Kestanenin doyurucu özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve mineraller ile kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağı. Kış aylarını şenlendiren kestane, daha çok soba üstünde pişiriliyor. Kestane, sobanın olmadığı, doğalgazın olduğu evlerde ise ekmek kızartma makinası ya da tavada pişiriliyor. Kestanenin kışın vazgeçilmez tatları arasında bulunduğunu belirten Şahin Yıldırım, “Bir nevi kış ve kestane özdeşleşmiş durumda.
Kestane pişirmek bir gelenektir aslında. Havalar soğumaya başladığında hemen akıllarda yer edinir kestane. Kışın habercisidir de bir nevi. Yağmur kar peyda olunca tabiatta, hemen kokusu tüter burnumuzda. Her gelen misafire sobanın üzerinde kestane pişiriyoruz" dedi. Kestane satışlarının arttığını belirten ilgili konuşan Kuruyemişçi Sefa Ulus da, “Son zamanlarda satışlarımızda belirgin bir artış söz konusu. Herkesin bildiği üzere kestane çiğ olarak yenildiği gibi pişirilerek de tüketilmektedir. Kestane hakkında unutulmaması gereken önemli bir detay, kestane tüketiminin şeker hastalarına faydalı olmadığıdır.
Ayrıca kestane hastanın iyileşmesinde büyük bir rol oynar ve vücuda direnç kazandırır. Kolesterol oranını düşmesini sağlamaktadır. İshale düşmandır, ishal olan hastaya tavsiye edilir. Kan dolaşımını hızlandırır ve düzenler. Mide ve karaciğerin dostudur. Varis ve basur şikâyetlerini azaltır. Karaciğere ve mideye de faydalıdır” ifadelerini kullandı.
KERİM ATICI - merhabahaber.com