Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah’a (c.c) hamdolsun. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salat ve selam olsun. Dinimiz İslam’ın bugünlere ulaşması mücâhede eden ve bu uğurda şehit olan, gazi olan geçmişlerimize selam olsun.
Akışını bir saniye yavaşlatma imkânımızın olmadığı bir Dünya’da yaşıyoruz. İnsanlar, bu Dünya’nın birçok yerinde savaşların ve çatışmaların gölgesinde yaşam mücadelesi veriyor. Bu nedenle de doğduğu toprakları terk etmek zorunda bırakılıyor. Yine aynı Dünya’da Emperyalizm, küresel medya sektörüyle, insanları yapay gündemlerle oyalıyor. Ve yine aynı Dünya’da küresel Emperyalizm, insanları aç bırakarak, işsiz bırakarak ve borca esir ederek adeta köleleştiriyor. Gencecik beyinler alkol, kumar, uyuşturucu ve dijital bağımlılık yoluyla esir edilmiş durumda maalesef.
İnsanlık Âleminin çıkış yolu aradığı bir gerçektir. Ve bu çıkış yolu, her derdin çaresi olan dinimiz İslam’dır. İfsadın, zulmün ve haksızlığın ileri boyutlara ulaşması insanlık âleminin yeni bir fetih beklediğinin işaretidir. Bu durum, kilitli kalplerin İslam’a açılmasının yakın olduğunun da bir habercisidir. Benim canım kardeşim, bilesin ki, “Allah, nurunu tamamlayacaktır.” (Saff Suresi 8) Ve karanlığın en yoğun olduğu anlar şafağın da habercisidir. Bütün mesele fetih ruhunu kuşanmaktır. Fetih ruhu ne demek?
Fetih ruhu demek;
Dünyanın her tarafında acı ve gözyaşı varken oturup beklemek değildir; İyinin, güzelin, doğrunun, faydalının, adaletin ve hakkın hâkim olması için gayret etmektir. Kötünün, çirkinin, yanlışın, zararlının, zulmün ve batılın zâil olması için gayret etmek demektir. “Karadan gemi mi geçer.” endişesine kapılmadan “İnanç tekeden süt çıkarır.” Karalılığıyla hedefe yol almaktır. Ve fetih ruhu şüphe etmemektir: “İman edenler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.” (Hucurât Suresi 15)
Fetih ruhu demek;
Üzerimize düşen sorumlulukları hakkıyla yerine getirmektir. Her unvanın, her makamın geçici olduğunu; asıl makamın sadıklarla beraber olmak olduğunu unutmamaktır. Sayıların, alkışların ve sosyal medyadaki beğenilerin etkisinde kalmayarak istikametten ayrılmamaktır. Kendisine emanet edilen imkânları kendi nefsi için kullanmamak ve ibret almaktır. “Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi 249)
Fetih ruhu demek;
8 milyarlık insanlık Âleminde, iman eden ve bu imanın gerektirdiği ameli işleyerek, her durumda haktan yana olan ve bütün bu güzelliklerde sebat edenlerin kurtulacağı hakîkatini unutmamak demektir. Nice salih kimselerin, isimsiz kahramanların Allah (c.c.) yolunda hizmet ettiğini unutmamaktır.
Üzerimizdeki görevlerin emanet olduğunu unutmamaktır. Şu kadar yıl görev yaptım, şu kadar konuşma yaptım diyerek övünmenin kişiyi helaka götürebileceğini unutmamaktır. Ve asıl meselenin “doğru kimse” olmak olduğunu unutmamaktır. “Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki: “Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor.”” (Hucurât Suresi 17)
Fetih ruhu demek;
Ecdadımızın uğruna canını verdiği değerlerimize sahip çıkmaktır. Kalplerin ve kapıların tevhide açılmasıdır. Azimdir, kararlılıktır. İzzettir, vakardır. Ahlak ve maneviyattır. Sevgi ve kardeşliktir. Ve işi ehline vermektir. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, (emrini tutar, dinini uygularsanız) O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed Suresi 7)
Fetih ruhu demek;
Kararlı olmaktır. Hedefe kilitlenip, başkasının gündeminden etkilenmemektir.
Devamlı olmaktır ve son nefese kadar istikamet üzere sebat etmek demektir.
Duyarlı olmaktır. Aynı dünyada yaşadığımız yürekleri anlamak ve onlara dokunmaktır.
Allah (c.c.) rızasıdır, “Ne yaptıysam Allah Rızası için yaptım.” diyerek Hakk’a teslim olmaktır.
Sahabe efendilerimizdeki imanı, teslimiyeti anlamak ve umudunu hiç kaybetmeden gayret etmektir.
Zaferin Allah’tan olduğunu (c.c.) ve iman eden kimseler için zaferin bir nefes kadar yakın olduğunu bilmektir. “Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” (Âl-i İmrân Suresi 139)
Fetih ruhunu kuşanarak zaferin müjdecisi olan inançlı insanlara selam olsun. Allah’a emanet olunuz.