Dalkavuk bir şair, bir zengine giderek onu çok methetmeye başlamıştı...
***
Zenginin keyfine diyecek yok...
***
O kadar keyiflenmiş ki; "Yarın gel de para vereyim sana" dedi...
***
Dalkavuk şair, ertesi gün sabah zenginin kapısına erkenden dayanmış...
***
Zengin, "Neden geldin sen?" diye sorunca; "Dün bana para vereceğini söylemiştin ya; onun için geldim" demiş Şair...
***
Bunun üzerine zengin; "Amma da salaksın ha! Sen sözle beni memnun ettin, ben de sözle seni memnun ettim... Şimdi niye para vereyim ki?"
***
Niye bu fıkra ile girdik bugünkü yazımıza...
***
Bazı meslektaşlarımız, bizleri kastederek; “Yahu adamlar eleştiriyor, yerden yere vuruyorlar, biz ise destek veriyoruz, adamlara bizden fazla itibar ediyorlar, bizim yüzümüze bakmıyorlar” diye sitem ediyorlarmış...
***
Bu çelişkiyi ruhlarında çözemeyen meslektaşlarımıza fıkrayla da olsa bir ufuk açalım istedik...
***
Gazetecilik taklaya gelmez...
***
Şantaj ile birlikte de yürümez…
***
Doğru bildiğini söyler, bedel ödeyeceğini bile bile acıda olsa HAKKI söyleyebilirsen, halkın menfaatlerini korursan, üç beş güçlüden değil, GONYALI’dan yana olursan HAK seni değerli ve itibarlı kılar...
***
Bu meslek danışmanlık kapma kapısı değildir…
***
Gazetecilikte size itibarı veren, PROTOKOL değil halktır...
***
Aksini yaparsan, güçlünün kümesinde insanları eğlendirmek için EN İYİ TAKLACI unvanı ile ömrünü geçirir gidersin...
***
Dürüstçe yazarken, biraz kamuda başta rijit bulunabilirsiniz, muhataplarınızın algısında korku oluşturabilirsiniz, ama belirli bir süre sonra bunu şan, mal, para, menfaat için yapmadığınızı anladıklarında daha muteber ve kıymetli olursunuz...
***
Alın size bir fıkra daha...
***
Nadir Şah, bir gün zayıf bir şiir söyledi ve şair Mirza Mehdi Han'a sordu;
***
“Nasıl buldun bu şiiri?”
***
“Zayıf bir şiir” dedi Mirza Mehdi Han...
***
Sen misin bu lafı söyleyen; hiddetlendi Nadir Şah; “Atın şunu ahıra; gübre çeksin!” diye gürledi...
***
Bir süre sonra Nadir Şah yine bir şiir söyleyip Mirza Mehdi Han'a tasdik ettirmek istedi...
***
Şair, hiçbir şey söylemeden kapıya yönelmişti ki Nadir Şah sordu;
***
“Nereye gidiyorsun?”
***
“Ahıra, gübre çekmeye!”
***
Bir kere sıkıntıya talip olsan, renk belirtsen, güçlüden değil HAKLI’dan yana olsan,inan sana da itibar edeceklerdir..
***
İnşallah, ülfeti ve itibarı HAK nezdinde artanlardan eylesin Rabbimiz cümlemizi...
***
Amin diyin Müslümanlar…