İstanbul'a gidişimiz hayli maceralıydı...
***
Kısmen yazdık...
***
İşini sevmeyen, bir eleman denetimden yoksun Konya Hava Limanı'nda bir bagaj barkodunu fazla basması 199 yolcunun 4,5 saat rötar yapmasına neden olmuştu..
***
Uçakta bulunan bağlantılı yurtdışı uçacak olan yolcular, İstanbul'a indiklerinde uçaklarını kaçırdıklarını görünce çıldırdılar...
***
Bir elemanın küçücük bir ciddiyetsizliği, Hava Limanı'nı ÇİLE LİMANI'na çevirdi...
***
Dönüşte de benzer manzara...
***
Sabah ilk uçağa biletimiz var... Sabahın 5'inde kalkmışız yollara düşmüşüz.... İstanbul Hava Limanı’na bin-bir zahmetle varmışız...
***
Her vilayet uçuşunu aksatmadan gerçekleştirirken, Konya peş-peşe rötarlarla yolcularını 4,5 saatten fazla hava limanın da mahsur bıraktı...
***
Dün Kent Plaza'nın da açılışı vardı...
***
Dünyaca ünlü markaların sahipleri ve yöneticileriyle aynı rötar yapan uçağın havalanmasını bekliyoruz...
***
İlk rötarda tedirgin oldular... İkinci rötarda kızdılar... Üçüncü rötarda hava limanını terk edip evlerine döndüler...
***
İşte ulaşılamayan Konya'nın, anlaşılamayan problemi bu...
***
Daha kış başlamadı bile... Peş-peşe hem sis, hem beceriksizliklerden kaynaklanan rötarlar oluşmaya başladı...
***
Konya Hava Limanı'nın organizasyonunu, maalesef buradaki idareciler beceremiyor...
***
Kaç kere daha yazacağız bilmiyorum ki...
***
DHMİ Konya Müdürü bu işi beceremiyor... Hava Limanların da ve sosyal medyada eleştirinin protestonun her geçen gün dozu artıyor...
***
Ama böyle bir pişkinlik yok...
***
Konya'nın sahipleri artan şikayetler için hiç mi Ulaştırma Bakanlığı yetkililerini aramazlar?
***
Bunu bugün yazacağız... Ama yarın hiçbir şey değişmeyecek...
***
“Faydasız bir köşe yazısı” başlığını işte bu yüzden attık...
***
Havanız batsın...