Filistin Türkiye'den daha büyük adımlar bekliyor

Kudüs Tarihçisi Dr. Usame Al-Aşqar, "Türkiye, İsrail ile ticaretini durdurabilir. ABD'ye ait üslerini kapatabilir. Türkiye, güçlü bir devlet. Bu kararların alınması diğer İslam ülkelerini de cesaretlendirir" dedi.

RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL

Türkiye'nin İsrail'e karşı bazı büyük adımları atma konusunda geç kaldığını belirten Kudüs Tarihçisi Dr. Usame Al-Aşqar, “Türkiye, İsrail ile ticaretini durdurabilir. ABD'ye ait üslerini kapatabilir. Türkiye, güçlü bir devlet. Bu kararların alınması diğer İslam ülkelerini de cesaretlendirir” dedi.

İSRAİL'E SESSİZ KALMAK CAİZ DEĞİL!

İslam Tarihi Uzmanı ve Kudüs Tarihçisi Dr. Usame Al-Aşqar, Merhaba Gazetesi'ne konuştu. 7 Ekim'de başlayan Filistin-İsrail savaşının 3. ayı geride bıraktığını, bu savaşın 1 yıl daha süreceğini söyleyen Al-Aşqar, “İsrail'in zulmüne sessiz kalmak dini olarak caiz değil. Sessizlik demek, İsrail'le birlikte Filistin karşı savaşmak demektir. Sessiz kalmak, gereken tepkiyi gösterememek, İsrail'e hizmet etmektir. Hangi İslam ülkesi susuyorsa, Filistin'e karşı savaşan İsrail'in ortağıdır” şeklinde konuştu.
**Sayın Aşqar, sizi tanıyabilir miyiz?
-Ben, Dr. Usame Al-Aşqar. Filistin Remle şehrindenim. Ailem Gazze'ye doğru iltica etti. Ben, üniversite hocasıyım. Ayrıca Filistin tarihçisiyim. Filistin tarihi ile ilgili 20'den fazla kitabım bulunuyor. Bazı Arap ülkelerinde derslere katılıyorum. Kısaca kendimi böyle tanıtmak isterim.

FİLİSTİN'İN SAVAŞMAKTAN BAŞKA ÇARESİ KALMADI

**1948 yılından bu yana Filistin ile İsrail arasında yaşanan gerilimi, savaşı nasıl yorumlamak gerekir?
-Filistin, 1. Dünya savaşından beri müstakil bir devlet olamadı. İngilizler, Filistin'i Osmanlılardan aldı. İngilizler, Filistin'e 1917 yılında giriş yaptı. 1945 yılında da Yahudilere teslim ettiler. Batı tarafını Ürdün'e teslim ettiler. Gazze tarafını da Mısır'a teslim ettiler. 1967 yılında da tüm topraklar İsraillilere teslim edildi. 1945 yılından sonra Filistin toprakları İsrail'e kaydı. Şu ana kadar da tek başına hareket edebilen bir Filistin devleti olmadı. Filistin'de sadece Filistin halkı yaşıyor. Filistin'in özüne dönmesi için birçok proje konuşuldu, yapıldı ancak engellendi. Filistinlilerin başka çaresi kalmadı ve 7 Ekim'de İsrail'e operasyon gerçekleştirildi. Filistin'i, Mescid-i Aksa'yı özgürleştirmek için bunun gerekli olduğu artık kaçınılmaz bir gerçekti.

