S.1) Hocam; Cuma namazlarını kılıyoruz. Farzı kıldıktan sonra Fatiha deniyor. Sünnet kılınmıyor. Bunu açıklar mısınız?
C.1) Cuma namazının farzından önce 4 rekât sünneti kılmak müekked sünnettir. Cuma namazının farzını kıldıktan sonra 4 rekât Cuma’nın son sünnetini kılmak müekked sünnettir. Bunların kılınması lazımdır. Zuhri Ahir diye kılınan 4 rekât bir namaz daha var bu ihtilaflı olan bir namazdır.
Şafiilerde; Cuma’nın farzından sonra Zuhri Ahir Namazını kılmak farzdır. Şafiilerde farzdan sonra cemaatle Zuhri Ahir kılarlar.
İmamı Muhammed’den bir rivayet var; Peygamber Efendimiz (S.A.V) evinde iki rekât kılardı deniyor. Son iki rekât sünnet vaktin sünneti diye niyet edilip kılınır.
S.2) Hocam; Biz 7 kişi kurbanlık sığır aldık. 4 arkadaş kurbanı kasaba kestirmişler, 3 arkadaşın vekâleti olmadan haberleri olmadan kasap kurbanı kesmiş. Ne yapmamız lazım? Açıklar mısınız?
C.2) Kurbanda niyet vekâlet şarttır. O 3 ortak diğerlerine biz geç kalırsak gelemezsek kurbanı kestirebilirsiniz demişlerse o vakit kurbanınız kurban olarak tamamdır. Amma haberleri yoksa hiç birinizin kurbanı olmamış, et yerine geçmiştir. Yeniden kurban kesmeniz lazım.
S.3) Hocam; Biz keçiyi kurban olarak kestik. Fakat memesinin birisi körmüş, bizim kurbanımız oldu mu? Ne yapacağız? Açıklar mısınız?
C.3) Gözü kör olan, hasta olan, dişleri dökük olan memesinin birisi kör olan koyun kurban olamaz. Size kurban vacipse, vacip olmuşsa siz yeniden bir kurbanlık koyun alacaksınız. Onu kesip ihtiyaç sahiplerine dağıtacaksınız veya parasını fakire vereceksiniz. Ancak size kurban vacip değilse fakirseniz sizin 2. bir kurban almanıza gerek yoktur.
S.4) Hocam; Biz 7 kişi aile adına bir sığır aldık. Arafe günü indirirken hayvanın ayağı kırıldı. Biz bunu kurban olarak kestik. Şimdi de sizin kurbanınız olmamış diyorlar. Sizden açıklama bekliyoruz.
C.4) Bizim mezhebimiz Hanefi Mezhebi ortak akıl mezhebidir. İmamı Azam’ın öğrencisi İmamı Ebu Yusuf’a göre; Arafe günü sağlamken sakatlanan ayağı kırılan gözü kör olan hayvan kurban olur. Müsterih olun sizin kurbanınız tamamdır.
S.5) Hocam; Benim birine borcum vardı. Elde olmayan nedenlerle 3 ay gecikti. Öderken benden vade farkı aldı. Bu doğru mudur? Açıklar mısınız?.
C.5) Biz cevaplarımızı Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre veriyoruz. Gününde ödenmeyen bir borçtan dolayı gecikme farkı olarak fazladan alınan para haramdır, caiz değildir, faizdir. Dolayısı ile gecikmeden dolayı fark almak caiz değildir. Ödeme gücü olduğu halde bilerek ödemeyen kimse Allah (C.C) katında mesuldür. Konu ile ilgili Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Zenginin (gücü yetenin) vereceğini erteleyip geciktirmesi zulümdür.” (Kaynak: Buhari, Müslim, Ebu Davud)
S.6) Hocam; Ben birine para yardımında bulundum. O arkadaş bana 1 gömlek, 1 çorap hediye getirmiş. Ben bu hediyeyi aldım. Sonra bir hoca bu aldığın caiz değildir dediler. Ne dersiniz?
C.6)
Hanefi Mezhebine göre; borç verirken bir şey istemişsen, bir şart koşmuşsan hediye almak caiz olmaz. Şayet böyle bir şart yoksa adam borcunu tam öderse, borçlu ufak bir hediye sunmuşsa, gönülden verirse alması caizdir. Hediye olabilir. Rıza ile bir hediye verilir.
Şafii Mezhebinde; hediye vermek sünnettir.
S.7) Hocam; Sizi Youtube’de ve WhatsApp’ta takip ediyoruz. Biz Karadenizliyiz. Çay üreticisiyiz. Çay yaprağından mı yoksa çaydan mı öşür vereceğiz? Açıklama yapar mısınız?
C.7) Siz çay yaprağından öşür vereceksiniz.
İmamı Ebu Yusuf, İmamı Muhammed ve Şafii Mezhebine göre; çay yaprağı 5 vesk yani 954 kg’dan fazla ise yağmurla sulanıyorsa 1/10, cereyanla sulanıyorsa 1/20 öşür vermeniz farzdır. Yapraktan verdikten sonra çaydan artık öşür verilmez. Nasıl dut yaprağından, pancardan, ay çekirdeğinden öşür veriliyorsa çaydan da verilecektir. (Kaynak: Hukuki İslamiye ve Islahatı Fıkhiyye Kamusu C3 Sayfa 55)
Fi emanillah maas Selame
Dua ve Selamlar. 05.08.2020
Ali Galip DOĞAN/İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı
İletişim-Tel: 0 (332) 3524213 veya 0 (505) 772 15 93-94
Posta:aligalip-dogan@hotmail.com
Facebook: Ali Galip Doğan