Sultan II. Mustafa Han Devri
Şeyhülislam ve Müftilenam -46-
Erzurumludur. Feyzullah Efendi, vatanında tahsilini tamamladı. . Sultan IV. Mehmet Han zamanında Vani Mehmet Efendi İstanbul’da Padişahın hocası olduğu zaman, Feyzullah Efendi’yi de davet etti (H:1074). Hatta bu davetle de kalmadı. Feyzullah Efendi’yi damat edindi.
Feyzullah Efendi izdivacından / evlenmesinden dört sene sonra haccı eda etmek için Hicaza müteveccihen hareket etti (H: 1078). O esnada Padişah alayı Eskişehir’de idi. Feyzullah Efendi, dönüşünde Yenişehir’e geldi. Burada kayın pederinin araya girmesiyle Padişahın huzuruna kabul edildi. O tarihten itibaren Feyzullah Efendi’nin ikbal yıldızı parladı. Sultan II. Mustafa’nın hocası Seyyid Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine muallim tayin olundu. Aynı zamanda stajyerliği için Padişah yazısı çıkartıldı. . Feyzullah Efendi müderris oldu. (H:1081) . Beş sene sonra İstanbul payesini kazandı. Bu esnada şehzade Mustafa Ahmed’in öğretimine memur oldu. Hicri 1098’de Rumeli Kazaskerliğini kazandı.
Feyzullah Efendi, şehzade’ye muallimlik ederek devlet ricali arasında büyük bir nüfuz kazandı. H:1098’de “Nakibü’l –eşraf” oldu. . Sultan IV. Mehmet Han’ın hallinden sonra, Yeniçerilerin müthiş isyanları esnasında Diba’ zade Mehmet Efendi’nin yerine meşihat makamını kazandı (H:1099); fakat isyan vasıtasıyla kazandığı mevkii yine Yeniçeri isyanıyla elden çıkardı. Siyavüş Paşa’nın sadrazamlığında Yeniçerilerin tekrar isyan etmeleri üzerine sadrazam şehit, Feyzullah Efendi’de Erzurum’a sürüldü (H:1099)
Sultan II. Mustafa’nın cülusuna / tahta çıkışına kadar Erzurum’da kaldı. Cülusu vukuunda Padişahın muallimi olmak sıfatıyla, İstanbul’a davet edildi. Tahta çıkışı senesi Edirne’de ikinci defa meşihat makamını kazandı. (H: 1106). II. Mustafa’nın halline kadar büyük bir nüfuz ile meşihat makamını işgal etti. Evlat ve akrabasını en büyük rütbelere yükseltti. Şeyhülislamlık makamını irsen evladına bırakmak derecesinde ileriye vardı. Oğlu Fethullah Efendi’yi kendisine halef tayin etti. Uhdesine meşihat payesi verdirerek oğluna “Hilat-ı Beyza” giydirmeğe muvaffak oldu.
Feyzullah Efendi, bu hareketleriyle devlet erkânının ve halkın düşmanlığını celp etti. H:1115’te meydana gelen Yeniçeri isyanı esnasında Feyzullah Efendi Sultan II. Mustafa ile beraber Edirne’de idi. Yeniçerilerin İstanbul’dan Padişah süvarisine gönderdikleri birkaç kişi tarafından imzalanmış dilekçe çıkarlarına muvafık gelmediğinden sakladı. Bu suretle Edirne Vakası’na sebebiyet verdi. Feyzullah Efendi’nin dilekçeyi yaktığı Sultan II. Mustafa tarafından haber alınınca, kendisinin azline ve dört nefer evladı ile Erzurum’a sürgününe karar verildi; fakat isyan bununla bastırılamadı. Yeniçeriler grup grup Edirne’ye doğru yürüdüler. Feyzullah Efendi ile çocuklarının kendilerine teslimini talep ettiler. Bu esnada Feyzullah Efendi, çocukları beraber Erzurum’a müteveccihen yola çıkmış, gelmişti. Arkalarından derhal bir Padişah yazısı gönderildi. Feyzullah Efendi ve ailesi Varna’da tevkif edildi. Edirne’deki hanesi ve malları asiler tarafından yağma edildi. Asilerin arzuları üzerine Feyzullah Efendi Varna’dan Edirne’ye getirildi. Rütbesi kaldırılarak Ağa Kapısı’na hapsolundu. Yeniçeri zorbaları intikam almak için mahbese / zindana girdiler. Feyzullah Efendi’yi hayale sığmaz eziyetlerle şehit ettiler. Nihayet Tunca nehrine atarak intikam intikamlarını teskin edebildiler.
Feyzullah Efendi, ilim ve fazlıyla mümtaz idi. (Cami-i’r-iyasetin) unvanını haizdi. Kitabü’l –ezkâr bi’l aşiyyi ve’l-ibkâr namında bir eseri, Letaif-i şitayi havi bir mecmuası, Beyzavi Haşiyeleri ta’ligatı ve daha diğer eserleri vardır. Erzuurm’da bir medrese; bir cami, bir Dâru’l- Kurra, Şam’da bir Daru’l- Hadis, Medine-i Münevvere’de ve İstanbul’da bir medrese, kütüphane, mektep bina ettirmiştir. Fetva müddeti, IV. Mehmet Han, III. Süleyman, II. Mustafa devirlerinde sekiz sene, sekiz buçuk aydır. İhtiras başlangıç felaketi olmuştur.
………………………
Not: Hırs ve askeri vesayet ülkeyi nerelere götürdüğü açıktır. Geçmiş, geleceğe ışık tutar. Bu yüzden biz, Şeyhülislamların hayatını Osmanlıca olan İlmiyye Salnamesi’nden sadeleştirerek ve dip notta gerekli açıklamalar yaparak sunuyoruz. Bu, bir ilmi çalışmadır. Okuyucularımın ilmi çalışmaları takip etmelerini tavsiye ederim; günlük politik yazıların pek bir faydasının olacağını sanmam.
Gazetemizin ve okuyucularımın isteği üzerine, inşallah bugünden itibaren cumartesi günleri Şeyhülislamların hayatını yazmağa devam edeceğiz; pazartesi günleri ise günlük siyasi, (politik demiyorum) yazılar yazacağız. Önümüzdeki pazartesi günü 12 Eylül’de yapılacak referandumla ilgili bir yazı yazacağız.
Kadir gecemiz mübarek olsun. Orucunuz makbul olsun.
Kaynak
İlmiyye Salnamesi
S:491-492
Şeyhülislam ve Müftilenam -46-
Erzurumludur. Feyzullah Efendi, vatanında tahsilini tamamladı. . Sultan IV. Mehmet Han zamanında Vani Mehmet Efendi İstanbul’da Padişahın hocası olduğu zaman, Feyzullah Efendi’yi de davet etti (H:1074). Hatta bu davetle de kalmadı. Feyzullah Efendi’yi damat edindi.
Feyzullah Efendi izdivacından / evlenmesinden dört sene sonra haccı eda etmek için Hicaza müteveccihen hareket etti (H: 1078). O esnada Padişah alayı Eskişehir’de idi. Feyzullah Efendi, dönüşünde Yenişehir’e geldi. Burada kayın pederinin araya girmesiyle Padişahın huzuruna kabul edildi. O tarihten itibaren Feyzullah Efendi’nin ikbal yıldızı parladı. Sultan II. Mustafa’nın hocası Seyyid Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine muallim tayin olundu. Aynı zamanda stajyerliği için Padişah yazısı çıkartıldı. . Feyzullah Efendi müderris oldu. (H:1081) . Beş sene sonra İstanbul payesini kazandı. Bu esnada şehzade Mustafa Ahmed’in öğretimine memur oldu. Hicri 1098’de Rumeli Kazaskerliğini kazandı.
Feyzullah Efendi, şehzade’ye muallimlik ederek devlet ricali arasında büyük bir nüfuz kazandı. H:1098’de “Nakibü’l –eşraf” oldu. . Sultan IV. Mehmet Han’ın hallinden sonra, Yeniçerilerin müthiş isyanları esnasında Diba’ zade Mehmet Efendi’nin yerine meşihat makamını kazandı (H:1099); fakat isyan vasıtasıyla kazandığı mevkii yine Yeniçeri isyanıyla elden çıkardı. Siyavüş Paşa’nın sadrazamlığında Yeniçerilerin tekrar isyan etmeleri üzerine sadrazam şehit, Feyzullah Efendi’de Erzurum’a sürüldü (H:1099)
Sultan II. Mustafa’nın cülusuna / tahta çıkışına kadar Erzurum’da kaldı. Cülusu vukuunda Padişahın muallimi olmak sıfatıyla, İstanbul’a davet edildi. Tahta çıkışı senesi Edirne’de ikinci defa meşihat makamını kazandı. (H: 1106). II. Mustafa’nın halline kadar büyük bir nüfuz ile meşihat makamını işgal etti. Evlat ve akrabasını en büyük rütbelere yükseltti. Şeyhülislamlık makamını irsen evladına bırakmak derecesinde ileriye vardı. Oğlu Fethullah Efendi’yi kendisine halef tayin etti. Uhdesine meşihat payesi verdirerek oğluna “Hilat-ı Beyza” giydirmeğe muvaffak oldu.
Feyzullah Efendi, bu hareketleriyle devlet erkânının ve halkın düşmanlığını celp etti. H:1115’te meydana gelen Yeniçeri isyanı esnasında Feyzullah Efendi Sultan II. Mustafa ile beraber Edirne’de idi. Yeniçerilerin İstanbul’dan Padişah süvarisine gönderdikleri birkaç kişi tarafından imzalanmış dilekçe çıkarlarına muvafık gelmediğinden sakladı. Bu suretle Edirne Vakası’na sebebiyet verdi. Feyzullah Efendi’nin dilekçeyi yaktığı Sultan II. Mustafa tarafından haber alınınca, kendisinin azline ve dört nefer evladı ile Erzurum’a sürgününe karar verildi; fakat isyan bununla bastırılamadı. Yeniçeriler grup grup Edirne’ye doğru yürüdüler. Feyzullah Efendi ile çocuklarının kendilerine teslimini talep ettiler. Bu esnada Feyzullah Efendi, çocukları beraber Erzurum’a müteveccihen yola çıkmış, gelmişti. Arkalarından derhal bir Padişah yazısı gönderildi. Feyzullah Efendi ve ailesi Varna’da tevkif edildi. Edirne’deki hanesi ve malları asiler tarafından yağma edildi. Asilerin arzuları üzerine Feyzullah Efendi Varna’dan Edirne’ye getirildi. Rütbesi kaldırılarak Ağa Kapısı’na hapsolundu. Yeniçeri zorbaları intikam almak için mahbese / zindana girdiler. Feyzullah Efendi’yi hayale sığmaz eziyetlerle şehit ettiler. Nihayet Tunca nehrine atarak intikam intikamlarını teskin edebildiler.
Feyzullah Efendi, ilim ve fazlıyla mümtaz idi. (Cami-i’r-iyasetin) unvanını haizdi. Kitabü’l –ezkâr bi’l aşiyyi ve’l-ibkâr namında bir eseri, Letaif-i şitayi havi bir mecmuası, Beyzavi Haşiyeleri ta’ligatı ve daha diğer eserleri vardır. Erzuurm’da bir medrese; bir cami, bir Dâru’l- Kurra, Şam’da bir Daru’l- Hadis, Medine-i Münevvere’de ve İstanbul’da bir medrese, kütüphane, mektep bina ettirmiştir. Fetva müddeti, IV. Mehmet Han, III. Süleyman, II. Mustafa devirlerinde sekiz sene, sekiz buçuk aydır. İhtiras başlangıç felaketi olmuştur.
………………………
Not: Hırs ve askeri vesayet ülkeyi nerelere götürdüğü açıktır. Geçmiş, geleceğe ışık tutar. Bu yüzden biz, Şeyhülislamların hayatını Osmanlıca olan İlmiyye Salnamesi’nden sadeleştirerek ve dip notta gerekli açıklamalar yaparak sunuyoruz. Bu, bir ilmi çalışmadır. Okuyucularımın ilmi çalışmaları takip etmelerini tavsiye ederim; günlük politik yazıların pek bir faydasının olacağını sanmam.
Gazetemizin ve okuyucularımın isteği üzerine, inşallah bugünden itibaren cumartesi günleri Şeyhülislamların hayatını yazmağa devam edeceğiz; pazartesi günleri ise günlük siyasi, (politik demiyorum) yazılar yazacağız. Önümüzdeki pazartesi günü 12 Eylül’de yapılacak referandumla ilgili bir yazı yazacağız.
Kadir gecemiz mübarek olsun. Orucunuz makbul olsun.
Kaynak
İlmiyye Salnamesi
S:491-492