KÜÇÜK BİR GRUP İSRAİL'İ HEZİMETE UĞRATTI

**Filistin, tarihte ilk kez İsrail'e bu kadar ağır yanıt verdi. İsrail'in kaybı fazla oldu. Hamas'ın İsrail'e saldırısının tek gerekçesi özgür bir Filistin hayali mi?
-Son 70 yıldır Filistin halkı düzenli olarak öldürülüyor, şehit ediliyor. Her Filistinli ailenin bir yakını mutlaka cezaevindedir. İsrail ile defalarca savaşa girdik. İsrail ile onlarca siyasi anlaşma yapıldı, barışlar gerçekleştirildi. Fakat istenilen sonuca ulaşılamadı. Filistin halkı, 'Bizim savaşmaktan başka çaremiz yok' kanısına vardı. İlk kez bu kadar fazla farklı bir yol istendi Filistin tarafından. Yeni bir fikir ve yolla Filistin İsrail'e karşı savaş başlattı. Filistin, yeni bir savaş stratejisiyle İsrail'in üzerine yürüdü. Aksa Tufanı operasyonu başlatıldı. Bu savaş, gerek İsrail'i gerekse de ABD'yi büyük bir hezimete uğrattı. İsrail, 7 Ekim'de başlatılan Aksa Tufanı operasyonuyla tarihinin en büyük hezimetini tattı. İsrail'in yok edilmesinin mümkün olduğu düşüncesi artık herkes tarafından benimsendi. Önceden 'İsrail çok güçlü ve büyük bir devlet. Onu ezmeyi başaramazsınız' düşüncesi vardı. Ancak Filistin, İsrail'i hezimete uğrattı. Küçük bir grup bunu başarabildiyse, İslam ülkelerinin bir araya gelmesiyle neler olmaz ki?

HAMAS'A BİRKAÇ GEREKÇEDEN ÖTÜRÜ TERÖR ÖRGÜTÜ DENİLEMEZ

**Bu süreçte dünya ve Türkiye'den bir kesim Hamas'ı terör örgütü olarak gördüklerini ifade etti. Hamas'ı bu bağlamda değerlendirmek doğru olur mu?
-Asla. Bunun da birkaç sebebi var. Hamas, Filistin'i özgürleştirme amacıyla kurulmuş bir harekettir. Hamas'ın tek bir düşmanı vardır, onlar da işgalciler yani Siyonistlerdir. Hamas, asla sivillere zarar vermemiştir. Hamas, Filistin dışında da herhangi bir harekette, eylemde bulunmamıştır. 2006 yılında da seçimlere girdi ve seçimleri başarılı bir şekilde kazandı. İsmail Haniye, bakan seçildi. Filistin parlamentosunda en çok oy olan oluşum oldular. Filistin halkının yüzde 60'ını oluşturur Hamas. Sonuç olarak Hamas'a terör örgütü denilemez. Her halkın yaptığı gibi Hamas, hakkını aramıştır.

HAMAS YER ALTINA ADETA BİR ŞEHİR İNŞA ETTİ

**Peki Hamas, İsrail'e ağır yenilgi yaşatacak bu alt yapıyı nasıl ve ne kadar zamanda oluşturdu?
-Bu hazırlık, birkaç yıl ile sınırlandırılamaz. 7 Ekim'de başlatılan Aksa Tufanı operasyonuna bakılınca büyük bir hazırlık yapıldığını görebilirsiniz. Uzun bir savaşa hazırlandı Hamas. Kara operasyonunda İsrail'in Hamas'ı yenemeyeceğini Filistinliler iyi bilir. Gazze'de tepeler, ormanlık alanlar bulunmaz. Arazi düzdür. Nüfusu yoğun binalar var Gazze'de. Yerin altında tüneller kazdı Hamas. Teçhizatları, silahları yerin altında bulunur Hamas'ın. Yerin altında tam bir şehir inşa edildi. Tüm ihtiyaçları karşılayabilecek yapı oluşturuldu yer altında. Bu savaş 3 aydır devam ediyor. 1 gün olsun durmadı. 1 yıla kadar da bu şekilde savaş devam edecek. Hamas'ın bu gücü var. Hamas, bugün kendi silahını üretiyor. Hamas'ın hazırlığı, İsrail'in kuvvetinden daha güçlü. İsrail, sadece hızlı savaşabilir. Uzun savaşa giremez İsrail. Günlük veya haftalıktır onların çatışması. İsrail'in gerçekten çok büyük sorunları var. Bu savaşı İsrail sürdüremeyecek. İsrail, savaşı durdurma kararı alırsa, yeni bir hezimet daha yaşar. Herkes İsrail'in artık zayıf olduğunu biliyor. İslam ülkeleri, Hamas'ın bu direnişine destek olabilir. Dayanışma artarsa, İsrail diye bir oluşum kalmaz. İsrail, bundan yani İslam ülkelerinin bir araya gelmesinden çok korkuyor. İsrail, çıldırmış durumda. Filistin halkı, teslim olmayı düşünmedi. Gazze halkının hepsi Hamas'ı destekliyor. Hamas, halktır. Filistinli her aileden gençler, Hamas'ın içindedir.

