Fehmi Koru'dan deprem yazısı: "Yapmayı beceremiyoruz"

Yazar Fehmi Koru, bugünkü yazısında Türkiye'deki deprem gerçeğine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Kendisine ait sitede yazılarını yayınlayan Fehmi Koru, bugünkü yazısında Türkiye'deki deprem gerçeğini ele aldı.

"Haberleri izlerken insanlarımızın ve çevrenin afetlere ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz." yazan Koru, "Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, fakat yapmayı beceremiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İŞTE KORU'NUN BUGÜNKÜ YAZISI

Depremler bize neyi öğretemedi?
İzmir depreminin bilançosu her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Aradan günler geçti, yeraltından hala sesler geliyor. Haberleri izlerken insanlarımızın ve çevrenin afetlere ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.
Uzmanların “Gelecek” diye her gün uyardığı depremler yine uzmanların ismini vererek belirttikleri noktalarda birbiri ardına gerçekleşiyor. Meydana gelenlerden çıkarılacak en önemli sonuç, büyük kayıplara yol açması beklenen İstanbul depreminin de fazla uzakta olmadığı…
Yarın da olabilir İstanbul depremi, on yıl sonra da…
İstanbul depremi yarın meydana gelirse bugünden yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Ancak, planlamayı gecikebileceği üzerine yapıp kolları ciddi biçimde sıvamamız şart. Her günü kazanılan bir süre olarak değerlendirmeli. Deprem vurduğunda zamanı iyi değerlendirdiğimizi, o sayede yüz binleri bulabileceği ilan edilen can kaybını asgaride tutabildiğimizi söyleyebilmeliyiz.
Aslında ne yapılması gerektiği belli. Deprem kuşağında olan tek ülke Türkiye değil. İzmir’deki depremden daha şiddetlisine maruz kaldığı halde insanların burnunun kanamadığı ülkeler var ve onların bunu nasıl sağladığı da biliniyor. 1999 Marmara depremi sonrasında, hem dışarıdan öğrenilen örnek tedbirler hem de yerli uzmanların teklifleri, herkese neler yapılması gerektiğini belletti.
Bilinçlendik, ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, fakat yapmayı beceremiyoruz.
İzmir örneği ortada.
En büyük şanssızlığımız, depreme karşı her türlü tedbirin alınması bilincine kavuştuğumuz şu sırada ülkemizin tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarından birini yaşadığı gerçeğidir. Devletin bu alana ayırabileceği imkanları yok denecek kadar az. Bu amaçla toplanan vergilerin bile başka alanlara harcandığı söyleniyor.
Görev vatandaşa düşüyor.
Sivil toplumun devreye girmesi, tedbirler istikametinde ortak çalışmalar ve işbirliklerinin gerçekleştirilmesi neden mümkün olmasın?
Her yıl bölge sakinlerinden emlak vergisi toplayan belediyeler de, özellikle depreme maruz kalması mukadder bölgelerde, bütün dikkatini bu alana verse iyi olur.
Depremi ne kadar şiddetli olursa olsun insanlarının burnu kanamadan atlattığı ülkeler arasına biz de girmeliyiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri