Erol Göngör Hoca’yı okuyan aydın olur

Prof. Dr. Mehmet Akgül, “Erol Güngör külliyatını okuyan insan, ilimden sanata, felsefeden tefekküre, tasavvuftan dine, ahlâktan hukuka çok yüksek düzeyde bir aydın olma vasfına sahip olabilir” dedi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Vefatının 35. Yılında Prof. Dr. Erol Güngör Hoca” yâd edildi. NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlâhiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akgül, Erol Güngör Hoca’nın eserlerinden dünyayı anlama, kavrama ve algılama noktasında önemli açıklamalar yaptı. İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda sohbetten önce kısa bir konuşma yapan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Güçlü, Erol Güngör’ün 8-8,5 ay gibi kısa bir rektörlük yaptığını ve 35. Vefat yılı olmasına rağmen hâlâ anıldığını belirterek “Sekiz yıllık rektörlük yapmasına rağmen hâlâ unutulamadı. 10-15 yıl rektörlük yapanlar hatırlanmıyorlar. Ben Erol Hocanın erken gittiğine hayıflanırım. Eğer gitmeseydi, bugüne kadar yaşasaydı ve Allah ona böyle bir ömür lütfetseydi Türkiye’nin şu an bilge insanı ve Dede Korkut’u olarak bir ortak paydamız olacaktı. Dedesi Osman Hamdi Efendi’nin torunu olarak özel yetiştirilmiş bir insandı. Vefatı dolayısıyla Konya’dan 25 otobüs gitmişti. Bir Konyalının, “İlk defa camide bir rektör gördük beyim, sen ne diyorsun? İmkân olsaydı 25 değil 150 otobüsle gelmek isterdik. Vefatı ani olduğu için 25 otobüsle geldik” şeklinde bir beyanı basına yansımıştı” dedi.

EROL HOCA BÜYÜK BİR BİLİM ADAMIDIR

“Erol Hoca kendi zamanını aşan, geçmişi şimdiki zamana, şimdiki zamanı gelecek zamana bağlayan/bağlantılayan, düşünce ufkumuzu açan önemli bir düşünür” şeklinde konuşmasına başlayan Prof. Dr. Mehmet Akgül, Erol Hoca’nın kendi zamanını aşmasına rağmen kendi zamanında anlaşılamayan bir adam olmakla birlikte İslâm-Türk tarihini geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman perspektifinden değerlendiren ve yarınımızın nasıl şekilleneceğini de bize gösteren büyük bir bilim adamı olduğunu da söyledi.

Prof. Dr. Erol Göngör’ün telif ve çeviri eserlerini de tanıtan Akgül, “Ortalama bir insan Erol Güngör külliyatını hatmettiği zaman ilimden sanata, felsefeden tefekküre, tasavvuftan dine, ahlâktan hukuka ne derseniz deyin bu kültür alanında çok yüksek düzeyde bir aydın olma vasfına sahip olabileceğini iddia edebiliriz” dedi.

“İktisadî Gelişmenin Merhaleleri” adlı esere işaret ederek Türk sağında ekonomik hayatla din arasında doğrudan bir bağın hâlâ kurulamadığına dikkati çeken Akgül, “Din hayatın bir başka yerinde, ekonomik hayat başka bir yerinde ve başka ilkelerle yürüyüp gidiyor. Din ona uysun demiyorum ama İslâm tefekkürünün dünyada var olan mevcut iktisadi yapıyı tefekkür anlamında, entelektüel kapasite anlamında kavrayıp onu aşan ve kendi değerleri, ayakları üzerinde duran yeni bir zihniyete ihtiyaç var” dedi. Erol Hoca’nın “düşünceyi durup düşünerek ve heyecanla, bir şeye mahkûm olarak, duygu seline kapılarak ifade eden bir adam” olduğunu belirten Akgül, gençlere, Erol Güngör’ün “Sanayileşmenin Kültür Temelleri, Yirminci Asrın Mânâsı, Sınıf Mücadelesi, İslâm’ın Bugünkü Meseleleri, İslâm Tasavvufunun Meseleleri, Ahlâk Psikolojisi ve Sosyal Ahlâk, Türk Kültürü ve Milliyetçilik ve Dünyayı Değiştiren Kitaplar” adlı kitaplarını okumalarını tavsiye ederek ve ruhuna rahmet dileyerek sohbetine son verdi.Prof. Dr. Mehmet Akgül’e, Konya Aydınlar Ocağı’nın kitap hediyesini ise Eski Konya Milletvekili Musa Eraracı takdim etti. Katılımcılara helva ikrâm edildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri