Günümüzde boşanma oranı her yıl artarak yükselmektedir. Önlem alınmadığı takdirde aile ve toplum yapımız onarılması zor büyük yaralar alabilir. Evliliğin selameti, geleceği ve evlilikten maksadın hâsıl olabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:
Nikâh bir ibadettir. Nikâhta acele etmek gerekir. Çünkü Peygamberimiz; “Üç şeyde acele edin: Nikâhta, namazda ve cenazede.” buyurmaktadır. Nikâh geciktirildiği zaman araya fitne girebilir. Nişan koyduktan sonra en kısa zamanda hazırlık yapıp düğünü yapmak lazım.
Evlilik çağına gelen gençler, imkân dâhilinde evlilik konusunda ellerini çabuk tutmaları gerekir. Çünkü her şey mevsiminde güzeldir. Evlilik çağı geçtiği zaman evlilikten maksadın gerçekleşmesi mümkün olmayabilir.
Günümüzde anne olma yaşı genelde otuzlara yükseldi. Bundan on – on beş yıl önce anne olma yaşı genelde on sekiz - yirmi üç yaşları arası idi. Anne olma yaşı daha yukarı çekilirse nüfus kendini yenileyemez duruma düşebilir.
“Nikâh kısmet açar.” Bu tecrübe ile sabittir. Bu hadis-i şerife göre hareket edip nişanlanan birçok genç kısa zamanda iş bulmuş ve düğünü yapmışlardır.
Kadını görmek gerekir. Bu hususta Peygamberimiz şöyle buyurur: “O kadına bak (onu gözlerinle bir gör) Çünkü bu seninle onun arsında bir muvafakat ve mülâyemetin oluşması için çok daha yerinde bir davranıştır” (1).
Mehirsiz karşılıklı mübadele şeklinde evlenmekten kaçınmak gerekir. Çünkü mehir kadının hakkıdır. Bu hususta Abdullah İbn-i Ömer şöyle diyor: “Resulullah (s.av.) Efendimiz, “şiğarı yasakladı.” Şiğar: “Karşısındaki adamın kızıyla evlenmeye karşılık kendi kızını onunla evlendirmesidir. Böylece aralarında mehir söz konusu olmazdı” (2).
Doğrusu, kadının dindar ve ahlaklı olanını seçmektir. Bu hususta Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kadın şu dört şeyi için nikâhlanır. Malı, asaleti, güzelliği ve dinidir.” Elin toprak olası, sen din sahibine bak” (3)
Dünür gelen ahlaklı, dinine, diyanetine bağlı aklı başında ise geri çevirmeyelim. Peygamberimiz şöyle buyurur: “Dininden ve ahlakından razı olduğunuz bir kimse size geldiğinde, (velisi olduğunuz bir kıza talip olursa) onu evlendiriniz. Eğer böyle yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat zuhur edebilir” (4).
Kardeşinin dünürü üzerine dünür göndermek doğru değildir. O çekildikten sonra dünür gönderebilir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Adam, diğer bir adamın evlenmek için istediği kızı terk etmedikçe veya kendisine izin vermedikçe istetmesin”( 5).
Nikâhı zorlaştırmamak gerekir. Peygamber (s.av.) Efendimiz şöyle buyurur: “Nikâhın (evlenmenin) hayırlısı, en kolay ve külfetsiz olanıdır” (6).
Öğrendiğimize göre gösteriş meraklısı bazı aileler, yaptığı düğünü olduğundan yüksek göstermek için her türlü yola başvurmaktadırlar. Bu yüzden bir çok aile zor duruma düşmektedir. Bunun vebali büyüktür. Bu tip aileleri kırmadan uyarmak uygun olur.
Mimin eşine iyi davranmalı; onu incitecek, moralini bozacak ve onurunu kıracak davranışlardan ve sözlerden kaçınmalı. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Sizin hayırlınız, kadınlarına ve kızarlına hayırlı olandır.”
Boşanma sebepleri zuhur etmedikçe onu, bunu bahane ederek boşanmak doğru değildir Bu hususta peygamber (s.av.) Efendimiz şöyle buyurur: “Caiz olan şeylerin, Allah Teâlâ indinde razı olmadığı talak (boşanmadır)” (7)
Evlilik, saygı, sevgi, fedakârlık ve sabırdır; tozpembe değildir. Bunun bilincinde olursak akşam evlenip sabahleyin boşanmayız. Bu konuda ailelere ve devletimize büyük görevler düşmektedir.
Kaynaklar:
1. Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri, C:5, S:18.Celal Yıldırım
2. A.g.e. C:5, S:47
3. Ramûz El –Ehâdis, C:1, S:258 / 11.Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevî (k.s.)
4. Ramûz El –Ehâdis, C:1, S:40 /11
5. Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri, C:5, S:16, Celal Yıldırım
6. 250 Hadis Terceme ve İzahı, S:122.Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
A.g.e. S:8