Bir okuyucu, 15 Temmuz 2016 tarihli yazımda geçen şu cümleden alınmış ve bize hakaret etmiştir. “…Bu kavga ulusalcılarla ümmetin arasında yapılan bir kavgadır. Dikkat edin, darbecilerle, ulusalcılar kol kola, darbe teşebbüsüne birlikte kalkıştılar.
Bu benim görüşümdür; sence yanlış olabilir. Eleştirme yerine hakaret etmek cehaletin bir gereğidir. Ne demek ekmek kafalı? Ne demek sahi sen ne içtin? Ayrıca şöyle diyor: “Ulusalcı, hiç bir egemen gücün emrine girmeyi kabul etmez ne Amerika nede Rusya’yı ne de senin ümmetçi dediğin Amerika ve İsrail’in kucağındaki ümmetçileri kabul eder, darbeye karşı çıktı ve karşıyım da…”
İsmini gizlediğine göre sen kimin ajanısın ve kime çalışıyorsun? Takiyeci seni, seni takiyeci. Maskeniz yere düştükçe ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, sen de sağlıklı bir düşünce ve fikir olsaydı, adam gibi cevap verirdin; biz de sana teşekkür ederdik.
Ulusalcı demek, ümmeti paramparça etmek ve ümmetin kökünü kazımak, demektir FETÖ/PDY de din görünümlü ulusalcı bir gruptur.
15 Temmuz 2016 tarihli yazımda, söz konusu paragrafta hatanın olduğunu gördüm, “yalnız” sözcüğünü yazmayı unutmuşum, düzeltiyorum; okuyucularımdan özür diliyorum.
Paragraf şöyle olması gerekirdi: Bu kavga, yalnız Fethulllah terör örgütü ile hükümetin arasında yaşanan bir kavga değildir. Bu kavga ulusalcılarla ümmetin arasında yapılan bir kavgadır. Dikkat edin, darbecilerle, ulusalcılar kol kola, darbe teşebbüsüne birlikte kalkıştılar.
Bu kavga, bir gün sona erecek ve Türk milleti kazanacaktır. Batı’da Türk sözcüğü, İslam kelimesi sözcüğü yerine kullanılmaktadır. Türkiye’de olduğu gibi “ırk” anlamına kullanılmamaktadır.
Türkiye’de 60 darbesini, 71 muhtırasını, 80 ihtilalını ve 28 Şubat post-modern darbesini ulusalcı Kemalistler gerçekleştirmiştir. Bu darbeler, millete karşı yapılmıştır.
12 Eylül darbesi başarıya ulaşınca ABD, “Bizim çocuklar başarılı olmuştur.” demiştir. Bu ne demek? Hani ulusalcı, hiçbir egemen gücün emrine girmezdi? Bir daha delilsiz konuşma ve haddini bil.
FETÖ/PDY “Yurtta barış “ maskesi adı altında yaptığı kanlı bu darbe girişimi de aynı gaye için yapılmıştır. Başarılı olsalardı ABD aynı sözü söyleyecekti; bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Bu darbelerin tamamı, ümmetin güç birliği etmesini ve tarihteki yerini almasını engellemek için yapıldığını herkesin bilmesi lazım.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin sağcı, solcu, sosyalist, kapitalist ve dindar görünümlü kanatları vardır. Mesela “Hülasatü’l- beyan fi tefsiri’l- Kur'an “ adlı eserin yazarı Konyalı Mehmed Vehbi Efendi ittihatçıların dindar görünümlü kanadının bir temsilcisidir. Bu adam fötr şapkalıydı ve fötrünü hiç çıkarmamıştır… Konya valisi de olmuştur.
Unutmayın ki, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bütün unsurları -din görünümlü kandı da -ulusçudur. Başka bir ifade ile ulusçuluk, Cengizhan ve torunlarının zihniyetidir. Onlar Şamanist idi.
Bu bağlamda ulusçu demek, bu dini benimseyen ve Cengizhan ve torunları gibi İslam dinine tavır alan demektir. Ulusçu demek, Allah kelimesini duyduğu zaman tüyleri diken diken olan demektir.
Cengizhan ve oğlu Hulaguhan’ın, Abbasileri yıkmasının ve halifeyi çuvala koyup atlara çiğneterek şehit etmesinin sebebi, ümmeti parçalamaktı. Kısmen muvaffak oldular.
İşte ulusçuluk, ümmeti paramparça etmektir; asla vatanını, milletini, bayrağını sevmek, demek değildir; ulusçuluk.
Ancak kimliğini, özünü kaybetmeyen ve bu aziz millete aidiyet bağı ile bağlı olan kimseler milletini, vatanını, bayrağını sever; tarih buna şahittir. Gerisi laf u güzaftır
FETÖ/PDY, dindar görünümlü İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir koludur. Ümmetin ayağa yavaş yavaş kalktığını gördüğü için kendine bir vazife bilerek darbe teşebbüsüne girişmiştir.
Bakın, Cumhurbaşkanı, darbeye kalkışıldığını eniştesinden öğreniyor. Başbakan, yakın korumasından, eşinden, dostlarından öğreniyor. Milli İstihbarat Teşkilatı, Genel Kurmay Başkanlığı bilgi vermiyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı, Demirel’e başka, Milli görüşün lideri merhum Necmettin Erbakan’a başka bilgi veriyordu. Neden acaba?
Onun için Türkiye’de cami ve mektep halen kavgalı, millet ve devlet bu sebeple barışmış, değil; Türkiye’de darbelerin bunun için yapıldığını artık bilmeli ve ona göre bir düzenleme getirmeli; şimdi millet bunu istiyor.
Bu durumda; bu darbe teşebbüsüne girişen, yalnız, FETÖ/PDY mi? Arkasında başta Amerika olmak üzere Batı ve ulusalcılar ve PKK yok mu? Hoşça kalın.
Not: Üçüncü kitabımın hazırlığını yapacağımdan dolayı Eylül ayına kadar yazılarıma ara veriyorum. Okuyucularıma duyurulur: