İslâm’a göre faiz haram kılınmıştır. İslâm’da faizin azıda çoğuda haramdır. Faiz, ekonomik, sosyal ve toplumsal yönden zararlıdır. Yüksek faiz ise ekonomiye daha fazla zarar veriyor. Yüksek faiz, mikro ölçüde özel sektörün maliyetlerini artırıyor. Makro anlamda ise yatırım ve üretim maliyetlerinin artması yüzünden de ekonomik büyümeyi engelliyor.
Faiz düştüğü zaman yatırım ve üretim maliyetleri düşeceği için ekonomik büyümenin önü açılır. Bu durum, üretim ve istihdamın artmasını sağlar. Sıcak paracılar hariç; faizin düşüşü, uluslararası yatırımcı için istikrar algısını güçlendirir. Bir ülkede faizler düşünce yabancı yatırım girişi artar.
Yüksek faizin sakıncaları nelerdir?
Tüm dünyada yüksek faiz arzulayan sıcak paracılar, ellerindeki parayı devlete borç vererek kâr peşinde koşuyorlar. Faiz ne kadar yüksek olursa bu kesimin kazancı da o kadar büyüyor. Türkiye’deki yüksek oran, altyapı yatırımları ve sosyal harcamalardan vatandaşa aktarılacak olan kaynağın, “tatlı paracı”lara gitmesi anlamına geliyor.
Faiz indirimi veya faizlerin sıfır seviyesine indirilmesi üretici için, sanayici için faydalıdır. Faizde iniş ve çıkışların hızlı olmasından esnaf, sanayici ve üretici zarar görüyor. Böylesi bir durumda piyasada istikrar bozuluyor.
Faiz ekonomik büyümenin önünde en büyük engeldir
Ekonomik büyümenin önünde en büyük engel faizdir. Faizlerin düşmesi ekonomik istikrarı artırır. Faizlerin sıfır seviyesine inmesi ise gerçek anlamda ekonomik istikrar sağlar.
Faizlerin sıfır olması kredi kullanımını artırır
Ekonomik büyüme için maliyetleri düşürmek gerekir. Bunun için faizleri sıfır seviyesine indirerek, kredi kullanımını artırmak gerekir. Firmaların faiz kaynaklı zararlarının önüne geçilmelidir. Her esnaf, sanayici ve üretici faizlerin sıfır seviyesinde olmasını ister.
Faizlerin sıfırlanması istihdamı artırır
Faizler sıfır seviyesine inerse yatırımlar artar. Yatırımların çoğalması ve istihdamın artması için faizlerin sıfır seviyesinde olması gerekir.
Faizlerin sıfır olması yatırım için faydalı olur
Yatırımların daha uygun maliyetlerle yapılması ve yeni istihdam meydana getirilmesi için faizlerin sıfır seviyesine düşmesi gerekir. Yüksek faiz ortamında yatırımlar azalır, işsizlik artar ve enflasyon yükselir.
TÜRKİYE’DE FAİZİN 27 YILLIK MACERASI
Türkiye’de ekonomi geçmişte faiz kıskacı içine düşmüştür. Ancak 2002-2012 döneminde faiz oranları kademeli olarak düşürülmüştür. 2002’de % 96’larda dolaşan tahvil faizi 8 Kasım 2012’de % 6,74’e düşmüştür. Çabalanırsa faiz oranlarının yüzde sıfır seviyesine düşürülmesi mümkündür.
Türkiye’de Turgut Özal’dan Recep Tayyip Erdoğan’a, 1985’ten 8 Kasım 2012 tarihine kadarki hükümetler dönemde 27 yıllık faiz oranları şöyle olmuştur:
Yıllar Başbakan/Hükümetler Faiz Oranları
1985 Turgut Özal (ANAP) % 50,6
1988 Turgut Özal (ANAP) % 64,3
1990 Yıldırım Akbulut (ANAP) % 53,9
1992 Süleyman Demirel (DYP-SHP) % 88,2
1994 Tansu Çiller (DYP-SHP) % 152,3
1998 Mesut Yılmaz (ANAP) % 122,5
2000 Bülent Ecevit (DSP-MHP-ANAP) % 38,0
2001 Bülent Ecevit (DSP-MHP-ANAP) % 96,2
2002 Abdullah Gül (AK PARTİ) % 96,2
2004 Recep Tayyip Erdoğan (AK PARTİ) % 25,7
8.11.2012 Recep Tayyip Erdoğan (AK PARTİ) % 6,74