara sahip olmadığı için, Müslümanlar eğitim ve öğretim konusunda hiçbir zaman başarıyı yakalayamamışlar ve diğer Müslümanlar için de faydalanacakları bir rehber veya başucu kitabı ortaya koyamamışlardır.

Gayri İslami rejimlerin ürettiği refah devleti tanımı ve demokratik ütopya ile 21. Yüzyılda hâkim dijital teknoloji yatırımlarının ürettiği distopyalar arasına sıkışmış Müslümanlar, dinleri hakkındaki doğruları eskiden olduğu gibi yetkin hocalardan değil de, kendi yöntemleriyle bulmalarının gerektiğine inandırılmışlardır.

Eline Kuranı Kerimi alan herkesin elinin altındaki bilişim teknolojisini de verdiği cesaretle, dini anlama ve anlatma yoluna adım atmış olsa da, bilgiyi elde etme ve kullanma konusunda doğru silahları kuşanamadığı için, girişimcilik ve cesareti ilk adımlar sonrasında hüsranla neticelenmektedir.

Eğitim öğretim hayatlarındaki deneyimsizlikleri her ne kadar yeniliğe açık, çağdaş bir eğitim sistemi geliştirme hayali olan herkesin, hatalarını başta görmezden gelmeye sebep olsa da, şeytani düzenlerin güç kaybettiren engebeli yollar ve kurduğu bilinmeyen tuzaklar, önyargısız olan insanların bile en büyük yanlışlara veya en şiddetli önyargılara düşmesine sebep olmaktadır.

Dinini Kurandan öğrendiğini söyleyen bu kişilerin önyargıların temelinde ise önünde Hz. Muhammed(sav) gibi bir başöğretmen, elinde de Sahih Sünnet gibi bir iman ve amel pusulasının olmamasından kaynaklanmaktadır.

12 yıl süren seküler bir eğitim ve öğretim, neden bütün Müslümanların çocuklarına ücretsiz ve zorunlu olarak dayatılıyor diye sormuyorsan, bu hayatta başkaca hiçbir şey düşünmene bile gerek yoktur.

FARKINDA MIYIZ?

Müslümanların kadın erkek ayırt etmeden eğitim ve öğretimlerinden sorumlu kişi ve kurumların bilgi eksikliği ve sistemsizliği yanında ben merkezli oluşları, bu güne kadarki en büyük handikaplarımız olmuştur.

Hâlbuki 200 yıldır yaşadığımız geri kalmışlık ve yoksunluğumuzu ortadan kaldıracak olan yeniliğe açık, sürekli gelişim içinde olan çağdaş bir eğitim sistemi geliştirme hayali içinde olan Müslümanların en azından bir kesimi, güçlerini birleştirmeli ve ortaya farklı bir model koyabilmeleri gerekirdi.

Böylelikle kendi grupları ile sınırlı ticari icatlar yerine, İslam gençliğinin girişimcilik ruhunu geliştirerek küresel güç haline gelebilmeleri için olmazsa olmaz bir önkoşul olan vahye dayalı fıtri bir eğitim verebilirlerdi.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.