S.1) Hocam; Ben Şafii Mezhebindeyim. Hanım Hanefi Mezhebinde, abdestli iken bana dokunuyor. Bende kızıyorum, sinirleniyorum. Mezhep değiştirebilir miyim? Bize bir yol gösterir misiniz?
C.1) Mezhep din değildir. Mezhep bir yoldur. Mezhep sahibi imamlar, biz mezhep kurduk bize gelin dememişlerdir. Mezhep Kur’an ve Sünnete dayalı bir yoldur.
Sizin hanım size abdestli iken kasten dokunuyorsa günah işlemiş olur, sizin yapacağınız ibadetlere mani olur. Ankara’da olduğunuza göre, Anadolu ekseriyetle Hanefi Mezhebine tabidir, sizde Hanefi Mezhebini taklit edebilirsiniz. Hanefi İlmihallerini alır okur kendinizi geliştirirsiniz. Bir başka mezhebe geçmek için bir merasim yoktur. Hepsi hak mezheptir, hepsi Ayet ve Hadise dayanır. Aradaki farklar esasta değil fürudadır. Oda 18 veya 20 tane farklı bir görüştür.
Örnek: Hanefilerde kan çıkar dağılırsa abdest bozulur, Şafiilerde ise çizme dolusu olsa o zaman abdest bozulur. Hanefilerde guslün farzı üçtür. Ağıza su vermek, buruna su vermek ve bütün vücudu yıkamak. Şafiilerde ilave olarak niyet etmekte farzdır, tertipte farzdır. Bunun gibi içtihat farkları vardır. Buda İslam’ın zenginliğini gösterir.
S.2) Hocam; Yaşam sigortası yaptırıyorum. Bazı arkadaşlar yanlış yapıyorsun caiz değildir diyorlar. Ne dersiniz? Ne yapmalıyım?
C.2) Sigorta İslam Âlimlerinin arasında tartışmalı bir konudur. İslam Âlimleri bu tür sigortaya cevaz vermiyorlar, yani caiz değildir. Sigorta bir nevi şans oyunu gibidir. Halka yardım için değil kendi kazançları için çalışan şirketlerdir. Bunların çoğu yabancı sermayeli şirketlerdir. Sigorta İslam’da yeni bir olaydır. Ancak İslam bilginleri devletin yasa ile zorladığı işçi ve işverenden kesilen bir paranın belli sene sonra emekli olunca peyderpey almaktadır, caiz olan budur.
S.3) Hocam; Konya dışından yazıyorum. Ben İmam-Hatipte okuyan bir talebeyim. Babam birine veya bize kızdığı zaman Allah belanızı versin, Allah’ın laneti üzerinize olsun, Allah size en büyük belayı versin diye beddua ediyor. Bende baba böyle yapma günaha giriyorsun. Bedduayı hak etmeyen birine beddua edersin, o haklıysa o bela seni bulur diyorum. Bir türlü vaz geçiremedim. Müslümanın Müslümana beddua etmesi caiz olur mu? Açıklar mısınız?
C.3) Müslümanın Müslümana beddua etmesi günahtır. Hele dilini belaya alıştırması daha kötüdür, kendi için daha tehlikelidir. Peygamberimiz (S.A.V) şu Hadis-i Şeriflerde şöyle buyurur:
- “Ben lanetçi olarak gönderilmedim.” (Müslim-Bir; 87)
- “Bir Mümine lanet etmek, beddua etmek onu öldürmek gibidir.” (Buhari-Edeb)
- “Bir Mümine yapılan bir lanetli bedduanın yerine vardığında haksız yere yapıldığını görünce sahibine geri döner” (Tirmizi-Birr, Ebu Davud-Edeb; 45)
Demek ki yapılan beddua, bela haksız yere edilmişse o gerisin geriye sahibine döner.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) Taif ’ten dönerken taşlandı, ayaklarından kan geldi, hakarete uğradı. Bir bağa girince Cebrail (A.S) geldi.
- Ya Rasülullah! Allah’ın Sana selamı var, dile dağları onların üzerine yıkacak. Yeter ki Sen iste” deyince; Peygamber efendimiz (S.A.V);
- Ya Rabbi! Beni rahmet peygamberi olarak gönderdin. Ben onları affediyorum. Sen de onları affet dedi. İşte büyüklük buradadır, sünnet olan budur. Mümin bir kimse sünnete tabi olur, ağzını küfre alıştırmaz.
S.4) Hocam; Guslün farzı kaçtır? Ben Hanefi, karım Şafii Mezhebine tabiyiz. Tarif eder misiniz?
C.4) Biz genelde sorulan soruların cevaplarını Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre açıklarız.
Hanefi Mezhebine göre guslün farzı üçtür.
1- Mazmaza; (Gargara) Ağzı bol su ile çalkalamak, gargara yapmak. Oruçlu ise gargara yaparken çok dikkat etmemiz gerekir. Ağıza bol su almak, 3 defa almak sünnettir.
2- İstinşak; Buruna bol su çekip temizlemektir.
3- Bütün bedeni hiç kuru yer kalmaksızın yıkamak. Yüzük altına, göbek çukuruna, küpe deliklerine, takma protez dişlere dikkat etmek lazımdır.
Not: Hanefi Mezhebinde niyet etmek sünnettir.
Şafii Mezhebine göre guslün farzı üçtür.
1- Gusül için niyet etmek. “Niyet ettim Gusül Abdesti almaya” diye niyet etmek.
2- Vücutta avret mahallinde necaset varsa onu temizlemek.
3- Bütün vücudu hiç kuru yer bırakmadan yıkamak.
Not: Şafii Mezhebinde; ağızın içini ve burnu yıkamak farz değil sünnettir. (Kaynak: Şafii İlmihali – Fethül Kadir – Mezahibi Erbaa)
S.5) Hocam; Gusül abdesti alırken nelere dikkat etmeliyiz? İzah eder misiniz?
C.5) Biz yine konumuzu Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre açıklayacağız. Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre vücudun her tarafını yıkarken uyulması gereken hususlar (kurallar) vardır.
1- Deri üzerinde suyun altına geçmesini engel olan yapışık ne varsa oje, ruj, yağlı boya, balık pulu vesaire gibi şeylerin çıkması lazımdır. Önceden bu tür şeyler temizlenecek, özellikle bayanların kullandığı oje, ruj gibi şeylerin silinmesi lazımdır. Aksi halde alınan Gusül Abdesti geçersiz olur.
2- Gusül yaparken bayanların saçın dibine su geçiyorsa saç örgüsü çözülmeyebilir. Ancak saç açıksa bütününü yıkamak ittifakla farzdır.
3- Vücutta bulunan çukurluklar, göbek çukurluğu, ayaklarda olan nasırlar, yaşlılıktan meydana gelen kırışıklıkların altına suyun geçmesini sağlamak şarttır.
Hanefilerde; Takma protez dişler varsa çıkarılması şarttır. Kadınlar göbek deliklerine de dikkat etmelidirler. (Kaynak: Fethül Kadir – Mezahib-il Erbaa)
Fi emanillah maas Selame
Dua ve Selamlar. 20.10.2020
Ali Galip DOĞAN/İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı
İletişim-Tel: 0 (332) 3524213 veya 0 (505) 772 15 93-94
Posta:aligalip-dogan@hotmail.com
Facebook: Ali Galip Doğan