Soru 1: Hocam cenaze namazı kılarken ayakkabılar çıkarılacak mı? Cenaze namazı kılmanın hükmü nedir? Sevabı nedir?
Cevap 1: Cenaze namazı kılarken ayakkabıların altı ve yer temizse, necaset yoksa ayakkabı ile kılınmakta bir mahsur yoktur. Kaldı ki yerler temizdir. Şayet ayakkabı pisse, yerlerde necaset varsa, o takdirde ayakkabı ile namaz kılınmaz. Ayakkabının üzerine basılır öyle kılınır. Cenaze namazı kılmak farz-ı kifaye olmasına rağmen kılacağız. Kim cenaze namazı kılarsa, Uhud Dağı kadar sevap verilir. Cenazeye iştirak edip kabre giderse, bir Uhud Dağı kadar daha sevap verilir buyurur peygamberimiz. (sav) Bilhassa Hac ve Umreye gidenler cenaze namazını kılsınlar.
Soru 2: Dedem vefat etti hocam. Babam 52. günü yapacaklar. Ben doğru olmadığını söylememe rağmen ikna edemiyorum babamı. Konu hakkında bilgi verebilirmisiniz hocam.
Cevap 2: İslam dininde 40. 52. gün diye bir merasim olmaz. Bidat ve hurafe olan böyle bir gün yoktur. Ölülerimize her an dua etmeliyiz. Bu adet bize komşu İran’dan gelmektedir. Bu adeti yapmaktan ziyade islamın emirlerini yapmak daha uygundur.
Soru 3: Hocam bir yakınımız Almanya’da vefat etmiş. Getirdiler tabutta hac resmi vardı. Tabutla beraber kabre koydular, korken münakaşa oldu, cenaze sahipleri istemiş diye koydular. Bu yapılan doğrumudur açıklarmısınız.
Cevap 3: Hanefi ve Şafi mezheplerine göre ölüyü tabutla koymak mekruh ve caiz değildir. Ölüyü yumuşak toprağa koymak lazım. Yalnız; cenaze parçalanmışsa, kokmuşsa, açıldığında dağılacaksa, etrafı rahatsız edecek derecede fena kokacaksa zaruret halinde tabutla birlikte gömülebilir. Bunun dışında cenazeyi tabutla birlikte mezara koymak doğru değildir, mekruhtur.
Soru 4: Hocam cenaze defnedildikten sonra talkın veriliyor. Bu talkın haram olduğundan verilmez dediler. Cuma Namazı kılmayan komşularımız babaları ölünce talkın vermediler. Taziyede kabul etmediler. Bu konuyu açarmısınız?
Cevap 4: Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur; “Ölülerinize lailahe illallah telkin edin.” Bu hadisi zayıf diye açıklarlar. İmam-ı Şafi zayıfta olsa bu hadisle amel etmiş, ölüleriniz kelimesinden öldükten sonra talkını sünnet olarak kabul etmiştir. İmam-ı Azam ise talkını ne emretmiş nede yasaklamıştır. Yapılıp yapılmaması tamamen cenaze sahiplerine bırakılmıştır. Yapılması müstehaptır demiştir. Netice olarak yapılmasında bir sakınca yoktur, devadır, hatırlatmadır, yapılabilir.
Soru 5: Şehitlerin ruhları yerdemidir göktemidir? Nerde olduğuna dair açıklarmısınız?
Cevap 5: Peygamberimiz (sav) şehidlerin ruhlarının nerde olduğunu haber vermiştir. Efendimiz (sav) şöyle buyurur: “Şehidlerin ruhları yeşil kuşların içindedir. Arşda bu kuşlar için asılı kandiller vardır. Bu kuşlar cennette dilediği yerde dolaşırlar.” (Kaynak Müslim, Ebu Davut, Tirmizi) demekki semada arşta Allah (cc) onlar için yerler hazırlamıştır. Cennetlerde gezerler.
Soru 6: Hocam bir kaç defa yemin ettim. Bunun kefaretini nasıl öderim? Açıklarmısınız?
