S.1) Hocam; Yeni Umre ’den geldik. Adamlar Mekke ve Medine’de camide yatıyorlar. Camide yakmak dinen uygun mudur? Açıklar mısınız?
C.1) İhtiyaç olduğu zaman camilerde yatılabilir. Camide yatmanın bir sakıncası yoktur. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında Suffe Ashabı Efendimiz (S.A.V) Kabri Şerifinin doğu tarafında yer alan Ashabı Suffe adı verilen mekânda yatırlardı. Onun için camide yatmanın bir sakıncası yoktur.
İbni Hacer şöyle der: “Camide yatmakta bir sakınca yoktur. Bu hususta yolcu ile yolcu olmayan arasında da bir vebal yoktur. Çünkü Ashabı Suffe daima camide yatar kalkardı. Kâbe’de ve Ravza’da Müslümanlar bir camide yatarlardı”
S.2) Hocam: Kumar oynanan, içki içilen yerlerde oturmak, çay içmek, yemek yemek caiz midir? Açıklar mısınız?
C.2) Nisa Suresinin 140. Ayet-i Kerimesinde Allah (C.C) şöyle buyurur: “Şüphesiz ki Allah kitapta size (şu hükmü) indirdi. Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve alaya alındığı duyduğunuz zaman başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber (aynı mecliste) oturmayın. (İnkâr etmeden ya da konuyu değiştirmedikleri halde aynı ortamda oturursanız) şüphesiz ki sizde onlar gibi (kâfir/müşrik) olursunuz. Muhakkak ki Allah münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacak olandır” Ayetten anlaşılacağı üzere kumar oynanan, içki içilen yerlerde oturmak caiz değildir”
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa üzerinde içki bulunan, sunulan sofraya oturmasın”
İslam Dininde içki içilen ve kumar oynanan yerde oturulmaz.
S.3) Hocam; Eskişehir’den arıyorum. Benim 600.000.-TL’ye ihtiyacım var. Ben galeriden 4 ay vadeli 600.000.-TL’ye araba alıyorum. Aynı arabayı aldığım yere 530.000.-TL’ye satıyorum. Bu alış veriş helal midir? Açıklar mısınız?
C.3) Siz aldığınız arabayı aynı yere 530.000.-TL’ye satamazsınız. Ancak başka bir iş yerine satabilirsiniz. Yani veresiye pazarlık edip zararına aynı yere satamazsınız.
Tekrar ediyoruz. Aldığınız o aracı başka bir yere peşin olarak zararına verebilirsiniz. Ancak aldığınız yere tekrar verirseniz, alana da verene de helal olmaz. (Kaynak: Ez-Zerka)
S.4) Hocam; Oğlum kaza yaptı ve makineye bağlı bitkisel hayat yaşıyor. Makinenin fişi çekilirse ölecek. Organlarını başka bir ihtiyaçlıya verebilir miyim? Açıklama bekliyorum.
C.4) İslam’da ötenazi haramdır yasaktır. Kesinlikle makinede yaşayan birisinin cihazının fişinin çekilmesi caiz olmaz, cinayet olur. Dini açıdan adam kendiliğinden ölmüşse hayat emaresi kalmamışsa o zaman organlarını Müslüman olan inançlı bir ihtiyaç sahibine verilebilir. Ayet-i Kerimede; “Bir insanı dirilmek cemiyeti diriltmekten evladır” buyrulur. Dini açıdan ölümün gerçekleşmesi halinde yakınınızın organlarını verebilirsiniz.
Prof. Dr. Cevat AKŞİT Hoca Efendi şöyle anlatmıştır: “Emniyet Genel Müdürlüğünde bir işim vardı. Bir ilin emniyet müdürü elinde evraklarla geldi. Hemen;
Hocam bir sorum var dedi.
Bizim müdür bir arkadaşımız kaza geçirdi, cihaza bağlı yaşıyor. Doktorlar buna 3 günlük ömür biçtiler. Makinenin fişini çekecekler. Organlarını verebilir miyiz dedi.
Bende Hayır veremezsiniz. Çünkü ömür Allah’a aittir. Biz bunu bilemeyiz. Aletin fişini çekmekte caiz olmaz. Bakarsın iyileşir, hayata döner dedim vazgeçtiler.
Sonra o hasta iyileşmiş ve bir vilayete müdür olmuş diye duydum.
Yalnız organ verirken hiçbir karşılık talep etmeyeceksiniz. Organ ve kan bağışı yaparken para alınmaz.
S.5) Hocam; Ulusal bir radyoda zekât maldan verilecek, paradan verilmez diyor. Nasıl verelim? Ne yapalım? Açıklar mısınız?
C.5) Peygamber Efendimiz (S.A.V) döneminde eşyadan alınıyordu. Hz. Osman (R.A) döneminde araziden, maldan devlet zekât alıyor. Paradan, altından, gümüşten halk kendi veriyordu.
Hanefi Mezhebine göre; maldan verileceği gibi paradan da verilebilir. Adamın kum ocağı var, taş ocağı var kömür ocağı var. Bu işletme sahipleri maldan zekâtını nasıl verecekler. Fakirin kuma, taşa, kirece ihtiyacı olmaz. Onun yerine değeri hesap edilir, para olarak karşılığı zekât olarak verilir.
Şafii Mezhebine göre; Peygamber Efendimiz (S.A.V) ilk devirde eşyadan verildiği için İmamı Şafii’de eşyadan verilir der. Yalnız bu devirde eşyadan vermek çok zordur. Şafii Mezhebinde olanlar, Hanefi Mezhebini taklit ederek paraya endeksleyip para olarak verirler. Öyle de veriyorlar. Buda caizdir.
S.6) Hocam; Konya dışından arıyorum. Çocuklara, arabalara nazar boncuğu takılıyor. Bunlar insanı nazardan korur mu? Dini açıdan uygun mudur? Bu konuya bir açıklık getirir misiniz?
C.6) Nazar boncuğu takılan, yeşil göz gibi boncuklar, nazarı korumaya, nazarı karşılamaya ve önlemeye hiçbir faydası olmaz. Eski Türk geleneklerindendir. Bunları takmak uygun değildir. Konu ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kim nazar boncuğu takarsa Allah (C.C) nazar boncuğu takması sebebi ile bir fayda yaratmaz. Kimde nazarlık takarsa Allah (C.C) ondan da bir hayır nasip etmez” (Kaynak: Ahmet Bin Hambel - Ebu Ya’la - Hâkim)
Bunları kullanmanın, bunlardan medet ummanın dinde yeri yoktur.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “İsabeti ayn (nazar) haktır. Ondan Allah’a sığının. Nazar haktır. Dağı yerinden oynatır. Nazar haktır. Deveyi kazana insanı mezara sokar. Nazar haktır. Ölenlerin çoğu nazardandır” (Kaynak: Buhari – Müslim)
Nazardan Korunmak İçin:
3 defa Besmele ve Fatiha Suresi
3 defa Kalem Suresinin son Ayet-i Kerimesi
3 defa İhlas Suresi
5 defa Felak Suresi
6 defa Nas Suresi
21 defa Salavat-ı Şerife okunursa nazar değmez.
S.7) Hocam; Afyon’dan arıyorum. Bizim bahçede köpek var. Ezanlar okunurken uluyorlar. Bu uluma iyiye gelmez, bir felaketin habercisidir diyorlar. Merak ettik. Açıklar mısınız?
C.7) Köpek uluması, baykuş ötmesi gibi seslerden mana çıkarmak dinen uygun değildir. O hayvan uluyacak baykuş ötecektir. Peygamber efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Eşyada uğursuzluk yoktur” (Kaynak: Buhari – Müslim)
Başka bir Hadis-i Şerifte ise Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Baykuş ötmesinde, yıldız kaymasında, Safer Ayında, karın kurdunda bir uğursuzluk yoktur” (Kaynak: Müslim)
Diğer bir Hadis-i Şerifte ise Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Uğursuzluğa inanmak şirktir. Uğursuzluk insanın kalbine geldiği zaman Allah (C.C) tevekküle götürür” (Kaynak: Ebu Davud – Tirmizi – İbni Hibban)
S.8) Hocam; Bazı ilaçlarda domuz jeli vardır yazıyor. Bunu kullanmak caiz midir? Açıklar mısınız?
C.8) Haram 2’ye ayrılır:
Haramı li Aynihi: Özü aslı haram olan bir şeyin mamulleri de haramdır.
Örnek: Domuz eti Haramı li aynidir. Ondan elde edilen mamulleri de haramdır. Domuzdan elde edilen tüm mamuller haramdır. Şayet o ilacın alternatifi yoksa hasta onu kullanmak zorundaysa zaruretten dolayı kullanabilir. Ancak iyi araştırmamız gerekir.
Ben ilaç aldığım zaman ilk önce prospektüsünü okurum. Mide ilaçlarında da var. Açıkça domuz jeli vardır diye yazılıyor. Çok dikkat edelim ve araştıralım.
Haramı li gayrihi: Özü aslı helal olan bir şeyin aslını değiştirerek zararlı hale gelirse
o zaman haram olur.
Örnek: Üzüm, pekmez, sirke aslı itibarı ile helaldir. Ancak üzüm mayalanarak şarap yapılırsa o zaman haram olur. Aslı helaldi ancak şaraba dönüştürüldüğü için haram oldu. Aslı itibarı ile faydalı olan üzüm, mayalanarak zararlı hale getirildi ve haram kılındı.
Şarap, rakı, bira, eroin, esrar, haşhaş, votka vs. insana zarar verdiği ve sarhoş ettiği için haramdır.
S.9) Hocam; Konya dışından arıyoruz. 20 yıllık evliyiz ancak bizim çocuğumuz olmadı. Evlat edinmek istiyoruz. Evlat edinebilir miyiz? Dinimizin buna bakışı nedir? Açıklar mısınız?
C.9) Devri cehalette evlat edinme vardı. Evlat edinilen çocuk kendi evladı gibiydi. İslam bunu yasaklamıştır. İslam’da evlat edinmek caiz değildir.
Erkek evlat alırsanız büyüdüğü zaman evin hanımına mahrem olur. Yani evde eşinizle yalnız kalamazlar. Yalnız baş başa bir yere gidemezler.
Kız çocuğu evlat edinirseniz evin erkeğine haram olur. Erkeğin o kıza nikâhı düşer evlenebilirler.
Bu açıdan evlat edinmek İslam’da men edilmiştir. Şayet bir çocuğu beslemek, büyütmek, korumak için alırsanız yine de mahrem sınırlarına dikkat etmeniz gerekir.
Hanefi Mezhebine göre; çocuk 30 aylığına kadar, kadın memesinden süt verirse o zaman mahremlik kalkar, evde rahat olur. Günümüzde buna koruyucu annelik, koruyucu aile deniyor.
Şafii Mezhebine göre; 2 yaşından küçük olan bir çocuğu ayrı ayrı 5 defa doyuncaya kadar kadın emzirirse süt evlat sütkardeş oluyor.
S.10) Hocam; kadın, erkek kıyafeti giyiyor ve erkeğe benziyor. Erkekte kadın gibi giyiniyor. Dinde bunun yeri var mıdır? Açıklar mısınız?
C.10) Erkeğin kadına benzemesi, giydiği kıyafette, konuşmasında kadına özenme gibi olur.
Kadında kendini erkeğe benzetmesi, kılık kıyafetinde erkek gibi hareket etmesi bir özentidir.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kendini erkeğe benzeten kadına veya kendini kadına benzeten erkeğe lanet olsun” (Kaynak: Buhari)
Diğer bir Hadis-i Şerifte Efendimiz (S.A.V) : “Kadının yürüyüşünü taklit eden erkeklere, erkeğimsi hareket eden kadınlara lanet olsun” buyurdular ve bunların evlerden çıkarılmalarını emrettiler.