S.1) Yağmur veya kaynak suyu ile sulanan veya kendiliğinden sulanan topraklardan onda bir öşür, taşıma suyu ile sulanan topraklardan yirmide bir Öşür vermek gerekir (elcamiul Sahih. Buhari2/133)
C.1) Nehirler ve yağmur sularının suladığı topraklardan onda bir öşür derelerde sulanan topraklardan sulanan yirmide bir zekât vermek gerekir (Müslim:2/675)
ÖŞRE TABİ OLAN ÜRÜNLER.
İmamı azama göre ister tahıl ister meyve ister sebze olsun, her türlü arazi ürünleri öşre tabidir. Örnek; fındık, fıstık, arpa, buğday, zeytin, domates, portakal, limon, muz v.s. gibi imamı Ebu Yusuf ile İmamı Muhammed’e göre 5 vesk (takriben 653 kg.) ulaşmayan meyvelerden öşür verilmez.
S.2) Öşrün sahi olması ve sağlam olmasının şartları nelerdir? Bize açıklar mısınız?
C.2) A- Niyet zekâtta şart olduğu gibi öşürde de şarttır. Yalnız kalbi niyet yeterlidir fakire verirken bu benim zekâtımdır demeye gerek yok.
B- İkinci şartı temlik esasıdır yani öşür ve zekât fakirlere Müslümanlara ve Kur’an’da belirtilen yerlere verilecektir. Yani insana verilecektir. Camii, köprü, çeşme, kuran kursu gibi inşaat alanlarına verilemez.
S.3) Hocam biz Aydın’lıyız, zeytinliklerimiz var zeytin topluyoruz. Zeytin olarak öşrümüzü veriyoruz ayrıca birde yağ çıkarıyoruz. Yağın da öşrünü verecek miyiz konuyu açıklar mısınız?
C.3) Bir mahsulden bir defa öşür alınır. İkinci defa alınmaz. Bunun için zeytin yağından, sabundan, buğday veya arpanın samanından ikinci defa zekât verilmez.
S.4) Evin bahçesinde bulunan elma, kayısı, kiraz, vişne, armut gibi meyvelerden öşür verecek miyiz? Bunların miktarı nedir, ne kadar öşür vereceğiz?
C.4) Bazı yörelerde buralara harım denir böyle küçük alanlardaki böyle bitişik bazı şeylerdeki mahsullerden zekât verilmez. Nedeni bu harımlar evlere tabidir.
S.5) Hocam; Türkiye’deki topraklardan öşür verilmez, öşre tabi değildir diyorlar. Siz ne dersiniz? Açıklamanızı bekliyoruz?
C.5) Arazi eskiden hazinenindi ekim-dikim reşberlerindi ancak,1926 yılında çıkan bir yasayla araziler mülk arazisine dönüştürülmüştür, yani araziyi alıp satabiliyoruz, miras olarak bırakabiliyoruz. Yani mülkümüz oluyor bu açıdan Türkiye toprakları öşre tabidir, öşür verilecektir.
Arazilerdeki öşür miktarına gelince:
A-Yağmurla masrafsız sulanan arazilerde onda bir öşür olarak verilecektir. Masrafta düşülmeyecektir.
B-Dinamoyla, motorla sulanan arazilerde sulama masrafı olduğundan dolayı çıkan mahsulden yirmide bir öşür verilecektir.
S.6) Hocam; ben Arı’cıyım. Arı’nın zekâtı var mıdır? Balın zekâtı var mıdır bu konuyu açıklık getirirseniz memnun olurum?
C.6) Yağmurla sulanan arazi ürünlerinden nasıl onda bir öşür veriliyorsa, Arı’dan değil çıkan Bal’dan onda bir olarak öşür verilecektir. Verilmez diyen hata ediyor, ilmi verilere uygun düşmüyor.
S.7) Hocam; biz hacca yazılıyoruz çıkmıyor, umreye gitmek istiyoruz hiç olmazsa Kabe özlemini giderelim diye. Mahalle hocamız hacca gitmeden umreye gidemezsin umreye gidersen de hac sana farz olur, umreye gitme diyor biz de gönülden gitmeyi istiyoruz ne dersiniz gidelim mi?