Cevap 6: Yemin eden bir kimse yeminini bozduktan sonra o yeminin kefaretini verecektir. Hanefiye göre iki görüş vardır A) Yemin birkaç tane olursa kefareti de ona göre olur. Yeminlerin niyeti ve yeri değişmese de yine aynıdır. Örnek: Ben babamın evine girmeyeceğim diye üç defa yemin etse her biri için ayrı ayrı kefaret verecektir. Kefaret yirmi fakirin doyurulmasıdır. B) İmam-ı Azam’ın öğrencisi İmam-ı Muhammed’e göre yemin kefareti kaç tane olursa olsun, oruç kefaretinde olduğu gibi bir kefaret hepsi için yeterlidir. İmam-ı Şafi’ye göre: Yemin birden çok olursa o kadar kefaret verilecektir. Kaynak Mezahibi Erbea.
Soru 7: Hocam biz mahallede maç yapıyoruz. Yenilen taraf bize kola simit ısmarlıyor. İçimizde birkaç arkadaş var. Yemiyor içmiyor. Bizde onlara kızıyoruz. Sizden bir açıklama bekliyoruz.
Cevap 7: Kur’an-ı Kerim son gelen içki ayetiyle, şans oyunlarını yasaklamıştır. Siz iddia ile maç yapıyorsunuz. Bu iddia ile yenilen ve içilen çay, kola ne olursa olsun haramdır. O arkadaşlarınızın yaptığı doğrudur. Siz bunlardan vazgeçin, ortak para koyun, ona göre yiyin için. Haram olanlardan kaçının.
Soru 8: Hocam biz Almanya’da kalıyoruz. Oğlum bir Hiristiyan kızla anlaşmış. Koparamıyorum. Onunla evleneceğim diyor. Evlendirirsek dinen bir sakıncası varmıdır. Açıklarmısınız?
Cevap 8: Ehli kitap olmayan bir kızla evlenemezler. Hindoizme inanan veya rafi olan bir kadını alamazlar. Ehli kitap olan kadın ve erkek evlenebilir. Yani Almanlar hiristiyandır, bu bayanı alabilir. Ataist, dinsizse alamaz. Kıza gelince: Bir Müslüman olan bir bayan Müslüman olmayan hiçbir erkekle evlenemez. Evlenirlerse haram işlerler. Nikahı olmadığı için her an zina yapıyor demektir. Bundan son derece uzak durulması gerekir.
Soru 9: Nikah kıyılırken mihirden söz edilmezse nikah geçerli olur mu? Açıklarmısınız?
Cevap 9: Hanefi ve Şafi mezheplerine göre mehrin akit esnasında yazılması ve söz edilmesi sünnettir. Nikah caizdir nikaha zarar vermez. Hanefi mezhebinde mihir vaciptir. Mihir az veya çok verilmelidir.
Soru 10: Hocam benim eşim bana şaka ile seni boşadım dedi. Sonra ben kızınca sana şaka ile söyledim dedi. Ben seni hiç boşarmıyım dedi. Konuyu açıklarmısınız.
Cevap 10: Bir erkek eşini korkutmak veya şaka olsun diye sen boşsun dese eşi boşanır. Bu işin şakası olmaz. Bunu bir defa söylerse üç talaktan biri gider. İkisi kalır. Evlilik devam eder. Bir renkli halı içerisinde birleşirlerse tekrar nikaha gerek yok.
Soru 11: Hocam onyedi yaşında bir kızım var. Bize karşı kini öfkesi var. Söz dinlemiyor, banyoya girdimi çok uzun kalıyor. Sık sık ellerini yıkıyor. Kendi kendine konuşur hale geldi. Biz bunu okutalım mı? Ne tavsiye edersiniz?
Cevap 11: Bu psikolojik ve pisikiyatrik bir durum olabilir. İlk önce doktora götürün. Doktora gitmesi yönünde ikna etmeye çalışın. Doktordan aldığı tedavi sonrasında ağzı dualı birine okutun.