Etyen Mahçupyan: Yolsuzluk gizlenemez

Davutoğlu'nun başdanışmanı Mahçupyan, gündeme dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başbakan Davutoğlu’nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan'ın Cansu Çamlıbel'e verdiği ve Hürriyet'te yayınlanan röportajında gündeme dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Ethem Mahçupyan'ın yapmış olduğu açıklamalardan gündeme dair öne çıkan başlıklar:

Etyen Mahçupyan yaklaşık bir buçuk ay önce Başbakan Davutoğlu’nun başdanışmanı olarak atandı.

Göreve geldiği günden beri yolsuzluk iddialarıyla temsil ettiği makam arasına mesafe koyma çabası dikkat çekiyor. Röportaj için buluştuğumuzda 14 Aralık operasyonu henüz bir Fuat Avni iddiasından öte değildi. Yolsuzluk dosyalarının üzerine gitmediği yönündeki bir görüntünün Tayyip Erdoğan’ın dünya liginde oynayabileceği rolü elinden kaçırmasına neden olabileceğini anlattı. Dün sabah Gülen’in medya kuruluşlarında çalışanlara yönelik gözaltılar başlayınca kendisine ’17 Aralık’ın rövanşı mı’ diye soran bir not gönderdim. Uzun yıllar yazarlık yaptığı Zaman gazetesinden geçen yıl 17 Aralık’ın hemen ardından ayrılan Mahçupyan’ın yanıtını burada okuyacaksınız, Sünni camianın sosyolojisine yönelik çarpıcı tespitlerini de...

SÜTUNUNU KAYBEDEN ÇOK DA FAZLA BİR ŞEY KAYBETMİŞ DEĞİL

- Ak Parti’ye başından beri destek veren liberallerin kampı son 4 senede epey daraldı, çok az insan kaldınız. Eleştiren kampa geçenlerin size yönelik eleştirisi şu: ‘Hepimiz bu iktidarın hışmının mağduru olduk onun umurunda bile değil.’
Ben ‘Hepimiz mağdur olduk’ sözünün çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu iktidardan da, her iktidardan da şikâyetçi olanlar olabilir. Ama ben Türkiye’de yaşayan bir kişi olarak –bütün kimliklerimle- AK Parti iktidarında mağdur olduğumu hiçbir şekilde düşünmüyorum, tam aksini düşünüyorum. AK Parti iktidarında ben çok daha özgür oldum; hem bir Ermeni olarak hem bir aydın olarak.

- Bizzat Tayyip Erdoğan tarafından ismen zikredilenler var, yazamaz konumda olanlar var. Pek çoğu işlerini kaybetti. Mağdur olunması için daha ne olması gerekiyor?

Medya kendini siyasetçi yerine koydu, bazı insanlar öyle davrandılar. Tayyip Erdoğan da o kişilerin bu siyasi alana girmesini bir vesile sayarak, onları örnek gösterdi. Ama bu çıkışın ardından onlar işlerini Tayyip Erdoğan yüzünden kaybetti demek bana çok doğru gelmiyor. Bu çok abartılıyor, kaç kişi gerçekte işini kaybetti? Biz köşe yazarları ne kadar işimizi hak ediyoruz zaten? Biz neden böyle pozisyonlara sahibiz ki?

YOLSUZLUKLAR TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİK SÜRECİNİ DURDURMAZ

- Darbe tehlikesi yolsuzlukların üstündedir gibi bir mantık mı?

Yolsuzluklar Türkiye’nin demokratik sürecini durduramaz. Ama ötekisi her şeyi durdurur.

- Yargı 17 Aralık’ta belli bir zümrenin uhdesinde hükümetin tabiriyle ‘operasyon’ yapmaya çalıştıysa ve durdurulduysa, sonrasında aynı yargının siyasi iktidar tarafından kullanılmaya başlanması kabul edilebilir mi?
Kullanıldı diye bir şey yok.

- Dosyalar kapatıldı, o savcıların yerine hükümete yakınlığıyla bilinen isimler getirildi. Sizin ifadenizle darbe tehdidi atlatıldığına göre artık yolsuzluk iddialarını ciddiyetle sorgulama zamanı gelmedi mi?

Atlatılmadı daha....

- Atlatılması için daha kaç seçim geçmesi gerekiyor?

Bu üç seçim büyük bir viraj. Benim vatandaş olarak ‘Artık AK Parti’nin hakikaten bir şeyler yapması lazım’ diye hissedeceğim an 2015 seçiminin sonrasıdır.

- Olmazsa sonra eleştiren kampa mı geçersiniz?

Adil olduktan sonra her zaman eleştirebilirsiniz. Ben 10 yıldır AK Parti’yi eleştiriyorum.

GAZETECİLİK BÜYÜK DARBE YEDİ

SİYASİ NORMALLEŞME OLMADAN MEDYADA NORMALLEŞME OLMAYACAK

- Hükümet medyasını nasıl buluyorsunuz? Hiç mi eleştirilecek şey yok iktidarın politikalarında ya da icraatlarında?
Tabii sırf gazetecilik olarak baktığımız zaman iyi bir sınavdan geçilmediği çok net. Medya kendini siyasetin parçası kılıp aslında kendisini fonksiyonsuzlaştırdı. Medyada karşılıklı olarak büyük bir sorun var, büyük bir kalitesizlik var.

- Hükümet medyasında bir dönüşüm kaçınılmaz mı?

E tabii, sonuç olarak gazeteciliğin çok büyük darbe yediğini düşünüyorum. Ama bir siyasi normalleşme olmadan medyada normalleşme olmayacağını da görüyorum. Türkiye’de medya hep böyle oldu.

YOLSUZLUK İLELEBET GİZLENECEK BİR DOSYA DEĞİL

- Cumhurbaşkanı yolsuzlukların ucu kendine gelecek diye soruşturmayı engelliyor diye düşünen bir kesim var.

Bu sonuçta ilelebet gizlenecek bir dosya değil. Muhakkak bu belirli bir noktada kamuoyunun önüne çıkacak ve kamuoyunu ikna edici bir şeffaflıkta bir açıklamasının olması şart. Bundan hiçbir parti ve hükümet ilelebet kaçamaz. Sonunda da bunu yapmamanın maliyeti AK Parti’ye daha yüksek olmaya başlar. Öte yandan ben bunun Tayyip Erdoğan’a ulaşma ihtimali olduğunu hiç sanmıyorum. Ama bunun seçimlerde kullanılabilir bir malzeme olması bazı insanları düşündürüyor.

- Siz Başbakan’ın danışmanı olarak yolsuzluklar konusunda böyle yüksek perdeden konuşuyorsunuz. Cumhurbaşkanı’nın danışmanı olsanız kendisine yönelik kuşkularla ilgili nasıl bir yöntem önerirdiniz?

Çok farklı bir şey söyleyeceğimi sanmıyorum. Bu onun önümüzdeki dönemde önüne açılan misyonunu olumsuz etkileme ihtimali olan bir şey. Dolayısıyla da bu yükten bir an önce bir şekilde kurtulması lazım. Çünkü Tayyip Erdoğan gerçekten de bu coğrafyadan çıkmış olan değişik bir lider olma yolunda ilerliyor. Dünyanın yeniden şekillenmesinde Batı’dan-Doğu’dan partnerleri olan yeni bir hareketin şekillenmesine katkıda bulunma, taşıyıcısı olma, hatta belki liderlerinden biri olma fonksiyonu var önünde.

- Diğer liderleri kim bahsettiğiniz küresel hareketin?

Mesela daha önce İspanya ile Medeniyetler İttifakı projesi vardı. Hindistan var.

YOLSUZLUK DOSYASI TAKİP EDİLMEZSE DÜNYA LİGİNDE ERDOĞAN’IN KARŞISINA ÇIKARILIR

- Rusya lideri Putin’in Türkiye ziyareti de benzer bir ittifaka mı işaret ediyor?

Ama tabii Rusya’nın ne yapacağı belli olmaz. Brezilya, Hindistan, İspanya gibi ülkelere baktığım zaman yarının dünyasının dünkü dünya gibi olmamasını isteyen ve bunu talep etme hakkını kendinde göre büyük toplumlar görüyorum. Tabii Çin’in ne yapacağı da önemli. Yani yeni bir dünya geliyor ve bu yeni dünyada Müslüman kesimin de bu makro dili konuşan liderlerinin olması lazım. Ortadoğu’yu kimler yönetiyor diye baktığınızda Tayyip Erdoğan’ın çok ciddi avantajları var. Türkiye’de olmuş olan birkaç tane yolsuzluk dosyasının takip edilmemesi nedeniyle eğer bu fonksiyonu elinden kaçırırsa yazık olur.

- Eğer yolsuzluk iddialarının üzerine ciddi manada gidilmezse dünyada yakalayabileceği misyonu kayıp mı eder Tayyip Erdoğan?

E gereksiz yere lekelenir, yıpratılır. İkide bir karşısına çıkarılır.

- Dünya liginde karşısına çıkarılır diyorsunuz?

E çıkartılmaz mı? Medya zaten bu iş için var, sırf bununla uğraşıyor.

- Sizin söylediklerinizden şöyle bir özet yapmak mümkün mü; AK Parti’den yolsuzluk meselesinde daha kuvvetli bir tavır görmek için 2015 seçimlerinin geçmesini beklemek durumdayız?

Gerçekçi olarak, dışarıdan baktığımda böyle. Çünkü herkes her şeyi seçim perspektifinde ele alıyor. Bu kadar ağırlığı olan bir seçim varken önünüzde, başka şeylerin ilerlemesi hakikaten zordur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri