S.1) Hocam; Ben Konya dışından arıyorum. Gayri meşru yollardan para kazandım. Sizi izliyorum, ben gayri meşru yollardan vaz geçtim. Tövbe ettim, yanlış yaptığımı geçte olsa anladım. Şimdiye kadar biriktirdiğim paraları, malları ne yapmalıyım? Bana bir çıkış yolu gösterir misiniz? Yayını takip edeceğim saygılarımla.
C.1) Konuyla ilgili olarak, İmamı Gazali, büyük imamlarımızdan İmamı Nevi şöyle der: “Böyle olan bir kimse Tövbe-i Nasuh ile tövbe edecek o işlerden vaz geçmek için Allah’a söz verecek, bir daha o kirli işlere dönmeyecektir. Gayri meşru yoldan kazandığı paraları cami, köprü, su wc inşaatlarına verecektir. Muhitindeki fakirleri bulup o paraları veya malları dağıtacaktır. Bundan da bir sevap beklemeyecektir. Şayet o parayı malları dağıttığında başka imkânı yoksa sadece elindeki para, mal onlarsa büyük bir kısmını dağıtır, kendini geçindirecek kadar bir sermaye ayırabilir. Ancak başka helal kazancı varsa o gayrı meşru olan gelirin tamamını dağıtacak.” Helal belli haram bellidir. Ebu Bekir Sıddık (R.A): “Harama düşerim korkusundan yetmiş helali terk ettim” buyurur.
S.2) Hocam; Ben bir çamaşır makinesi aldım. Belli bir fiyata anlaştık, kalanına senet verdim, senedi ödeyemedim, 2 ay sonra ödedim. Esnaf benden vade farkı istedi. İmanlı bir tüccara bu vade farkı helal midir? Verdiğim zaman günaha girer miyim? Açıklar mısınız?
C.2) Vade farkı almakta vermekte caiz değildir. Senette ne yazılı ise o kadar alabilir. Yalnız senedin ödemesinin son günü borcunuzu altın, gümüş, demir, dolar, euro gibi bir malın fiyatının ortalamasını bulursunuz. Ne yaptıysa o günkü rayice göre yeniden senet yaparsınız, altına, gümüşe veya yabancı paraya göre yeni bir akit yapabilirsiniz. O zaman meşru olur. Aksi halde vade farkı ittifakla faiz gibi muamele görür, caiz değildir.
S.3) Hocam; Ulusal bir kanalda çocukları olmayan bir erkek taşıyıcı anne vasıtası ile çocuk sahibi olabilir. Onlarında aile olarak çocuk özlemi vardır. Bu özlemi gidermek onlarında hakkıdır diye cevap verdiler. Bu İslami açıdan doğru mudur? Açıklar mısınız?
C.3) Din İşleri Yüksek Kurulunun 5 Ocak 2012 tarihinde verdiği karar; nikâhlı olmayan nikâhsız bir vaziyette başka bir vaziyette başka bir kadına menisini vererek çocuk sahibi olması caiz değildir, zinadır. Toplumun bozulmasına sebep olur, doğan çocukta gayri meşru, piç olur. Ancak Hindistan’da Budistlerde bunun yaygın olduğunu duyuyoruz. Allah (C.C) İslam Toplumunu bu tür çirkin işlerden korusun.
S.4) Hocam; İçilmesi haram olan bir şey alkol, temizlik maddesi gibi kullanabilir miyiz? Açıklama Bekliyoruz?
C.4) Din İşleri Yüksek Kurulunun verdiği fetvada içilmesi haram olan bir şeyin temizlik maddesi olarak kullanılması da haramdır. Mesela; üzerinize rakı, şarap, bira gibi bir şey dökülse o elbise ile namaz kılınması haramdır. Necasetten Taharettir. Dökülen yerin yıkanması lazımdır. Yalnız dezenfektan olarak kolonya üzerimize dökülse bir müddet sonra uçar. Yıkanması gerekmez.
S.5) Hocam; Uzun yıllar çocuğumuz olmadı. Tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olduk. Yakınlarım, kayınbabam, kayınvalidem kabullenemediler. Siz yanlış yaptınız, günaha girdiniz diyorlar. Açıklama getirir misiniz?
C.5) Tüp bebek yeni bir gelişmedir. Nikâhlı bir karı koca arasında olması şartıyla caizdir. Yani kocanın sipermi dışarıda döllendirilip kadının rahmine verilmesidir. Din İşleri Yüksek Kurulu ve günümüz İslam Âlimleri buna cevaz vermişlerdir. Kayınbabanızın bunu sorup öğrenmesi lazımdır. Bu ilmî bir meseledir, ona göre hoş görsünler.
S.6) Hocam; Rüya gerçek olurmuş. Rüya ile amel olmaz diyorlar ne dersiniz? Rüyamda oğlumu trafik kazasında ölmüş gördüm, halâ tesirinden kurtulamadım. Bunu açıklayabilir misiniz?
C.6) Rüya ile amel olmaz. Rüyalar şu kısımlara ayrılır:
A) Sadık, Salih ve Rahmanî rüyalar: Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Sadık rüyalar nübüvvetin kırk altıda biridir.” (Kaynak: Ebu Davud – Tirmizi)
Hz. İbrahim (A.S) gördüğü rüya ile oğlu İsmail (A.S)’ı kurban etmeye götürmesi ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in gördüğü rüyalar, bazı gelen vahiyler sadık rüyalardır. Bunlar bazı ameli, itikadı tam olan Müslümanların gördüğü rüyalar.
B) Şeytanî rüyalar: Şeytan insana vesvese verir, rüyada kötü şeyler gösterir. Kötü rüya gördüğünüz zaman onu herkese söylemeyiniz. Bir rivayette sol tarafınıza tükürünüz denir.
C) Fizyolojik rüyalar: Genelde Ramazan Ayında sahur yemeğinde ağır hamur işleri yendiği zaman mide hazımda zorluk çeker, kalbe baskı yapar o zaman çok korku meydana gelir. Korkunç rüyalar görülür. Midenin zorlanmasından dolayıdır.
D) Psikolojik rüyalar: Geçirilen bir olay karşısında olayın etkisinde kalarak bilinçaltına yerleşen olayların rüyada girmesidir.
Siz oğlunuzu çok seviyorsunuz galiba, başına bir iş gelecek diye hayal ediyorsunuz, o korku bilinçaltına yerleşiyor, sizin olay buna benziyor. Yalnız hiçbir şeyi çok fazla sevmeyin. Allah o tür sevgileri hoşlanmaz. O çok sevdiğiniz başına kaza her an gelebilir. Rüyanız; İnşaallah oğlunuz uzun ömürlü olacak, ancak bir sıkıntı atlatacak gibi yorumlanır.
S.7) Hocam; Almanya’dan arıyoruz. Buradaki mezbahanelerde kesilen sığır, koyun gibi hayvanların eti yenir mi? Ne yapacağız? Açıklamanızı bekliyoruz.
C.7) Alman mezbahanelerinde kesilen sığırların beynine kurşun sıkılıyor, sonra hayvanı kesiyorlar. Başına kurşun sıkılarak kesilen hayvanların eti yenmez. Kaldı ki onlar Besmele çekmezler.
Hanefi Mezhebinde; Besmele çekilmeden kesilen hayvanın eti yenmez. Bunlar hayvanın beynine eziyet olmasın diye vurmaktan ziyade hayvanın kanının boşa gitmemesi için öyle yapıyorlar. Yani kanı akarsa hayvan sahibi kan kadar kaybı olacak. İşin içinde maddi çıkar vardır.
S.8) Hocam; Haram ve necis olan ilaçlarla tedavi olabilir miyiz? Bazı ilaçlara domuz eti, domuz yağı ve domuz jeli katıyorlar. Bu ilaçları kullanabilir miyiz? Açıklar mısınız?
C.8) Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; haram olan, necis olan şeylerle tedavi olmak caiz değildir.
Peygamber efendimiz (S.A.V) konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki Allah hastalığı da ilacı da indirmiştir. Her hastalığa karşı bir de ilaç yaratmıştır. Öyle ise tedavi olunuz. Haram ile tedavi olmayınız.” (Kaynak: Ebu Davud)
İlaç sektörü çok karışık haram helal diye dikkat etmiyorlar. Bazı günümüz alimleri ilacın alternatifi yoksa hasta kullanmak zorunda ise hayati tehlike varsa o zaman kullanabilir derler. Domuz eti haram olduğu gibi mamulleri de haramdır.
Fi emanillah maas Selame
Dua ve Selamlar. 16.03.2021
Ali Galip DOĞAN/İrşad Vakfı Başkanı
İletişim-Tel:0332-3524213 veya 0505-7721593-94
Posta:aligalip-dogan@hotmail.com
Facebook: Ali Galip Doğan