Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömür İşletmeleri AŞ'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda 13 Mayıs 2014 Salı günü 301 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağı faciasında, kazanın yaşandığı gün bandı hareket ettiren elektrik panosu şartelinden sorumlu olan Ramazan Demir, yaşanan olay yüzünden psikolojisinin bozulduğunu, o günden beri oğlu 'baba' dediği zaman ona tokat attığını söyledi.
Soma'daki maden kazalarını araştırarak, iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin belirlenmesi amacıyla çalışma yürüten TBMM Araştırması Komisyonu üyeleri, Manisa Oreko Otel'de kazanın tanığı işçilerden Aydın Öge, Cüneyt Suay, Fethi Çantal, İsmail Hakkı Aksoy, İbrahim Genç, Necati Demirci, Orhan Turan, Ramazan Demir, Sadettin Özkoç ve Murat Yokuş'u dinledi.
TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, görüşme yaptıkları isimlerin o gün madende olanlardan oluştuğunu, olayın bire bir tanıkları olduğunu söyledi.
İşçilerden Ramazan Demir, madendeki görevinin birinci sınıf usta olduğunu, olayın olduğu gün kendisine bandı hareket ettiren elektrik panosu şartelinden sorumlu görevi verildiğini söyledi. Kendisine o görevi veren çavuşunun madende hayatını kaybettiğini aktaran Demir, "Şartel görevlisi o gün hafta tatilindeydi, görevli çavuş beni görevlendirdi. Üçüncü bandın kuyruğunun biraz yukarısında, 3 nolu nokta denilen bu bölgede biri sabah saatlerinde, diğeri öğleden sonra iki defa dinamit patlatıldı. Öğleden sonraki patlamadan sonra kömürü taşıyan bandın çalışması için şartele bastım ama bant hareket etmedi, ikinci kez bastım yine çalışmadı. Bant hareket etmek için zorlandı ama termik (sigorta) atmadı. Bandın ilerisine doğru duman gördüm. Dumanı görünce dışarı çıktım. Duman çıkan yerde alev görmedim." dedi.
Komisyo Başkanı Alaboyun'un "Dumandan sonra alev göndün mü?" sorusuna Demir, "Hayır, alev görmedim. Yoğun bir duman çıktı." cevabını verdi. Olayın yaşandığı günden beri uyuyamadığını, sebebinin o gün orada şartelci olması olduğunu dile getiren Demir, "Şartel görevlisi o gün hafta tatilindeydi, görevli çavuş beni görevlendirdi. Şirket tarafından suçlanmaktan korkuyorum. 301 kişinin sorumluluğu var. Pisikolojim bozuldu. O günden bu yana oğlum 'baba' diyor tokat atıyorum. 'Acaba' diyorum, bant tahrip olduğu için mi hareket etmeyip patinaj yaptı da mı yanmaya başladı." diye konuştu.
Murat Yokuş ise olayın yaşandığı bölgenin sıcak olduğunu, fan olmadığı için bazı bölgelere havanın gelmediğini söyledi. Yokuş, "Duman çıktıktan bir süre sonra bant görevlisi 'bant koptu, alev topu halinde aşağı iniyor' dedi. Ben bandın nasıl yandığını bilmem, ama yüksek ısıdan yandığını söylüyorlar." dedi.
İşçilerden Necati Demirci de madende tarama ekibinin başı olarak görev yaptığını, başında bulunduğu ekibin olayın yaşandığı bölgede tarama temizliği yaptığını söyledi. Olaydan önce bölgede bulunan arkadaşları denetlediğini ve daha sonra dışarı çıktığını belirten Demirci, 'Duman çıkıyor' denildikten sonra saat 15.15'te içeri girdiğini, dumandan etkilenerek zehirlendiğini, arkadaşları tarafından dışarı çıkarıldığını belirterek, "Dışarıda kendime geldikten sonra arkadaşları kurtarmak için tekrar içeri girdim. Zaman zaman bu bölgedeki bantların zorlandığı oluyordu. Bantların dur kalkışı sırasında elektrik panosunda zorlama oluyordu." şeklinde konuştu.
İşçilerden Fethi Çantal da şöyle konuştu: "Dördüncü banda tarama görevindeydim. Temizlik yaptığımız sırada bulunduğumuz yöne doğru önce beyaz duman geldi, yaklaşık 1-2 dakika sonra çok siyah duman geldi. Siyah duman birden bastı, çok yoğundu. Temiz havanın belki 5-6 katı daha şiddetli bir basınçla, galerinin tavanından değil, tamamından geldi. Siyah dumanın gelmesiyle birlikte biz temiz havanın geldiği yöne doğru koştuk." CİHAN