Saadet Partisi (SP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Veysel Candan, gündeme ilişkin konular hakkında bilgi vermek için SP il binasında basın toplantısı düzenledi. Sosyal sorunlardan ekonomiye kadar birçok konu hakkında bilgi veren Veysel Candan, Türkiye’nin bölünme süreciyle karşı karşıya geldiğini de ifade etti. Kamuoyunun yönlendirilerek AKP’nin yanlışını söylemenin felaket tellallığı olarak nitelendirildiğini belirten Candan, “IMF, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler, NATO hakkında görüş bildirmek çağ dışılık olarak ifade ediliyor. AB’ye karşı olmak vatan hainliği olarak belirtiliyor. Özelleştirme yanlışları, yoksulluk, halkın çektiği sıkıntılar, israf söylendiğinde de cehaletle suçlanıyoruz. AKP’lilere göre hükümet çalışıyor, siyasi bir istikrar var. TL güçlü, ihracat 110 milyar doları bulmuş durumda. Hâlbuki bu pembe tablonun bir de arkasında söylenmeyenler var. Petrolleri, madenleri, limanları hepsi satılıyor. Borsa ve bankalar yabancıların eline geçmiş. Bu durum ülkemizde her an bir kriz yaşanabilir” dedi. “En pahalı akaryakıtı kullanıyoruz” diyen Candan, ithalatla büyüme yolu seçildiğini ödenen yüksek faizlerin dünya da rekor kırdığını ve dış ticaret açıklarının da her gün arttığını vurguladı. Candan, “Aileler dağılıyor. Alkol ve uyuşturucu yaşı 15’e inmiştir. İcra ve iflaslar arttı. Hırsızlık, soygun şebekeleri ve intiharlar artıyor. İşsizlik hat safhaya ulaştı. 60 hükümet döneminde borçlanma oranı 80 milyar dolardır. AKP hükümeti 8 yılda, 500 milyar daha borçlanarak 587 milyar dolar borç olmuştur. En fazla faiz ödeyen en fazla borçlu olan ülkeyiz. Rafine çıkışı 1 lira olan benzin 4 liraya satılıyorsa bunun sebebi bu borçlanmayla ilgilidir. Borcu borç alarak ödemek çıkmaz bir sokaktır, bunun sonu ekonomik krizdir” diye konuştu.
Özelleştirmelere de dikkat çeken Candan, şunları kaydetti: “Et Balık Kurumu gibi kurumlar özelleşemez dedik. Çünkü üretici o kurumlara bağlı olarak yatırım yapmaktadır. 57 yerde Et Balık Kurumu satıldı. Şuanda Finlandiya’dan et ithal eder konuma geldik. Böylece yabancı çiftçileri desteklemiş oluyorlar. TÜPRAŞ özelleştirmesin dedik. Çünkü petrol stratejik bir madde. Fiyat artışıyla ilgili Enerji Bakanı, Başbakan çıkıyor bizim yetkimiz yok diyor. Zamanında ham petrolün varili 147 dolarken 3 TL’ye satılıyordu. Şimdi 80 dolar 4 TL’ye satılıyor.” Candan, gıda kodeksinin değiştirilmesiyle ilk defa domuz etinin kodekse girdiğini ve domuz çiftliklerine teşvik verildiğini aktardı. Füze kalkanında kandırmanın devam ettiğinin altını çizen Candan, kalkanın İran, Suriye, Mısır ve Afrika ülkelerine karşı İsrail’i korumak için kurulduğunu kaydetti. “Bir taraftan One Munite deyip ardından İsrail’i koruyacak füze kalkanına evet denmenin” şahsiyetli bir dış politikanın olmadığını göstergesi olduğunu anlatan Candan, ABD’nin de tıpkı Rusya gibi parçalanacağına dikkat çekti. Son günlerde tartışma yaratan Ermeni tasarısının da hükümetin acizliğinin göstergesi olduğunu ifade eden Candan, “Tasarıyla ilgili Başbakan mektup yazmış, lobi yapmışız ve durdurmuşuz. Hiç alakası yok. Bir parlamentonun 100 yıl önce olmuş bir olayı kanunlaştırması diye bir şey yoktur. 4 milyon Ermenistan 70 milyonluk Türkiye ile anlaşma yapıyor fakat soykırımda ısrar ediyor. Burada hükümetin acizliği ortaya çıkmaktadır” dedi. Hükümetin başlattığı açılımı da sert bir dille eleştiren Candan, şöyle konuştu: “Romanlara bir açılım, Alevilere bir açılım, Kürtlere bir açılım dendi fakat Türkiye şuanda bir bölünme tehlikesiyle karşı karşıya. Parlamentoda bir milletvekili bu başkaldırıysa baş kaldırı diyor. Anayasa ve yasaların çıkmasını beklemeden biz kendi yasalarını çıkaracaklarını söylüyor. Kendi savunma gücümüzü kuracağız diyor. İkinci bir resmi dil ve bayrak kullanacağız diyor. Bu devletin ikiye bölünmesidir. AKP ve CHP oy endişesi ile sesini çıkarmamaktadır. Hapisteki adam Türkiye’yi yönetiyor. Ateşkesi Mart’a kadardı Nisan’a uzattım diyor. Bu nasıl idare ki gelişi güzel açıklamalar yapılıyor. Demokratik özgürlük talebi, federasyon talebi vatana ihanettir.”
Yazılı ve görsel basının denetim altına alındığını aktaran Candan, eskiden yansız ve yandaş basın varken günümüzde sadece yandaş basının kaldığını bildirdi. Candan, “Hiçbir kuruma Vakıflar Bankası tarafından bir defada 750 milyon dolar kredi verilmemiş. O krediyi alan vatandaş ATV ve Sabah’ı aldı. Sayın Başbakan’ında damadının şirketi. Bu gazete ve televizyonda AKP’nin aleyhiyle ilgili bir tek cümle bulabilir misin? İşte basının kontrol altına alındığının göstergesi budur” dedi.
HASAN AYHAN
Özelleştirmelere de dikkat çeken Candan, şunları kaydetti: “Et Balık Kurumu gibi kurumlar özelleşemez dedik. Çünkü üretici o kurumlara bağlı olarak yatırım yapmaktadır. 57 yerde Et Balık Kurumu satıldı. Şuanda Finlandiya’dan et ithal eder konuma geldik. Böylece yabancı çiftçileri desteklemiş oluyorlar. TÜPRAŞ özelleştirmesin dedik. Çünkü petrol stratejik bir madde. Fiyat artışıyla ilgili Enerji Bakanı, Başbakan çıkıyor bizim yetkimiz yok diyor. Zamanında ham petrolün varili 147 dolarken 3 TL’ye satılıyordu. Şimdi 80 dolar 4 TL’ye satılıyor.” Candan, gıda kodeksinin değiştirilmesiyle ilk defa domuz etinin kodekse girdiğini ve domuz çiftliklerine teşvik verildiğini aktardı. Füze kalkanında kandırmanın devam ettiğinin altını çizen Candan, kalkanın İran, Suriye, Mısır ve Afrika ülkelerine karşı İsrail’i korumak için kurulduğunu kaydetti. “Bir taraftan One Munite deyip ardından İsrail’i koruyacak füze kalkanına evet denmenin” şahsiyetli bir dış politikanın olmadığını göstergesi olduğunu anlatan Candan, ABD’nin de tıpkı Rusya gibi parçalanacağına dikkat çekti. Son günlerde tartışma yaratan Ermeni tasarısının da hükümetin acizliğinin göstergesi olduğunu ifade eden Candan, “Tasarıyla ilgili Başbakan mektup yazmış, lobi yapmışız ve durdurmuşuz. Hiç alakası yok. Bir parlamentonun 100 yıl önce olmuş bir olayı kanunlaştırması diye bir şey yoktur. 4 milyon Ermenistan 70 milyonluk Türkiye ile anlaşma yapıyor fakat soykırımda ısrar ediyor. Burada hükümetin acizliği ortaya çıkmaktadır” dedi. Hükümetin başlattığı açılımı da sert bir dille eleştiren Candan, şöyle konuştu: “Romanlara bir açılım, Alevilere bir açılım, Kürtlere bir açılım dendi fakat Türkiye şuanda bir bölünme tehlikesiyle karşı karşıya. Parlamentoda bir milletvekili bu başkaldırıysa baş kaldırı diyor. Anayasa ve yasaların çıkmasını beklemeden biz kendi yasalarını çıkaracaklarını söylüyor. Kendi savunma gücümüzü kuracağız diyor. İkinci bir resmi dil ve bayrak kullanacağız diyor. Bu devletin ikiye bölünmesidir. AKP ve CHP oy endişesi ile sesini çıkarmamaktadır. Hapisteki adam Türkiye’yi yönetiyor. Ateşkesi Mart’a kadardı Nisan’a uzattım diyor. Bu nasıl idare ki gelişi güzel açıklamalar yapılıyor. Demokratik özgürlük talebi, federasyon talebi vatana ihanettir.”
Yazılı ve görsel basının denetim altına alındığını aktaran Candan, eskiden yansız ve yandaş basın varken günümüzde sadece yandaş basının kaldığını bildirdi. Candan, “Hiçbir kuruma Vakıflar Bankası tarafından bir defada 750 milyon dolar kredi verilmemiş. O krediyi alan vatandaş ATV ve Sabah’ı aldı. Sayın Başbakan’ında damadının şirketi. Bu gazete ve televizyonda AKP’nin aleyhiyle ilgili bir tek cümle bulabilir misin? İşte basının kontrol altına alındığının göstergesi budur” dedi.
HASAN AYHAN