C.7) Evet haccın şartlarından birisi de yol güvenliği olmasıdır. Kurada çıkmayan hacca gidemiyor bu bakımdan size hac farz olmuyor. Umre’ye gidebilirsiniz. Umre’ye mani olan bir durum yoktur. Bu bakımdan umreye gidebilirsiniz. Kuradan çıkmazsa hac size farz olmaz çünkü sizin elinizde olan birşey değil. Devletlerarası bir düzenlemedir.
S.8) Hocam; Annem vefat etti. Alt üst, devir yaptırmak istiyoruz. Civarımızdaki hoca efendiler böyle bir şey yoktur bidattır diyorlar ne yapacağımızı şaşırdık böyle bir devir var mıdır yok mudur açıklar mısınız?
C.8) Yoktur diyenler usul yönünden mi? Şekil yönünden mi? Neden yok diyorlar bilemiyoruz. Ölen bir insanın bir kefaret borcu olabilir, oruç borcu olabilir. Yemin kefareti borcu da olabilir, bunların para olarak güne gün fakirlere verilmesi gerekir. Yemin kefareti olan bir insanın on fakiri Sabah ve Akşam doyurması şarttır. Bunlar da naslarla sabittir. Bidat diye bir söz söylemek doğru değildir, ilmi gerçeklere uymaz.
S.9) Hocam; Biz tarla ortağıyız öşürlerimizi nasıl vereceğiz bize yardımcı olur musunuz?
C.9) Burada iki şık var:
A- Ortadan öşrünüzü ortak olarak verebilirsiniz ama bu bazı dedikodulara meydan veriyor.
B- Bu bakımdan en güzeli ortadan taksim ettikten sonra herkesin hissesine düşen kadar öşürlerinizi vermelisiniz. Ortaklıkta en uygun olanı budur.
S.10) Hocam; İslam’da iki pazarlık doğru değil diyorlar ne dersiniz?
C.10) Bir malın pazarlığını yaparken peşin 500 TL’ye akit yaptınız. Müşteri sözleşmeden sonra yarısını vereyim yarısını da sonra vereyim diyor. Satıcı ise tamam ama vade farkı uygularım aynı fiyata vermem diyorsa, işte bu pazarlık caiz değildir. Üzerine vade farkı veya fazlalık koyamaz.
Dua ve Selamlar.14.04.2011
C.1) Nehirler ve yağmur sularının suladığı topraklardan onda bir öşür derelerde sulanan topraklardan sulanan yirmide bir zekât vermek gerekir (Müslim:2/675)
ÖŞRE TABİ OLAN ÜRÜNLER.
İmamı azama göre ister tahıl ister meyve ister sebze olsun, her türlü arazi ürünleri öşre tabidir. Örnek; fındık, fıstık, arpa, buğday, zeytin, domates, portakal, limon, muz v.s. gibi imamı Ebu Yusuf ile İmamı Muhammed’e göre 5 vesk (takriben 653 kg.) ulaşmayan meyvelerden öşür verilmez.
S.2) Öşrün sahi olması ve sağlam olmasının şartları nelerdir? Bize açıklar mısınız?
C.2) A- Niyet zekâtta şart olduğu gibi öşürde de şarttır. Yalnız kalbi niyet yeterlidir fakire verirken bu benim zekâtımdır demeye gerek yok.
B- İkinci şartı temlik esasıdır yani öşür ve zekât fakirlere Müslümanlara ve Kur’an’da belirtilen yerlere verilecektir. Yani insana verilecektir. Camii, köprü, çeşme, kuran kursu gibi inşaat alanlarına verilemez.
S.3) Hocam biz Aydın’lıyız, zeytinliklerimiz var zeytin topluyoruz. Zeytin olarak öşrümüzü veriyoruz ayrıca birde yağ çıkarıyoruz. Yağın da öşrünü verecek miyiz konuyu açıklar mısınız?
C.3) Bir mahsulden bir defa öşür alınır. İkinci defa alınmaz. Bunun için zeytin yağından, sabundan, buğday veya arpanın samanından ikinci defa zekât verilmez.
S.4) Evin bahçesinde bulunan elma, kayısı, kiraz, vişne, armut gibi meyvelerden öşür verecek miyiz? Bunların miktarı nedir, ne kadar öşür vereceğiz?
