Dünyada erozyonla mücadelede nadir başarılı örneklerden biri olan Konya'nın Karapınar ilçesindeki Erozyonla Mücadele Sahası'nda, erozyon riski yüksek seviyelere çıkan 3 bin 750 dekar alan, yonca ekimi yapılarak 4 yılda kurtarıldı.
Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürü Çetin Palta yaptığı açıklamada, Türkiye'de rüzgar erozyonuna bağlı çölleşme tehlikesinin en yoğun olan yerlerin başında Karapınar'ın geldiğini söyledi.
Karapınar'daki 130 bin dekar arazinin 1960'lı yıllarda başlayan ve dünyaya örnek olan bir çalışmayla çöl olmaktan kurtulduğunu ifade eden Palta, ''Belli dönemlerde sekteye uğrayan erozyonla mücadele, bugün kararlılıkla devam ediyor. Fidan dikme, bitkilendirme, rüzgar perdesi oluşturma gibi erozyonla mücadele çalışmaları sayesinde bir zamanlar üstü kumlarla kaplanarak adeta çöl haline gelen alan yeşillendirildi'' dedi.
Erozyon riski tamamen ortadan kalktı-
Söz konusu bölgede elde edilen kazanımların erozyona geri verilmemesi için yeni teknikler üzerinde çalıştıklarını, bunlardan birinin de erozyon tehlikesi yüksek olan alanlara yonca ekimi projesi olduğunu ifade eden Palta, şunları kaydetti:
''Bu amaçla 2008'de özel bir firmayla tohumluk yonca projesi için anlaşma yaptık ve 4 yıldır sürdürdüğümüz bu projede başarıya ulaştık. 2004 yılında başlayıp 2007 yılında şiddetini artıran kuraklık, özellikle Rüzgar Erozyonu Koruma Sahası'nda olumsuzluklara neden oldu. Mera şeklinde bırakılan ve kumullardan oluşan bölümlerin bazı yerlerinde kuraklığın etkisiyle bitki miktarının azalması, olası kuvvetli bir rüzgarda erozyonun yeniden oluşmasına sebebiyet verecekti. Öyle ki bu yonca, kum fırtınalarıyla bilinen bölgemizde, 18 Nisan'da çıkan beklenmedik şiddetteki fırtınadan bile toprağı korudu. 3 bin 750 dekar alanda yaptığımız bu yonca ekimi çalışması, toprak yüzeyini rüzgar erozyonunun hakim olduğu dönemlerde yeşil örtü ile kapatarak, hem ekili alanları hem de bu alanların gerisindeki bitki örtüsünün henüz toprağı kapatmadığı tarım alanlarını rüzgar erozyonundan korumuştur. Proje alanlarında erozyon riski tamamen ortadan kalkmıştır. Üretilen yonca otu da ayrıca hayvan beslemede temel yem kaynaklarından biri olarak kullanılmaktadır. Faaliyetlerle bölgede istihdama da her yıl artan oranlarda katkı sağlandı.''
Palta, ayrıca proje sayesinde 4 yıl içerisinde; altyapı, danışmanlık, yonca tohumu ve yonca otu satışı gibi gelirlerden kuruma ayni ve nakdi gelir de sağlandığını sözlerine ekledi.
AA
Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürü Çetin Palta yaptığı açıklamada, Türkiye'de rüzgar erozyonuna bağlı çölleşme tehlikesinin en yoğun olan yerlerin başında Karapınar'ın geldiğini söyledi.
Karapınar'daki 130 bin dekar arazinin 1960'lı yıllarda başlayan ve dünyaya örnek olan bir çalışmayla çöl olmaktan kurtulduğunu ifade eden Palta, ''Belli dönemlerde sekteye uğrayan erozyonla mücadele, bugün kararlılıkla devam ediyor. Fidan dikme, bitkilendirme, rüzgar perdesi oluşturma gibi erozyonla mücadele çalışmaları sayesinde bir zamanlar üstü kumlarla kaplanarak adeta çöl haline gelen alan yeşillendirildi'' dedi.
Erozyon riski tamamen ortadan kalktı-
Söz konusu bölgede elde edilen kazanımların erozyona geri verilmemesi için yeni teknikler üzerinde çalıştıklarını, bunlardan birinin de erozyon tehlikesi yüksek olan alanlara yonca ekimi projesi olduğunu ifade eden Palta, şunları kaydetti:
''Bu amaçla 2008'de özel bir firmayla tohumluk yonca projesi için anlaşma yaptık ve 4 yıldır sürdürdüğümüz bu projede başarıya ulaştık. 2004 yılında başlayıp 2007 yılında şiddetini artıran kuraklık, özellikle Rüzgar Erozyonu Koruma Sahası'nda olumsuzluklara neden oldu. Mera şeklinde bırakılan ve kumullardan oluşan bölümlerin bazı yerlerinde kuraklığın etkisiyle bitki miktarının azalması, olası kuvvetli bir rüzgarda erozyonun yeniden oluşmasına sebebiyet verecekti. Öyle ki bu yonca, kum fırtınalarıyla bilinen bölgemizde, 18 Nisan'da çıkan beklenmedik şiddetteki fırtınadan bile toprağı korudu. 3 bin 750 dekar alanda yaptığımız bu yonca ekimi çalışması, toprak yüzeyini rüzgar erozyonunun hakim olduğu dönemlerde yeşil örtü ile kapatarak, hem ekili alanları hem de bu alanların gerisindeki bitki örtüsünün henüz toprağı kapatmadığı tarım alanlarını rüzgar erozyonundan korumuştur. Proje alanlarında erozyon riski tamamen ortadan kalkmıştır. Üretilen yonca otu da ayrıca hayvan beslemede temel yem kaynaklarından biri olarak kullanılmaktadır. Faaliyetlerle bölgede istihdama da her yıl artan oranlarda katkı sağlandı.''
Palta, ayrıca proje sayesinde 4 yıl içerisinde; altyapı, danışmanlık, yonca tohumu ve yonca otu satışı gibi gelirlerden kuruma ayni ve nakdi gelir de sağlandığını sözlerine ekledi.
AA