Şehrin valisinden başlayarak Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, iktidar ve muhalefet partilerinin yöneticileri, Sanayi ve Ticaret odaları ile esnaf odalarının başkan ve yöneticileri ve özellikle son zamanlarda mangalda kül bırakmamaya azmetmiş sivil toplum örgütlerinin idare kurulları eserinizle artık övünebilirsiniz.
Kısa adı TUİK olan Türkiye İstatistik Kurumu yani eski adıyla Türk İstatistik Enstitüsü, son bir yılda hangi şehrin ne kadar göç aldığı, göç verdiği konusundaki istatistikî bilgileri yayınlayınca bir basın-yayın organı da bu bilgileri derli toplu ve halkın anlayabileceği bir şekilde sahifelerine taşımış ve Türkiye çapında kelimenin tam anlamı ile “Takke düştü kel göründü” olayı yaşanmış bulunmaktadır.
TUİK’in rakamlarına göre nüfusu 1.992.675’e ulaşan Konya’mız, son bir yılda kişi bazında 46.042 adet göç alırken, 51.006 adet göç vermiştir. Yani yaklaşık 5.000 kişi son bir yılda Konya’yı terk etmiştir.
Siyasi Parti il başkanlarının, Milletvekillerinin ve özellikle de belediye başkanlarının tüm siyasi demeç ve açıklamalarının tersine, bir şehrin gelişmişlik göstergelerinden olan şehrin son yıllardaki göç alıp vermesi ile ilgili rakamlara bakıldığında Konya’mız kan kaybetmeye devam eden bir şehir durumuna getirilmiştir.
TUİK’in bu rakamları ile siyasi parti il başkanları ve milletvekilleri ve belediye başkanları başta olmak üzere şehrin sanayi ve ticaret erbabı temsilcilerinin her ağızlarını açtıklarında ifade ettikleri gibi Konya’mızın gelişen, kalkınan, her geçen gün istihdamı artan ve dolayısıyla büyüyen ve cazibe merkezi olan bir şehir olmadığı gerçeği tokat gibi yüzlerine çarpılmış bulunmaktadır.
Bu sonuç sadece TUİK’in rakamları ile de sınırlı kalmamaktadır.
Maalesef Konya’mızın artık eskiden olduğu gibi huzur ve güvenli olarak kabul edilen ve bu özellikleri dolayısıyla insanlarımızca tercih edilen bir şehir olmadığı gerçeği maalesef başkaca yapılan araştırma sonucunda elde edilen rakamlarla da ortaya konulmaktadır.
CNBC-e Business in geleneksel hale getirdiği "Türkiye'nin En Yaşanabilir İlleri" araştırmasının üçüncüsündeki rakamlar şehir yöneticilerinin başını öne eğdirecek cinsten rakamlardır.
CNBC-e Business dergisinin hazırladığı ve şehirlerin ekonomik seviyesinin daha yüksek olmasına rağmen suç oranı yönünden emsallerinden daha yüksek olup olmamasıyla ölçülen güvenli bir şehir olma profilinde de maalesef Konya’mız eski bulunduğu noktadan gittikçe uzaklaşarak geriler düşürülmüş bulunmaktadır.
CNBC-e Business dergisinin hazırladığı rapor, 81 il arasında alfabetik sıraya göre Konya’mızın güvenlik yönünden kaçıncı sıraya düşürüldüğü sorusunun cevabını veriyor.
Bu rapora göre, Konya güvenlik yönünden 81 il arasında ancak 19. sırayı alabilmiştir.
Güya bir çeşit gelişmişlik göstergesi olarak öğrenci sayısındaki artış ile övündüğümüz Selçuk Üniversitesi’nin dünyadaki en başarılı 200 üniversiteyi sıralamaya girmesini bırakın, webometrics tarafından Türkiye’deki üniversiteler arasında yapılan ve bilimsel içerik, bilimsel içerikli dosyalar, görünürlük ve boyut kriterleri açısından Türkiye’nin en iyi üniversiteleri sıralamasında ancak 16. olabilmesi de tehlikenin ne kadar büyümekte olduğunu göstermesi açısından anlamlıdır.
Hangi göreve getirilmiş olurlarsa olsunlar kendini bu şehrin idarecisi olarak gören veya öyle görülmeye/gösterilmeye çalışılan kişiler bu günden tezi yok ellerini başları arasına alarak nerede hata yaptıklarını tespit ile işe başlamalı ve derhal gerekli tedbirler alınarak Konya ilk 10 girecek şekilde çalışmalar yapılmalıdır.
Yarım saatlik bir yağmur yağışı ile iflas eden trafik ve kanal altyapısı bile maalesef Konya’nın tercih edilmemesinin ilk sebeplerinden birisidir.
Bu nedenle gelişmişlik ve yaşanabilir şehir olma açısından Konya’mızı bulunduğu noktadan daha yukarılara çıkarmaya yönelik çalışmalar da bize kalırsa gelişmiş ülkelerde enfrastrüktür olarak adlandırılan şehrin stratejik altyapısı ile trafik ve eğitim kurumları konusu ilk sırayı almalıdır.
Yerele dönük çalışmaları erteleyerek genel siyaset dönük argümanlarla günü heder edenler bu şehre ve hemşerilerine zulmetmiş olurlar.