C.4) Bazı yörelerde buralara harım denir böyle küçük alanlardaki böyle bitişik bazı şeylerdeki mahsullerden zekât verilmez. Nedeni bu harımlar evlere tabidir.
S.5) Hocam; Türkiye’deki topraklardan öşür verilmez, öşre tabi değildir diyorlar. Siz ne dersiniz? Açıklamanızı bekliyoruz?
C.5) Arazi eskiden hazinenindi ekim-dikim reşberlerindi ancak,1926 yılında çıkan bir yasayla araziler mülk arazisine dönüştürülmüştür, yani araziyi alıp satabiliyoruz, miras olarak bırakabiliyoruz. Yani mülkümüz oluyor bu açıdan Türkiye toprakları öşre tabidir, öşür verilecektir.
Arazilerdeki öşür miktarına gelince:
A-Yağmurla masrafsız sulanan arazilerde onda bir öşür olarak verilecektir. Masrafta düşülmeyecektir.
B-Dinamoyla, motorla sulanan arazilerde sulama masrafı olduğundan dolayı çıkan mahsulden yirmide bir öşür verilecektir.
S.6) Hocam; ben Arı’cıyım. Arı’nın zekâtı var mıdır? Balın zekâtı var mıdır bu konuyu açıklık getirirseniz memnun olurum?
C.6) Yağmurla sulanan arazi ürünlerinden nasıl onda bir öşür veriliyorsa, Arı’dan değil çıkan Bal’dan onda bir olarak öşür verilecektir. Verilmez diyen hata ediyor, ilmi verilere uygun düşmüyor.
S.7) Hocam; biz hacca yazılıyoruz çıkmıyor, umreye gitmek istiyoruz hiç olmazsa Kabe özlemini giderelim diye. Mahalle hocamız hacca gitmeden umreye gidemezsin umreye gidersen de hac sana farz olur, umreye gitme diyor biz de gönülden gitmeyi istiyoruz ne dersiniz gidelim mi?
C.7) Evet haccın şartlarından birisi de yol güvenliği olmasıdır. Kurada çıkmayan hacca gidemiyor bu bakımdan size hac farz olmuyor. Umre’ye gidebilirsiniz. Umre’ye mani olan bir durum yoktur. Bu bakımdan umreye gidebilirsiniz. Kuradan çıkmazsa hac size farz olmaz çünkü sizin elinizde olan birşey değil. Devletlerarası bir düzenlemedir.
S.8) Hocam; Annem vefat etti. Alt üst, devir yaptırmak istiyoruz. Civarımızdaki hoca efendiler böyle bir şey yoktur bidattır diyorlar ne yapacağımızı şaşırdık böyle bir devir var mıdır yok mudur açıklar mısınız?
C.8) Yoktur diyenler usul yönünden mi? Şekil yönünden mi? Neden yok diyorlar bilemiyoruz. Ölen bir insanın bir kefaret borcu olabilir, oruç borcu olabilir. Yemin kefareti borcu da olabilir, bunların para olarak güne gün fakirlere verilmesi gerekir. Yemin kefareti olan bir insanın on fakiri Sabah ve Akşam doyurması şarttır. Bunlar da naslarla sabittir. Bidat diye bir söz söylemek doğru değildir, ilmi gerçeklere uymaz.
S.9) Hocam; Biz tarla ortağıyız öşürlerimizi nasıl vereceğiz bize yardımcı olur musunuz?
C.9) Burada iki şık var:
A- Ortadan öşrünüzü ortak olarak verebilirsiniz ama bu bazı dedikodulara meydan veriyor.
B- Bu bakımdan en güzeli ortadan taksim ettikten sonra herkesin hissesine düşen kadar öşürlerinizi vermelisiniz. Ortaklıkta en uygun olanı budur.
S.10) Hocam; İslam’da iki pazarlık doğru değil diyorlar ne dersiniz?
C.10) Bir malın pazarlığını yaparken peşin 500 TL’ye akit yaptınız. Müşteri sözleşmeden sonra yarısını vereyim yarısını da sonra vereyim diyor. Satıcı ise tamam ama vade farkı uygularım aynı fiyata vermem diyorsa, işte bu pazarlık caiz değildir. Üzerine vade farkı veya fazlalık koyamaz.
Dua ve Selamlar.14.04.2011