Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Toplantısı, Ankara'da Genel Merkez Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, vize muafiyeti sürecini Gümrük Birliği’ne benzetti. 72 şartın içinde birçok taviz olduğunu belirten Kamalak, iki şartın altını çizdi. Kamalak, “Sınırları aşan uluslararası sular uluslararası bir komisyonun yönetiminde olacak. Yani bizim Fırat ve Dicle sularımız başkalarının denetimine girecek. Bir diğer husus da İslam ülkelerine uygulanacak vize durumudur. Bu da Türkiye’nin ticaretine zarar verecek bir durumdur” dedi.
TERÖR 3 GRUBA AYRILIR
Terörün çeşitleriyle konuşmasını sürdüren Kamalak, şöyle konuştu: “Terör 3 gruba ayrılır. Birincisi ulusal, ikincisi bölgesel, üçüncüsü ise küresel boyuttadır. Terörün ortaya çıkıştaki ilk sebebi haksızlıktır. Ortak faili ise egemen güçlerdir. 350 yıldır ülkeleri talan eden küresel güçler, milyonlarca insanı öldürmüş, ırzlarına tecavüz etmiş, onurlarına el atmıştır.”
İŞBİRLİKÇİ YÖNETİCİLER...
Kamalak, “Alacaklarını alıp talanlarına son vererek çekilen küresel güçler arkalarında işbirlikçi yöneticiler bırakmışlardır. Bunun sonucunda halk ile yöneticiler arasında uyumsuzluk ve zamanla çatışmalar yaşandı. Ulusal ve bölgesel terörün kaynağı içtendir. Yani halk ile yöneticiler arasındaki uyumsuzluk. Ama küresel güçler bu durumun kendi çıkarlarına uygun olarak bazen terörü, bazen yöneticileri, bazen de her ikisini destekleyerek sattığı silahlarla çatışmaları artırıyor” dedi.
Ülkenin en önemli ve en can yakıcı sorununun terör olduğunu vurgulayan Kamalak, “İnsanlar neden kendi hayatlarına son veriyor. Herkes bir nefes daha almak isterken neden bazı gençler canlı bomba oluyor. Bunun psikolojik analizlerini, siyasi tahlillerini iyi yapmamız gerekli “dedi.
TERÖR 3 GRUBA AYRILIR
Terörün çeşitleriyle konuşmasını sürdüren Kamalak, şöyle devam etti: “Terör 3 gruba ayrılır. Birincisi ulusal, ikincisi bölgesel, üçüncüsü ise küresel boyuttadır. Terörün ortaya çıkışta ki ilk sebebi haksızlıktır. Ortak faili ise egemen güçlerdir. 350 yıldır ülkeleri talan eden küresel güçler, milyonlarca insanı öldürmüş, ırzlarına tecavüz etmiş, onurlarına el atmıştır. Alacaklarını alıp talanlarına son vererek çekilen küresel güçler arkalarında işbirlikçi yöneticiler bırakmışlardır. Bunun sonucunda halk ile yöneticiler arasında uyumsuzluk ve zamanla çatışmalar yaşandı. Ulusal ve bölgesel terörün kaynağı içtendir. Yani halk ile yöneticiler arasında ki uyumsuzluk. Ama küresel güçler bu durumun kendi çıkarlarına uygun olarak bazen terörü, bazen yöneticileri, bazen de her ikisini destekleyerek sattığı silahlarla çatışmaları artırıyor.”
SANKİ 23 NİSAN!
Gündemde yer kaplayan dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili de konuşan Kamalak, “ Bir polemik siyaseti yapılıyor, sanki 23 Nisan gibi bir düzeyde tartışmalar yürütülüyor. Hükümet tek başına dokunulmazlıkları kaldırmak için yeterli milletvekili sayısına sahip. Meclis’teki dört partiyi de dokunulmazlık konusunda dürüst bulmuyorum. Türkiye ulusal terörle mücadele eden ülkelerin başında geliyor. Bütün ulusal, bölgesel ve küresel terörleri şiddetle kınıyorum. Ülkemizdeki terör sorununu da Kürt sorunuyla karıştırmamak lazım. İkisi birbirinden ayrı” diye konuştu.