TÜRKİYE HAMAS KOMUTANLARIYLA GÖRÜŞÜYOR

**Türkiye'nin İsrail tutumunu nasıl buluyorsunuz?
-Filistin halkı, Türkiye'den daha fazlasını bekliyor. Ancak yine de diğer İslam ülkelerine göre Türkiye'nin tutumu daha farklı. Türkiye'nin 'Hamas terör örgütü değildir' açıklaması, İsrail'in ve ABD'nin Hamas'ı DEAŞ, IŞİD gibi gösterme projesini kırmıştır. Bu önemli bir gelişmedir. Türkiye, cemiyetlerin, derneklerin, STK'ların, vakıfların Gazze'ye yardımlarına müsaade ediyor. Bu da çok kıymetli. Aleni bir şekilde de Hamas komutanlarıyla görüşüyor Türkiye. Çoğu İslam ülkesi bunu yapmıyor. Türkiye'den başka isteklerimiz var. Siyasi programlarında bu mücadeleye daha fazla yer vermelerini istiyoruz. Arap siyasi tutumu bu konuda gerçekten zayıf. Biz, savaşabiliriz, cihat edebiliriz, Filistin'i özgürleştirebiliriz. Yardım bekliyoruz. ABD'nin barış anlaşma şartlarının hepsi, Filistin halkına terstir. 50 senedir de bu böyle.

TÜRKİYE BÜYÜK KARARLAR ALMA KONUSUNDA GERİ KALDI!

**Peki Türkiye'nin İsrail ile ticaretini durdurması, ABD'ye ait üsleri kapatması gerekir mi? Böyle bir beklenti var mı Filistin halkından?
-Türkiye, bunu yapabilir. Bu, Türkiye'nin kendi başına vereceği bir karar. Avrupa ülkeleri buna karşı çıksa bile Türkiye yapabilir. Türkiye, güçlü bir devlet. Bu karar, Filistin halkına çok faydalı olur. İsrail, 'Türkiye gibi büyük bir devlet, Hamas'ın arkasında' der ve bundan çekinir. Türkiye böyle bir uygulamayı harekete geçirirse, diğer İslam ülkeleri de cesaretlenir. Arap ülkeleri, Türkiye'den çok büyük bir rol bekliyor. Türkiye, büyük kararlar alma konusunda geri kaldı. Filistin mücadelesinde büyük etki oluşturulmak isteniyorsa, Türkiye'nin büyük kararlar alması gerekir.

İSRAİL'E SESSİZ KALMAK ONLARLA ORTAK OLMAKTIR!

**İslam ülkelerinin Filistin için bir araya gelememesini, İsrail'e gereken tepkiyi koyamamasını nasıl değerlendirmek lazım?
-İsrail'in zulmüne sessiz kalmak dini olarak caiz değil. Sessizlik demek, İsrail'le birlikte Filistin ile savaşmak demektir. Sessiz kalmak, gereken tepkiyi gösterememek, İsrail'e hizmet etmektir. Hangi İslam ülkesi susuyorsa, Filistin'e karşı savaşan İsrail'in ortağıdır. Şu an hak ile batıl bir mücadele veriyor. Hak da bellidir batıl da. Batı bile yaşanılanları gördü. Onların bile Filistin-İsrail meselesine bakış açısı değişti. Kimin haklı kimin haksız olduğu apaçık ortada. Ya Filistin halkı ile birlikte olursunuz ya da İsrail ile! Katil bir devletle olmak kimseye yakışmaz. Bu işin ortası yoktur.
(Yarın devam edeceğiz.)

Dr. Usame Al-Aşqar

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri