Filmlerin Kameramanı, Senaristi, Yönetmeni Ve Oyuncuları Aynı Aileden

10 yıl önce öğrencilik yıllarında Özhan Eren’in Uşak Tren Gar'ındaki klip çekimlerini izleyen Ali Burak Cesur’un, ödünç kamerayla çektikleri filmlerin senaryosunu, oyuncuları ve çekim ekibi de akraba ve arkadaşlarından oluşuyor.

10 yıl önce öğrencilik yıllarında Özhan Eren’in Uşak Tren Gar'ındaki klip çekimlerini izleyen Ali Burak Cesur’un, ödünç kamerayla çektikleri filmlerin senaryosunu, oyuncuları ve çekim ekibi de akraba ve arkadaşlarından oluşuyor. Şu anda yazılım mühendisi olan Cesur’un kısa filmlerinin senaryosunu kardeşi Merve ile birlikte yazıyor. Filmin yönetmenliğini bu konuda hiç eğitim almadığı halde kitap ve internetten öğrendiği bilgilerden uygulayıp çekim yapıyor. Filmlerin montajını da bizzat kendisi yapıyor. Filmlerin bütün aşamalarını kendileri halleden ekip oyuncularından bazıları yeri geliyor başrol oynuyor. Yeri geliyor filmin bir başka sahnesinde ise ışıkçı görevini yapıyor yerine göre kameramanlık yapıyor bir başka zamanda mikrofonu tutuyor. Flim seti profesyonel çekim yapan stüdyolardan biraz farklı. İmkânsızlıklardan dolayı amatör bir kameranın kullanıldığı çekimlerde jimmy jib bir boya sapından yapılmış. Kameranın raylı sistemi ise doğalgaz borularından oluşturulmuş. Her filmde olduğu gibi bu çekimlerde yapılan hatalarda birleştirilerek daha izleyenler gülümsetiliyor.

SU VE DOĞAL BORULARINDA ŞARYO, BOYA SAPINDAN JİMMY JİB

İlk kez 2005 yılında arkadaşından ödünç aldığım web kamerasıyla küçük bir alanda klip çekip montajladığını ifade eden Cesur, “Çekim yaptıkça estetiği arttırmak adına bir şeylere ihtiyacımız olduğunu gördük. Raylı kameraya, jimmy jibe ihtiyacımız olduğunu anladık zamanla. Bunları elde etmek için normalde bunları alırsanız çok pahalı ekipmanlar. Biz bunu kendi imkânlarımızla nasıl yapabiliriz diye düşündük. Daha ucuz yollarla belki para harcamadan ekipmanlar yaptık. Örneğin şaryoda tahta bir sistem kullandık. Rayları su ve doğalgaz borularından yaptık. Alt tarafına yerleştirdiğimiz rulmanlı tekerleklerle o boruların üzerinde yürümesini sağladık. Bunları hırdavatçılardan tanıdığımız marangozlardan, demir ustalarından yardım istedik. Dedem ‘jimmy jibin gövdesini boya sapından yapabiliriz’ dedi. Onu öyle hallettik. Kameranın oturduğu yerleri bir demir ustasından yardım istedik" dedi.

Kamerayı dengelemek için su torbası kullandıklarını belirten Cesur, "Evde bulunan ne varsa toplayıp kullanmaya çalıştık. Gönüllü bir hareket bu yaptığımız. Oyuncu gerektiğinde Önce akrabalarıma bakıyorum kimler var kim oynayabilir diye. Onlardan seçiyoruz. o geliyor o sahnede oynuyor gidiyor. Ürettiğimiz şeyleri sonra izliyoruz. Bize keyif veriyor bizi asıl mutlu ediyor. Filmlerin kamera arkasını izleyenlerin projelere katılmak istediğini dile getiren Cesur, “Bana ‘bana da bir rol yok mu?’ diyorlar.” diye konuştu.

Şimdiye kadar 3 adet kısa film çektiklerini belirten Cesur, “İlk kısa filmimiz olan ‘Kaçınılmaz Gerçek'i lise yıllarında okulumuzda ‘Altın İlmek’ kısa film yarışmasında birinci oldu. Daha sonra ‘Saat’ filmini çektik. Bununla herhangi bir yarışmaya katılmadık. Sadece internette yayınladık. Bunun dışında video klipler çekiyoruz şarkılara. Bu çekimlerle yaptığımız ekipmanları deniyoruz. Montajı bilgisayardaki programlarla yapıyorum. Çoğunu internette eğitim videolarını bulabiliyorsunuz. Aldığım bazı kitaplardan öğrendim. O bilgilerle montajı kendim yapıyorum.” şeklinde konuştu.

Amacının yönetmenlik anlamında daha da ileri gidebilmek olduğunu vurgulayan Cesur, “Görüntü estetiği olsun, kurgu olsun, bunları her zaman ilerletebilmek. Şimdiye kadar yaptığımız her şey amatördü. Yaptığımız şeyleri alaylı bir şekilde yapıyoruz. Ama gerçekten sinema eğitimini almak isterim.” dedi. Cesur, beğendiği en önemli yönetmenin Andrei Tarkovsky olduğunu belirtiyor; “Şu an onunla ilgili de bir kitap okuyorum. Hayata bakış açısı ve filmleri beni çok etkiliyor. Ama onun o çektiği duygusal filmleri yakalamak zor. Neden olmasın belki ilerde onun gibi filmler çekebilirim.”

GÖRÜNTÜ YÖNETMENLİĞİNİ KARDEŞİ, SENARYO YAZIMINDA KUZENİ YARDIMCI OLUYOR

Ali Burak Cesur’un filmlerinde ilahiyat mezunu hafız kardeşi Merve de senaryo yazımında kurgularda destek oluyor. Merve Cesur, “En çok ben görüntü yönetmenliği kısmına bakıyorum. dublaj montaj yapılıyor. Bir eksik görüntü estetiği açısından ben yardımcı oluyorum. Çok keyifli ve eğlenceli, herkes gönüllü.” dedi. Kuzen Melek Yılmaz da “Ben başta ekibe dâhil değildim. Sonra baktım bazı şeyler üretiliyor.Ben de katılmak istedim. Senaryolarda daha çok yardımcı oluyorum. Yeri geliyor kameraman oluyorsunuz yeri geliyor yansıtıcıyı tutuyorsunuz her türlü işte yaramanız gerekiyor.” diyor.

DEDE HEM OYUNCU HEM SPONSOR

Genelde gençlerden oluşan ekipte Ali Burak Cesur’u dedesi olan Ali Cesur da büyük kısmı torunlarından oluşan ekibe sponsor olarak destek veriyor. Filmlerin çekimi için gerekli olan 400 liralık kameranın parasını da o vererek ekibin ilk amatör kamerasını o almış. Gençlik yıllarında onun da sinemaya ilgisi varmış. Sinema salonlarından, kesik, atılmış sinema filmlerini alır birleştirirlermiş ve oynatırlarmış arkadaşıyla. Ama imkânsızlıklar nedeniyle ilerleyememiş bu istek. Ancak yıllar sonra torununun ikinci kısa film ‘Saat'te oyunculuk önerilince hiç itiraz etmeden kabul ederek oynamış. Ali Dede hem sponsor hem oyuncu olmasını“Bilemiyorum ben kendim beğeniyorum ama arkadaşlar beğeniyorsa daha iyi. Saat filminde bayağı bir beğeni kazanmışız.” ifadelerini kullandı.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri