Fıkhî sorular ve cevapları

A. Galip Doğan

S.1) Hocam; Ben memurum. Emekli olduğumuz zaman devlet bize ikramiye veriyor. Bu bize helal midir? Açıklar mısınız?

C.1) Sizin gençliğinizde en verimli yaşınızda enerjinizi harcıyorsunuz. Devlet belli yaşa gelince çalışma verimliliğiniz düşüyor. Bu durumda sosyal devlet ikramiye verebilir, maaşa bağlar. Hiçbir sakıncası yoktur helaldir, caizdir. Bu bir istihdam politikasıdır. Çalışmayı cazip hale getirmek için ikramiye de verilebilir.  

S.2) Hocam: Kasko sigortası ve bazı sigortaları yaptırmak caiz midir? Açıklar mısınız?

C.2) İslam beldelerinde âlimler, uzmanlar konuyu tartışıyorlar.

Hanefilerin muteber kaynak eseri Reddül Muhtar’ın yazarı İbni Abidin Malame Emiri Mısırlı Âlim Mustafa Hamamî Mekke Rabıta Fıkıh Heyeti sigortanın zaruri olanları caizdir derler. Ancak kasko sigortası, hayat sigortası vb gibi sigortalar caiz değildir derler.

Sigorta şans oyunları gibidir. 10 bin kişi sigorta yaptırır fakat 5 kişi yararlanır. Diğerleri şans oyununda olduğu gibi şirkete kalır. Bu açıdan o tip sigortalar caiz değildir. (Kaynak: Reddül Muhtar c.3 s. 345 – Prof. Dr. Hamdi Döndüren Ticaret İlmihali s. 167, 168 – Halil Gönenç Hoca c. 1, s. 147, 151)

 S.3) Hocam; Nazar nedir? Nazar olur mu? Korunmak için nazar boncuğu takabilir miyiz? Faydası olur mu? Açıklar mısınız?

C.3) Nazar vardır ve Hak’tır. Nazar göz değmesidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) nazar ile ilgili bir Hadis-i Şeriflerinde:

1- Nazar (isabeti Ayn) Hak’tır. Allah’a sığının.

2- Nazar Hak’tır. Deveyi kazana, insanı mezara sokar.

3- Nazar Hak’tır. Dağı yerinden oynatır.

4- Nazar Hak’tır. Mezarların çoğu nazardan ölmüş insanlardandır” buyurur.

Nazardan korunmak için nazar boncuğunun hiçbir faydası yoktur ve bidattir. Dinimizde yeri yoktur. Bu tür boncuklar nazarı korumaz. Bunları takmayın.

Nazardan korunmak ve kurtulmak için;

1- 3 defa Fatiha Suresi okunur.

2- 7 defa Ayet-el Kürsi okunur.

3- 3 defa Kalem Suresinin son Ayet-i Kerimesi okunur.

4- 3 defa İhlâs Suresi okunur.

5- 5 defa Felak Suresi okunur.

6- 6 defa Nas Suresi okunur.

7- 33 defa Salâvat-ı Şerife okunur.

Allah’ın izni ile nazardan korunur. Nazar varsa tedavi olursunuz. Tecrübe edilmiştir.

Şeyhül İslam Ebus-Suud Efendi fetvalarında şöyle bir olay anlatır: “O dönemde adamın birinin gözü çok keskinmiş. Biyo enerji yüklüymüş. Bir çeşmeden gürül gürül çok su akıyormuş. Adam çeşmeye doğru keskin bir bakmış

— Bu nasıl çeşme ne kadar çok su akıyor demiş. Çeşme kurumuş ve su akmaz olmuş.

Nalbant bir atı nallıyormuş. Bu çok güzel bir at imiş. Aynı adam o ata bakıyor, bu nasıl at ben daha önce böyle bir at görmedim diyor. At yere düşüp ölüyor

Allah (C.C) cümlemizi nazardan korusun.

S.4) Hocam; Öşür farz mıdır? Şartları var mıdır? Ben tarlamı icara verdim. Öşürü ben mi vereceğim? Yoksa kiralayan mı verecek? Açıklama yapar mısınız?

C.4) Öşür, uşur, çoğulu aşardır. Dilimizde karşılığı 10 demektir. Öşür tarladan kalkan mahsulün zekâtıdır farzdır. Verilmesini Allah ve Rasülü emretmiştir.

Öşürün Şartları

  1. Ehliyet
  2. Maliyet

Ehliyet: Araziyi ekenin Müslüman olması şarttır. Öşürün farz olduğunu bilmesi gerekir.

Maliyet: İşletilen toprağın öşür arazisi olması şarttır. Bugün Türkiye toprakları öşür arazisidir. Öşür verilmesi farzdır. Öşürde esas olan üzerinden 1 yıl geçmesi aranmaz. Hemen mahsul olunca vermek lazımdır.

Allah (C.C) Kur’an-ı Kerim’de Enam Suresinin 141. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “Hasat mevsiminde hakkını verin

Allah (C.C) Bakara Suresinin 267. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Kazandığınız malların temizinden (iyisinden) verin ki, (onları) topraktan çıkaran biziz.

İmamı Ebu Yusuf’a göre; öşür tarla sahibine değil ekene aittir der.

İmamı Şafii’ye göre; bir kimse tarlayı kiralayıp ekse, yahut kiralayan veya emanet alan kimsenin öşür vermesi farzdır. Çünkü öşür tarladan değil, tarladan çıkan mahsulden verilir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Tarlanın mahsulü yağmurla, çay veya dere suyu ile sulanırsa 10’da 1 (1/10), motorla emekle sulanırsa 20’de 1 (1/20) öşür verilir

Eğer bir tarla 3 defa yağmurla ve dereden masrafsız sulanırsa 3 defa da motorla sulanırsa o zaman öşür olarak 12,5’ta 1 (1/12,5) oranında verilir.

S.5) Hocam; Çıkan mahsulün hepsinden zekât verecek miyiz? Ufak bir bahçemiz var. Elma, kayısı, ayva ve kiraz çıkıyor. Bunların öşürü nasıl verilecek? İzah eder misiniz?

C.5) İmamı Azam’ın görüşüne göre; çıkan mahsulün miktarı ne olursa olsun öşürü verilecektir.

İmamı Ebu Yusuf, İmamı Muhammed ve Şafii Mezhebine göre; 5 vesak yani 954 kg dan aşağı olanların öşürü yoktur derler.

Buna göre 1 tonun altında olanların öşürü yoktur. 50 mısır kilesi, bugün tatbik edilen imameynin ölçüsüdür. 1 tondan aşağı olan mahsulün öşürü yoktur. Bahçelerden çıkan kayısı, erik, vişne, elma, armut 1.000 kg 1tonu geçerse öşür verilir. Tondan aşağı olursa öşür verilmez.

Not: Yılda 2 mahsul veya 3 mahsul alınan yerlerde her çıkan mahsulden 1/10, 1/20 oranında öşür verilir. Hepsinden ayrı ayrı öşür verilir.

S.6) Hocam; Bir hoca efendi öşürde masraf düşülür diyor. Siz ne dersiniz?

C.6) Biz soruların cevaplarını Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre veriyoruz.

Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; toprak mahsullerinden öşür verilirken işçi masrafı, sürme masrafları düşülmez. Çünkü yağmurla sulanan araziden 1/10, masraf yapılarak sulanan araziden 1/20 öşür verilir. Yani masraf zaten yarı yarıya düşmüştür. Nitekim İbni Abidin bu konuda şöyle der: “İşçi, çiftçi, kanal temizleme bekçisi ücreti gibi masraflar düşülmez” der. (Kaynak: İbni Abidin 1/87)

S.7) Hocam; Fıtır Sadakası nedir? Kimler verir? Fıtır Sadakası kimlere verilir? Kimlere verilmez? Para yerine gıda maddesi verilebilir mi? Açıklar mısınız?

C.7) Fıtır Sadakası Müslüman olan kimselere vaciptir. Şafii Mezhebinde ise sünnettir.

Bayramdan önce vacip olur. Bayram Namazından önce verilmesi lazımdır. Çünkü fakirin ihtiyacını görmek gerekir. Para yerine gıda maddesi verilebilir. Fıtır Sadakası buğday, arpa, üzüm ve hurmadan hesap edilir. 2022 yılı için en düşük Fitre Bedeli 40 TL’dir. Bunun üzerinde bir fiyattan da Fıtır Sadakası verebilirsiniz.

Not: Fitre miktarı 40 TL’dir. Bu miktar ancak 1 kişiye verilebilir. 40 TL 2’ye bölünerek birden fazla kişiye verilemez. Bir günlük fitre miktarı bölünemez.

Fitre hicretin ikinci yılında Ramazan Orucunun farz olmasından sonra meşru kılınmıştır. Fitre orucun kabulüne, ölüm anında sıkıntılardan, şeytanın hilelerinden ve kabir azabından kurtuluşa vesile olur.

Hanefi Mezhebine göre; Fitre Ramazan Bayramının fecrinden önce vacip olur. Önceden vermek fakirin ihtiyacının görülmesi açısından daha faziletlidir.

S.8) Hocam; Konya dışından arıyorum. Zekât ve Fitre kimlere verilmez? Kardeşe, kuzene verilir mi?  Açıklamanızı bekliyoruz.

C.8) Zekât ve Fitre şu kimselere verilmez.

A) Usule: Usul ağaç demektir. Anneye, babaya, dedeye, nineye yukarı çıktıkça zekât ve fitre verilmez. Adak kurbanı kesen için, o kurbanın etinden de verilemez.

B) Furuğa: oğla, kıza, toruna aşağı indikçe zekât ve fitre verilmez.

C) Camii inşaatına, köprü inşaatına, su inşaatına, ölünün mezar inşaatına ve Kur’an kursu inşaatlarına zekât verilemez. Verilecek olursa zekât yerine geçmez.

S.9) Hocam; Biz bir evde Teravih Namazı kılıyoruz. Hocalar var. Teravih Namazı 8 rekâttır diyorlar ve biz de 8 rekât kılıyoruz. Bu doğru mudur? Açıklar mısınız?

C.9) Peygamber Efendimiz (S.A.V) Ramazan’ın ilk günlerinde Teravih Namazını kıldırdı. Sonra farz olur korkusuyla Teravih Namazını evinde kılmıştır. İbni Abbas (R.A)’ın rivayet ettiğine göre şöyle nakleder: “Peygamberimiz (S.A.V) Teravih Namazını 20 rekât kıldırdı. Vitir Namazını da kıldırdı” (Kaynak: Mezahibi Erbaa 1/342 – Beyhaki – Taberani)

Hz. Ömer (R.A) cemaatin dağınık olduğunu görünce Ashabın ileri gelenleri ile istişare etti. Teravih Namazını kıldırmak üzere Ubey Bin Ka’b’ı imam olarak tayin etti. 20 rekât olarak kılındı. Hz. Ömer mutlak müctehittir. Hz. Ömer (R.A) cemaatin birlikteliğini görence; “Bu ne kadar güzeldir” dedi. Bir imamı da kadınlara tayin etti. Böylece 20 rekât kılınmıştır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Benim sünnetime ve Benden sonra gelen Hulefa-i Raşidînin sünnetine yapışınız” (Kaynak: Tirmizi – Ebu Davud)

İbni Hacer şöyle der: “Hulefa-i Raşidin döneminde Teravih Namazının 20 rekât olarak kılınmasında icma etmiştir

İmamı Azam ve İmamı Ebu Yusuf’a göre; Teravih Namazı hiç şüphesiz müekket sünnettir. Hz. Ömer (R.A) bu namazın 20 rekât olarak cemaatle kılınması şahsi içtihadı ve şahsi görüşü olmayıp, Hz. Peygamberimizin sünnetine ve tatbikatına dayanarak bir vasiyeti yerine getirmiştir. (Kaynak: El İhtiyar 1/68)

S.10) Hocam; Ben Yatsı Namazına geldim. İmam Teravih Namazı kıldırıyormuş. Ben imama uydum Teravih Namazını kıldım. Sonra da Yatsı Namazını kıldım. Bana sen yanlış yaptın, yeniden Yatsı Namazını yeniden kıl dediler. Ne yapmam lazımdı? Açıklar mısınız?

C.10) Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; Teravih Namazı Ramazan Ayına mahsus bir sünnettir. Yatsı Namazı kılınmadan önce Teravih Namazı kılınamaz. Çünkü biri farz birisi sünnettir.

Siz ilk önce farz olan Yatsı Namazını akabinde Yatsı Namazının son sünnetini sonra da müekket sünnet olan Teravih Namazını kılmak için imama uyacaktınız. Sonra eksik olan kaçırdığınız Teravih Namazlarını kendiniz kılacaktınız. Ancak siz Farz Namazı sonradan kılmışsınız. Bu hatalı olmuştur.      

Fi emanillah maas Selame

18.04.2022

Ali Galip DOĞAN/İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı

aligalip-dogan@hotmail.com

İrtibat Tel

0.332.352 42 13

0.505.772 15 93 – 94

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.