S.1 ) Hocam bayram namazı kılıyoruz, bunun hükmü nedir? Kadınlar da bayram namazı kılabilir mi? Açıklar mısınız?
C.1) Bayram namazı, Cuma namazı üzerine farz olanlar bayram namazı kılmak ta vacip olur. Bayram namazının kazası olmaz. Bayram namazı kendi başına kılınmaz. Bayram namazı İslam’ın şiarındadır, kadınlara vacip değildir. Ama kadınlar camiye giderek cemaatle bayram namazı kılabilirler.
S.2) Hocam farz namazı kılarken son rekatında unutarak sure okumuşum, ne yapmam lazım gelirdi? Açıklamanızı bekliyorum.
C.2) Bu dalgınlıkla okuduğun sureden dolayı sehiv secdesi gerekmez. Namazınız tamamdır. Ama namazda şuurlu namaz kılmak gerekir. Bilhassa tadili erkana dikkat etmek gerekir. Ö.Bilmen Büyük İslam İlmihali
S.3) Hocam ziynet eşyalarına zekat verilir mi? Ulusal bir kanalda bunlara zekat olmaz dediler ne dersiniz?
C.3) Hanefi Mezhebinin görüşü, altın ve gümüşten yapılmış nişan yüzüğü, küpe, bilezik, kolye gibi ziynet eşyaları nisap miktarına 81. Gr. Altın ve altın değerine ulaşmışsa, üzerinden de bir yıl geçmişe, onlara zekat farz olur. Zekat vermesi gerekir. Fet hül Kadir
Şafi Mezhebine göre; Kadının sahip olduğu altın, gümüşten yapılmış altından yapılmış ziynet eşyasının üzerinden bir yıl geçse bile buna zekat düşmez. Kadının ziynet eşyası onların kullandığı elbise vesaire gibi eşyadan sayıldığı için zekat düşmez. Ama erkekler böyle altından ziynet eşyası kullanması haram olduğu bu tür eşyalara zekat vermek farz olur.
S.4) Hocam sizi Eskişehir’den arıyoruz. Burada bir camii inşaatı var, dernek mensupları bu camii inşaatına zekat alıyorlar, bu doğru mudur? Açıklar mısınız?
C.4) Bilindiği gibi Kur’an ı Kerimde Zekat sekiz sınıfa verilir. Camii inşaatına, Kur’an Kursu inşaatına, Yol, köprü, su inşaatına zekat verilmez. Buralara zekat verenler zekatlarını yeniden versinler. Oralara zekat olmaz. Radyo, televizyonlara zekat verilmez. Ulusal kanalda fetva verenlerin çoğuna güvenilmez. Adam bir zaman tavuktan hindiden kurban olur diyorlardı. Bu tür insanların çoğu dış güdümlüdür. Bunların çoğu ajandır. Bunlara dikkat edilsin. Ayrıca yurt dışına kuyu açtırmak için zekat verilmez.
S.5) Hocam zirai ürünlerde öşür vermek için para, gümüş, altın da olduğu gibi nisap miktarı şartı var mıdır? Açıklar mısınız?
C5) İmam-ı Azam’ın görüşüne göre, tarladan çıkan mahsul ne olursa olsun ne miktar olursa olsun zekat vermek farzdır. Yani onda bir , yirmide bir öşürü verilecektir. Şu ayet delil oluyor. “ve etü hakka hu yevme hasadihi” “hasat mevsimi olunca onun hakkını verin.”
Yalnız İmam-ı Muhammed, İmam-ı Ebu Yusuf ve Şafi Mezhebi alimlerine göre; çıkan mahsul 5 vesak, 954 Kg. ulaşmadığı müddetçe onun zekatı yoktur. Tekrar edelim İmam-ı Azama göre nisap miktarı yoktur. Çıkan mahsul ne miktar olursa olsun zekatı vardır. Öşür verilecektir. Yukarıdaki üç imamın görüşüne göre bir tondan aşağı olan bir malın zekatı olmaz.
S.6) Hocam benim gelecek, alınacak paralarım var onların zekatı verilecek mi?
C.6) Alacaklar : A) Kuvvetli alacaklar, Bunların çeki senedi varsa onların zekatı hesaplanıp verilir. B) Orta alacaklar, bunlar gelecek olanlar yakın gelecekse zekatı verilir. Sonraki vadede gelecekse aldıktan sonra geriye dönüp hesap edilerek zekatı verilecektir. Zayıf alacakların zekatı olmaz, ama alındıktan sonra geriye dönük zekatı verilir.
S.7) Hocam sizi yutuptan takip ediyoruz. Antalya bölgesinden arıyoruz. Biz narı, portakalı, muzu dalında satıyoruz. Bunların öşürünü nasıl vereceğiz? Biz bir yılda üç mahsul alıyoruz bunların öşürünü nasıl vereceğiz? Açıklar mısınız?
C.7) Hanefi Mezhebine göre olgunlaşmış mahsul satıldığı zaman öşürü satana aittir. Adam dalında alıyor, toplatıyor, memleketine götürüyor alıcıya öşür yoktur. Öşür tarladan çıkan mahsuledir. Satıcı bunu satıyor, kaç ton sattı onun öşürünü onda bir, yirmide bir, satıcı verecek. Paranın zekatı kırkta bir. Mahsulde öyle değil, eğer kendinden sulanıyorsa onda bir, parayla sulanıyorsa yirmide bir öşürünü satan adam verecektir. Her çıkan ürünün ayrı ayrı zekatı, öşürü vardır.
S.8) Hocam ulusal bir kanalda bir Prof. İlahiyatçı ramazanda orucu bilerek bozan bir kimseye bir gün oruç tutması gerekir, keffaret diye bir şey yoktur Kar’an da böyle emir yoktur dedi. Biz bunu dinledikten sonra acıktığımız için orucumuzu yedik. Şimdi ne yapacağız, adam fetva verdi bizde acıktık orucu yedik.
C.8 Hanefi Mezhebine göre ramazanda niyet ettiği bir orucu kasten yerse 60 gün ceza , bir günde kazası olmak üzere 61 gün oruç tutması şarttır, farzdır. Kur’an da yazmayan hüküm olmaz. İçtihat imamlarının görüşü sabittir. Keffaret aralıksız 60 gün ceza olarak tutar, bir gün de kazası vardır 61 ceza olarak tutması farzdır.
Şafi Mezhebine göre; Oruçlu iken bilerek yiyen içen kimseye ceza değil gününe gün lazım gelir. Keffaret lazım gelmez. Yalnız cinsel temas yaparsa yapana, yaptırana 61 gün keffaret tutması şarttır, farzdır.
S.9) Hocam ben Eskişehir’den arıyorum. Ben üç defa niyetliyken orucumu yedim. Şimdi kaç kefaret tutacağım açıklar mısınız?
C.9 Hanefi Mezhebine göre; birden fazla keffaret orucu olsa bir keffaret yeterlidir. Bir keffareti kesintisiz tutması yeterlidir. Şafi Mezhebine göre cinsel temastan dolayı keffaret gerekir. Diyelim ki üç keffareti var üçüne de ayra ayrı keffaret tutması şarttır. Keffaret orucunda erkekler ara veremez, kadınlar renkli hallerinde tutmazlar.
S.10) Hocam ramazan bayramından sonra altı gün oruç varmış bunu açıklar mısınız? Bu orucun hükmü nedir? Açıklar mısınız?
C.10) Hanefi ve Şafi Mezheblerine göre; şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehabtır. Kim şevval ayında altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur. Ecir ve sevabı vardır. Eba Eyyübil Ensarı şöyle bir hadis rivayet ediyor.
“Her kim Ramazan orucunu tutar ki sonra şevvalda da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş olur.” Kaynak: Ebu Davud Tirmizi
Bu hadiste ramazan orucundan sonra, şevval ayında altı gün oruç tutmayı öneriyor. Bütün yıl oruç tutmuş gibi oruç sevabı alırsınız. Hanefi Mezhebine göre bu oruç şevval ayında tutulmalıdır. Şafi Mezhebine göre; bayramdan hemen sonra ara vermeden altı gün tutmalıdır. Der.