Büyüklerin sözüne göre de; “Her şeyin incesi koparken, zulmün kalını koparmış.”
Kısa adı TUİK olan Türkiye İstatistik Kurumu yani eski adıyla Türk İstatistik Enstitüsü, son bir yılda hangi şehrin ne kadar göç aldığı, göç verdiği konusundaki istatistikî bilgileri yayınlayınca bir basın-yayın organı da bu bilgileri derli toplu ve halkın anlayabileceği bir şekilde sahifelerine taşımış ve Türkiye çapında kelimenin tam anlamı ile “Takke düştü kel göründü” olayı yaşanmış bulunmaktadır.
TUİK’in rakamlarına göre nüfusu 1.992.675’e ulaşan Konya’mız, son bir yılda kişi bazında 46.042 adet göç alırken, 51.006 adet göç vermiştir. Yani yaklaşık 5.000 kişi son bir yılda Konya’yı terk etmiştir.
Siyasi Parti il başkanlarının, Milletvekillerinin ve özellikle de belediye başkanlarının tüm siyasi demeç ve açıklamalarının tersine, bir şehrin gelişmişlik göstergelerinden olan şehrin son yıllardaki göç alıp vermesi ile ilgili rakamlara bakıldığında Konya’mız kan kaybetmeye devam eden bir şehir durumuna getirilmiştir.
TUİK’in bu rakamları ile siyasi parti il başkanları ve milletvekilleri ve belediye başkanları başta olmak üzere şehrin sanayi ve ticaret erbabı temsilcilerinin her ağızlarını açtıklarında ifade ettikleri gibi Konya’mızın gelişen, kalkınan, her geçen gün istihdamı artan ve dolayısıyla büyüyen ve cazibe merkezi olan bir şehir olmadığı gerçeği tokat gibi yüzlerine çarpılmış bulunmaktadır.
Bu sonuç sadece TUİK’in rakamları ile de sınırlı kalmamaktadır.
Maalesef Konya’mızın artık eskiden olduğu gibi huzur ve güvenli olarak kabul edilen ve bu özellikleri dolayısıyla insanlarımızca tercih edilen bir şehir olmadığı gerçeği maalesef başkaca yapılan araştırma sonucunda elde edilen rakamlarla da ortaya konulmaktadır.
CNBC-e Business in geleneksel hale getirdiği "Türkiye'nin En Yaşanabilir İlleri" araştırmasının üçüncüsündeki rakamlar şehir yöneticilerinin başını öne eğdirecek cinsten rakamlardır.
CNBC-e Business dergisinin hazırladığı ve şehirlerin ekonomik seviyesinin daha yüksek olmasına rağmen suç oranı yönünden emsallerinden daha yüksek olup olmamasıyla ölçülen güvenli bir şehir olma profilinde de maalesef Konya’mız eski bulunduğu noktadan gittikçe uzaklaşarak geriler düşürülmüş bulunmaktadır.
CNBC-e Business dergisinin hazırladığı rapor, 81 il arasında alfabetik sıraya göre Konya’mızın güvenlik yönünden kaçıncı sıraya düşürüldüğü sorusunun cevabını veriyor.
Bu rapora göre, Konya güvenlik yönünden 81 il arasında ancak 19. sırayı alabilmiştir.
Güya bir çeşit gelişmişlik göstergesi olarak öğrenci sayısındaki artış ile övündüğümüz Selçuk Üniversitesi’nin dünyadaki en başarılı 200 üniversiteyi sıralamaya girmesini bırakın, webometrics tarafından Türkiye’deki üniversiteler arasında yapılan ve bilimsel içerik, bilimsel içerikli dosyalar, görünürlük ve boyut kriterleri açısından Türkiye’nin en iyi üniversiteleri sıralamasında ancak 16. olabilmesi de tehlikenin ne kadar büyümekte olduğunu göstermesi açısından anlamlıdır.
Hangi göreve getirilmiş olurlarsa olsunlar kendini bu şehrin idarecisi olarak gören veya öyle görülmeye/gösterilmeye çalışılan kişiler bu günden tezi yok ellerini başları arasına alarak nerede hata yaptıklarını tespit ile işe başlamalı ve derhal gerekli tedbirler alınarak Konya ilk 10 girecek şekilde çalışmalar yapılmalıdır.
Yarım saatlik bir yağmur yağışı ile iflas eden trafik ve kanal altyapısı bile maalesef Konya’nın tercih edilmemesinin ilk sebeplerinden birisidir.
Bu nedenle gelişmişlik ve yaşanabilir şehir olma açısından Konya’mızı bulunduğu noktadan daha yukarılara çıkarmaya yönelik çalışmalar da bize kalırsa gelişmiş ülkelerde enfrastrüktür olarak adlandırılan şehrin stratejik altyapısı ile trafik ve eğitim kurumları konusu ilk sırayı almalıdır.
Yerele dönük çalışmaları erteleyerek genel siyaset dönük argümanlarla günü heder edenler bu şehre ve hemşerilerine zulmetmiş olurlar.
Büyüklerin sözüne göre de; “Her şeyin incesi koparken, zulmün kalını koparmış.”