S.1) Hocam; Torunum sağ ve salim doğarsa adak adadım, bir koyun keseceğim dedim. Torun da sağ ve salim dünyaya geldi, adak kurbanımı ne zaman kesebilirim etinden dede, dayı vb. kişiler yiyebilir mi?
C.1) Adağınız şarta bağlı olan bir nezirdir. Bu adak sizin üzerinize vacip olmuş, en kısa zamanda bu adağınızı yerine getirmelisiniz.
Adak kurban etini kimler yiyemez: A- Usul; Anne, baba, dede, nine yukarıya çıkıldıkça adak kurban etinden yiyemezler. B- Furüğ; Oğlan, kızınız, torunlar, torunun torunları aşağıya doğru indikçe bu adak kurban etinden yiyemezler. Ancak 2 kg eti piyasa fiyatından alırsın, parasını fakirlere dağıtırsın, o zaman yiyebilirsiniz. o paranın fakirlere verilmesi şarttır. Dayınız, amcanız ve halanız da adak etten yiyebilir.
S.2) Hocam; Besicilik yapmaktayım, 26 tane sığır hayvanım var, zekat düşer mi düşerse ne kadar nasıl zekat vereceğim. Açıklar mısınız?
C.2) Sığırlar evde damızlıktan çoğalmışsa, alıp satılmıyorsa, o zaman otuz sığırda bir sığır iki yaşına girmiş erkek veya dişi bir sığır verilecektir. Siz besi için alıyorsunuz, sermaye bağlıyorsunuz, besledikten sonra kar ile satacaksınız. Siz o sığırları almasaydınız, para bir yerde duracaktı, o paranın üzerinden bir yıl geçtikten sonra o mallara bağlanan paranın zekâtını verecektiniz. Besicilikten dolayı ticaret malları yerine geçtiğinden sığır sayısı dikkate alınmaz. Onların değeri üzerinden para olarak 40/1 zekat verilir.
S.3) Hocam; Kereste işi ile uğraşıyorum, sunta, sunta lam vs. satıyorum. Kur’an kursuna zekât olarak sunta, sunta lam istediler. Zekâtımı nasıl ne kadar vereceğim açıklar mısınız?
C.3) Zekâtta temlik hakkı vardır. Yani fakirin eline verilecektir. Kur’an’da zekât kimlere nasıl verileceği bellidir. Kur’an kurslarına, camilere tüzel kişilere zekât verilemez. Ancak ilgili kurstan gelenler sunta, sunta lamın parasını verecekler, siz de onların öğrencileri varsa temlik suretiyle zekât verebilirsiniz. Ayni olarak değil para olarak vereceksiniz.
S.4) Hocam; Bir arkadaşa borç olarak 7.000 (yedi bin) TL verdim, üç yıl oldu alamadım, borçlunun durumu bozuk olması nedeniyle alacağımı zekata sayabilir miyim? Açıklar mısınız?
C.4) Zekâtta niyet şarttır siz verirken borç olarak verdiniz. Alacağınızı zekâta sayamazsınız ancak zekâtınızı verirsiniz eline geçer, cebine koyar ondan sonra borcunu verebilirse bu şekilde siz zekâtınızı oda borcunu ödemiş olur.
S.5) Hocam; Sık sık gezilere gidiyoruz, gittiğimiz yerlerde cami ve cemaate katılıyor, imama uyarak namazımızı kılıyoruz. Ancak yine de sizden açıklamanızı istiyoruz.
C.5) Seferi olan birisi mukim olan imama uyar farz namazları imamın veya cemaatin hangi mezhepte olursa olsun birlikte namazlarını tam kılar. Kaynak (B. İslam İlmihali, sayfa-210)
S.6) Hocam; biz Mekke’de bir ay kalıyoruz, seferi mi mukim mi oluyoruz, seferi olan bir imama uyarsak namazları nasıl kılacağız açıklar mısınız?
C.6) Seferilik nedir? Devamlı olarak bulunduğu, oturduğu yerden başka bir yere 16 günden fazla, 90 Km. den fazla yolculuk yapanlar seferi olur ona da misafir denir.
Hanefi mezhebine göre; bir şehrin, bir köyün, bir kasabanın son evlerini geçer geçmez seferilik başlar. Hangi vasıta ile gidilirse gidilsin, 90 kilometreyi aşınca seferi olursun. Farzları kendin kılarsan 2 rekât kılarsın vaciptir azimettir. Dört rekât kılarsa vacibi terk ettiği için günaha girer akşamın farzı da, vitir namazı da üç rekât kılınır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur “Bu Allah’ın size sunduğu bir lütuftur, O’nun lütfunu kabul edin” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, B. İslam İlmihali, sayfa 208)
Şafi Mezhebine göre; 4 gün dört gecedir, fazla kalırsa mukim olur, seferlik 90 km. diyen ulema var, bir ruhsattır iki rekat kılmak sünnettir, dört rekatta kılabilirler, Cemi takdim, cemi tehir yapabilirler, ancak öğle namazı geçerken cemi tehire niyet edeceklerdir.
Misafir imama uyduğunda, 2 rekatta bir selam verir, mukim olan cemaat kalkar 4 rekatı tamamlar, en sahih görüşe göre iki rekatı kılarken Fatiha okunmaz, okuyacak kadar ayakta durur, seferlik hicretin dördüncü yılında meşru kılınmıştır, bu kitap sünnet ve icma ile sabittir. (B. İslam İlmihali sayfa-209) Seferlikte oruç ise ister tutar, isterse yer, fakat tutması daha hayırlıdır.
S.7) Hocam; Ramazanda oruçlu iken iğne yaptırdım, orucun bozulmaz dediler, orucumu bozmadım, devam ettim ne dersiniz, açıklar mısınız?
C.7) Hanefi mezhebine göre; dışarıdan içeri gerin orucu bozar, içerden dışarıya çıkan da abdesti bozar.
Şafi mezhebine göre ise iğne orucu bozmaz, İmam- Azam’a göre iğne orucu bozar, Diyanet İşleri Başkanlığı fetva kurulunun 1956/686 sayılı kararı ile iğnenin kana karışmasından dolayı orucu bozar demişlerdir. Ramazanda iğne yaptırmadan dolayı bozulan orucunuzu kaza edeceksiniz. (A. Hamdi Aksekili ilmihali, asrımız meselelerine fetvalar)
S.8) Hocam; Üniversite öğrencisiyim, bu ramazanda üç gün orucumu yedim, bir televizyon yayınlarında kefaret diye bir şey yoktur dediler, buna aldanarak orucumu bozdum, pişmanlık duymaktayım, kefaret tutacağım fakat nasıl ve ne şekilde olacağını bilmiyorum Açıklar mısınız?
C.8) Hanefi mezhebine göre; Orucun kefareti ramazan ayında tutulan bir orucun kasten bozulmasından dolayı ceza olarak kameri ay olarak 2 ay oruç tutulması farzdır. Kefaret orucuna hiç ara vermeden, peş peşe 60 gün tutulur, buna da güç yetiremezse 60 fakiri doyurması yahut 60 fitre bedeli vermesi gerekir. Ayrıca 3 kefaret olsa bile bir kefaret yeterlidir.
Şafi mezhebine göre ise cinsel temastan dolayı kefaret lazım gelir, üç kefareti varsa üç defa kefaret tutacak, her şey Kur’an’da açıklanmaz, İslam hukukunun kaynağı dörttür.
Bunlar; 1-Kitap 2-Sünnet 3-İcma-i Ümmet 4-Kıyas. (B. İslam İlmihali, Fetavi Hidniye, İbni Abidin) Not : Kefaret tutan bayanlar ise renkli hallerinde ara verirler.
S.9) Hocam; Bir televizyon yayınında ölüye Kur’an okunmaz, dua edilmez, ona hiçbir şey ulaşmaz diyorlar, ne dersiniz açıklar mısınız?
C.9) Bunu söyleyenler dinsel sapıktır, dış güçlerin maşalarıdırlar, neden cenaze namazı kılınır, neden cenaze namazı farz-ı kifayedir. Peygamber (sav)ın kabrine ziyarete gidiyoruz, orada dua etmeyecek miyiz, Hacı Veyiszade üstadımızı ziyarete giderken ot mu götüreceğiz, çelenk mi götüreceğiz, yoksa Fatiha mı okuyacağız bu kadar âlim gelmiş hiç birisi bu konuyu bilmiyorlar da, bunlar mı âlim? Bunlarda hiç aklı yokmuş?
S.10) Hocam; Bir televizyon yayınında ölülere selam vermeyin onlar duymazlar diyorlar? Ne dersiniz açıklar mısınız?
C.10) Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur “Bedir gazvesinde ölen müşriklerin başına gitti, ismen seslendi, şimdi yeriniz cehennem şimdi öğrendiniz mi” dedi “Ashap onlar duyar mı” dediler “evet duyar” buyurdular. Demek ki ölüler bizi duyuyorlar duymazsa Peygamberimiz (sav) onlara seslenmezdi.
Dua ve Selamlar.18.06.2019
İletişim-Tel:0332-3524213 veya 0505-7721593-94
Posta:aligalipdogan@hotmail.com
Facebook: Ali Galip Doğan
Ali Galip DOĞAN/ İrşad Vakfı Başkanı