Federasyonlar!

Recep Çınar

Bildiğim kadarı ile 60'a yakın spor federasyonu var...

60'ın üzerinde de spor branşı...

Bu 60'ın üzerindeki  branşların içerisinde, sporla uzaktan yakından alakası olmayan, ama federasyonu olanlar da  var...

Örneğin Bilardo...

Örneğin Briç...

Örneğin Dans...

Bunları çoğaltabiliriz...

Halk oyunları, Bocce, Bovling, Dart gibi...

Bocce, küçüklüğümüzde oynadığımız “bilye” ya da “bilya” dediğimiz oyunun büyütülmüş hali...

Yani, büyüklerin, yani yetişkinlerin daha büyük bilyalarla oynadıkları bir oyun...

Spor mu?

Tartışılır...

Bowling...

Bildiğim kadarıyla, bir topla sırayla dizilmiş kuleleri devirme oyunu...

Spor mu?

Tartışılır...

Dart...

İç içe ve farklı renklerde halkalardan oluşan bir hedefe, belli bir mesafeden ufak okların atılarak yapıldığı bir oyun...

Spor mu?

Tartışılır...

Halk Oyunları...

İşin içinde davul-zurna varsa “halay”,  kemençe varsa “horon”dur ya da başka bir şekilde oynanan halk oyunudur...

Spor mu?

Tartışılır...

Satranç...

32 taşla oynanan bir zeka oyunu...

Şah ve Mat...

Spor mu?

Tartışılır...

Briç...

Satranç gibi zihinsel bir oyundur...

Briç'in farkı, iskambil kağıtlarıyla oynanmasıdır...

Spor mu?

Tartışılır...

Dans...

İki insanın farklı müzik eşliğinde yaptığı ritmik hareketler...

Hayatım boyunca denemedim, girişimde de bulunmadım...

İfrit olduğum bir sanat dalı...

Ne oyun, ne spor...

Ama fedarasyonu ve başkanı var...

Spor mu?

Tartışılır...

Ve...

Bilardo...

Gençliğimde kahvehanelerde oynanıyordu...

İskambil oyunları, okey, briç, bilardo yine aynı mekanlarda oynanıyor...

Sadece mekanların ismi değişti...

Eskiden “alaturka”ydı, şimdilerde “alafranga” oldu...

İncelttiler biraz...

“Kahvehane” demiyorlar, “Bilardo salonu” diyorlar artık...

Spor mu?

Tartışılır...

Hangi “aklıevvel”lerin zeka ürünüyse, yukarıda tek tek isimlerini verdiğim  kahvehane kültürünü, kahvehane oyunlarını “spor branşı” diye yutturmuşlar insanlara...

Üstelik kurum olmuşlar...

Yani federasyonlaşmışlar...

Bunlardan birisi de Bilardo Fedarasyonu ve Başkanı Uğur Kurugöllü...

İstediğini alamayınca, çamur atmaya başlamış, devlete, devletin bürokratlarına...

Devlet para verecek, Kurugöllü gibiler, tüyü bitmemiş yetim hakkıyla keyif yapacak, yurtdışı seyahatlarına katılacaklar...

Ne ala memleket...

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türk sporuna hizmet edecekse, sporda çıtayı yükseltecekse, bu israfın önüne geçecekse,  ilk iş olarak bürokratlarını toparlayıp,  devleti ATM'ler gibi gören, bu “telmaşa” federasyonlar ile herşeyi devletten bekleyen, ancak devleti ve devletin bürokratını küçük düşürmeye çalışan başkanların, söz dinlemez tavırlarına son vermelidir...

Allah aşkına, Dans spor mu?

Bilardo ya da Dart?

Veya Halk Oyunları?

Dört gün sonra, çocukluğumuz da sokaklarda oynadığımız “çelik-çomak” da federasyonlaşırsa şaşırmam doğrusu...

Ya da uzun eşşek...

Ayıptır yahu...

İnin artık devletin sırtından, sırtımızdan.