Filistin meselesinin İslam dünyasının 60 yıldır kanayan yarası olduğunu belirten Tolu, sorunun çözümünde ve İsrail zulmünün durdurulmasında İslam dünyasının sınıfta kaldığını söyledi.
Filistin sorunun çözümünde Filistin halkının en büyük beklentisinin Türkiye ve Türk halkından olduğunu aktaran Tolu, “Türk milleti her zaman zalime karşı mazlumun yanında yer alan bir milletir. Filistin davası ucuz polemiklerin konusu olmamalı. Bu konuda çıkarcı bir yaklaşım mazimizden gelen asaletimize yakışmaz. Filistin meselesinde tüm partilerin ve devlet kurumlarının ortak bir tavır içerisinde olması gerekmektedir. Bu açıdan iktidar ve meclisteki muhalefet partilerinin tartışmaları devletin ciddiyetinden ve milletin asaletinden oldukça uzaktır” dedi.
Mavi Marmara katliamından hemen sonra HAS Parti tarafından gündeme getirilen 6 maddeden 4 tanesinin hayata geçirilmesinden memnun olduklarını ifade eden Tolu, “İki yıl önce ‘bekara karı boşamak kolay’ diyen iktidar partisinin bu korkudan kurtulmuş olmasının da Filistin meselesinin çözümü açısından umut verici olduğunu düşünüyoruz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun dile getirdiği 5 maddelik yaptırım paketini önemsemekle birlikte bu yaptırımların dış dünya ile bağlantılı olduğunu ve sonuçsuz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu biliyoruz. Bu sebeple İsrail ve İsrailli yetkilerin yargılanmasında Lahey adalet divanına bırakılması topu taca atmaktır. Mavi Marmara mağdurlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına yaptıkları suç duyurularının derhal işleme konulması ve davaların açılarak kararların verilmesi en büyük talebimizdir. Halkın Sesi Partisi olarak bu davaların takipçisi olacağız” diye konuştu.
Hükümetin bu olaylar meydana gelirken İsrail’in güvenliğini sağlamak üzere planlanan füze kalkanının Türkiye’ye kurulmasını kesinleştirmesinin kabul edilemez olduğunu da belirten Tolu, “Hükümet bu noktada oldukça aceleci davranmıştır. Milleti ve meclisi bilgilendirmeden apar topar bir anlaşmaya imza atmıştır. Bu sistemle füzeler Türkiye toprakları üzerinde imha edilecek. Bu imha sırasında vurulan füzenin parçaları ise Anadolu topraklarına düşecektir. İmha edilen bu füze nükleer başlığa sahip bir füze ise bunun radyoaktif serpintileri de bizim topraklarımıza düşecektir” ifadelerini kullandı.
MEHMET ALİ ÖZYER
Filistin sorunun çözümünde Filistin halkının en büyük beklentisinin Türkiye ve Türk halkından olduğunu aktaran Tolu, “Türk milleti her zaman zalime karşı mazlumun yanında yer alan bir milletir. Filistin davası ucuz polemiklerin konusu olmamalı. Bu konuda çıkarcı bir yaklaşım mazimizden gelen asaletimize yakışmaz. Filistin meselesinde tüm partilerin ve devlet kurumlarının ortak bir tavır içerisinde olması gerekmektedir. Bu açıdan iktidar ve meclisteki muhalefet partilerinin tartışmaları devletin ciddiyetinden ve milletin asaletinden oldukça uzaktır” dedi.
Mavi Marmara katliamından hemen sonra HAS Parti tarafından gündeme getirilen 6 maddeden 4 tanesinin hayata geçirilmesinden memnun olduklarını ifade eden Tolu, “İki yıl önce ‘bekara karı boşamak kolay’ diyen iktidar partisinin bu korkudan kurtulmuş olmasının da Filistin meselesinin çözümü açısından umut verici olduğunu düşünüyoruz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun dile getirdiği 5 maddelik yaptırım paketini önemsemekle birlikte bu yaptırımların dış dünya ile bağlantılı olduğunu ve sonuçsuz kalma ihtimalinin yüksek olduğunu biliyoruz. Bu sebeple İsrail ve İsrailli yetkilerin yargılanmasında Lahey adalet divanına bırakılması topu taca atmaktır. Mavi Marmara mağdurlarının Cumhuriyet Başsavcılıklarına yaptıkları suç duyurularının derhal işleme konulması ve davaların açılarak kararların verilmesi en büyük talebimizdir. Halkın Sesi Partisi olarak bu davaların takipçisi olacağız” diye konuştu.
Hükümetin bu olaylar meydana gelirken İsrail’in güvenliğini sağlamak üzere planlanan füze kalkanının Türkiye’ye kurulmasını kesinleştirmesinin kabul edilemez olduğunu da belirten Tolu, “Hükümet bu noktada oldukça aceleci davranmıştır. Milleti ve meclisi bilgilendirmeden apar topar bir anlaşmaya imza atmıştır. Bu sistemle füzeler Türkiye toprakları üzerinde imha edilecek. Bu imha sırasında vurulan füzenin parçaları ise Anadolu topraklarına düşecektir. İmha edilen bu füze nükleer başlığa sahip bir füze ise bunun radyoaktif serpintileri de bizim topraklarımıza düşecektir” ifadelerini kullandı.
MEHMET ALİ ÖZYER