Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ereğli Kemal Akman Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü ile Ereğli Yüksek Öğretimi Geliştirme Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği 3. Ulusal Ereğli Kemal Akman Meslek Yüksek Okulu Tebliğ Günleri başladı.
Ereğli Kültür Merkezi'nde, Ereğli Kaymakamı Hasan Bağcı, Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şefik Bilir ve çok sayıda davetlinin katıldığı Tebliğ Günleri'nin açılış konuşmasını yapan SÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Galip Oturanç, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen Tebliğ Günleri'nin her yıl çıta yükselttiğini ve Ereğli'nin bilim merkezi olma yolunda ilerlediğini ifade etti. Ereğli Kaymakamı Hasan Bağcı da, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak ve çağdaş dünyada yer alabilmemiz için üniversitelerin bilgi donanımına ihtiyaç duyulduğunu, yapılan araştırmaların ülkenin sanayi, tarım ve refahına iyi kanalize edilmesiyle başarının geleceğine işaret etti. SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şefik Bilir ise, Ereğli Tebliğ Günleri'nin ilk yılından sonra yerel nitelikten çıktığını, uluslararası niteliğe döndüğünü söyledi. Bilir, Ereğli'nin il olması halinde kendi üniversitesine kavuşacağını da kaydederek, “Selçuk Üniversitesi yeni yapılanmaya gidiyor. Ereğli il olmazsa Ereğli'ye yapılacak fakülteler ile burada üniversitenin alt yapısı oluşturulacak. Ereğli Eğitim Fakültesi'nin ardından Doğa Bilimleri ve Mühendisleri Fakültesi de YÖK'ten çıktı. Bakanlar Kurulu'nun imzasına kaldı. Hızla çoğalacak fakülteler ile Türkiye'de belki de ilk kez bir ilçede üniversite kurulacak” şeklinde konuştu.
ENERJİ VE TARIM DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SEKTÖRLERİ
Tebliğ Günleri'nin konuşmacısı olan Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk ise, enerji ve gıdanın dünyanın en önemli stratejik sektörleri olduğunu ifade ettiği çağrılı tebliğinde şunları kaydetti: “Tebliğ Günleri Ereğli'nin bilim merkezi olması yönünde atılan en önemli adımların başında geliyor. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Konuşmama iki soru sorarak başlamak istiyorum; acaba salonda üreticilikten, üretimden gelen kaç arkadaş var? Tarım ve tarımla idame etmek isteyen kaç öğrenci arkadaş var? Katılıma bakılırsa çok az sayıda arkadaşımız tarımla iştigal edecek gibi. Aslında bu salonun fotoğrafı ile tarım sektörünün fotoğrafı aynıdır. Görünen tablo tarımsal iştirakle evine ekmek götürmeyi gençlerimiz düşünmüyor. Ama düşünmemiz gerek sevgili arkadaşlar. Bizler ve geleceğimiz için çok önemli iki sektör var. Birisi enerji, diğeri gıda yani tarım. Bakınız tarımsal üretim payımız 11, dünyanın tarımsal ekonomisi bakımından 8. sıradayız. 2023 vizyonunda dünyada ilk 5'te yer alma hedefimiz var. Kim yapacak, sektörü 5. sıraya kimler taşıyacak. Tarım, Türkiye nüfusunun 24.5'ini içeriyor. 24.7'de istihdamı karşılıyor. Ülkemiz 20 milyon hektar tarım arazisi varlığıyla dünyanın 13. büyük tarım arazisine sahip. Birçok dünya ülkesine göre tarım potansiyelim çok fazla. Dünyada 12 bin çeşit endemik tür var. Sadece Avrupa'da bu tür sayısı 2 bin 400, Türkiye'de ise 3 bin 900. Bu şu demektir: Türkiye'de bazı tropikal ürünler dışında her türlü ticari tarımsal üretim yapılabilir. Bu potansiyel var ama üretemiyoruz. Peki, neden üretemiyoruz? Bakınız yarınlarda gıda ön plana çıkacak. Gıdanın altyapısı tarım. Onun için tarım yapmak mecburiyetimiz var. Ülke stratejisini doğru oluşturmak zorundayız. Enerji kaynakları nedeniyle bazı ülkelerin sınırları değişti. Yarın bu değişimler gıda konusunda da olacak. Tarımda bizim sıkıntılarımız var ama bu sıkıntılar aşılmak için vardır. Kişi başına düşen milli gelir 15 bin dolar olarak açıklandı. Ama üreticinin geliri 15 bin dolar değil. Üretici milli gelirden pay alamıyor. Ülke nüfusunun yüzde 18'i yoksul. Şehirlerde bu oran yüzde 9 iken köylerdeki oran ise yüzde 39 civarındadır. Gençler bu yüzden tarım yapmak istemiyor. Gelir dağılımdaki adaletsiz uygulamalar nedeniyle tarımdan kaçıyorlar. Yarınlarını güvenli olarak görmüyorlar. Ekip dikmeyeceksek gıda güvenliğini nasıl sağlayacağız peki? Tarımsal üretimi güçlendirerek, kişi başı geliri artırarak, dünya ile rekabet edecek çalışmaları yaparak. Bugün tarımın ciddi sorunları var. İşletmeler, sulama alt yapısı gibi. Şikayet etme lüksümüz yok. Ama çözüm üretmek zorunluluğumuz var. Konya'da bu sorunların aşıldığı bir model oluşturduk. Sadece Konya'nın değil, Türkiye'nin değil, dünyanın izlediği bir model. Kooperatifleşme ile bu başarı hikayesi yakalanmıştır. Kooperatiflerden dünya faydalanırken maalesef biz faydalanamıyoruz. Ama Konya Şeker ile biz bunu başardık. Konya Şeker'in sermayedarları üreticilerdir. Bu başarının yakalanmasında dünyanın gidişatını iyi takip edip üreticinin görüşlerini aldık. Bugün sadece şeker üreten bir kuruluş değiliz. Sanayinin istediği likit şeker üretiyoruz. Evsel tüketimde de olacağız. Sıvı şekerin yanında yem bitkileri ve arı yemi ürettik. Çevrecilik bilinci ile hareket ediyoruz. Hedefimiz Konya nüfusu kadar ağaç dikmekti ama Türkiye nüfusu kadar ağaç dikeceğiz. Damızlık çiftliği kurduk. Ve tarım üniversitesi ile bölgemizde farklı ama ülke geleceğine yön veren yatırımlar kazandırmaya devam edeceğiz” dedi.
İki gün sürecek olan Tebliğ Günleri'ne 30 üniversiteden 200 bilim adamı ve 187 konuşmacının katılacağı açıklandı.
Ereğli Kültür Merkezi'nde, Ereğli Kaymakamı Hasan Bağcı, Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şefik Bilir ve çok sayıda davetlinin katıldığı Tebliğ Günleri'nin açılış konuşmasını yapan SÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Galip Oturanç, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen Tebliğ Günleri'nin her yıl çıta yükselttiğini ve Ereğli'nin bilim merkezi olma yolunda ilerlediğini ifade etti. Ereğli Kaymakamı Hasan Bağcı da, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak ve çağdaş dünyada yer alabilmemiz için üniversitelerin bilgi donanımına ihtiyaç duyulduğunu, yapılan araştırmaların ülkenin sanayi, tarım ve refahına iyi kanalize edilmesiyle başarının geleceğine işaret etti. SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şefik Bilir ise, Ereğli Tebliğ Günleri'nin ilk yılından sonra yerel nitelikten çıktığını, uluslararası niteliğe döndüğünü söyledi. Bilir, Ereğli'nin il olması halinde kendi üniversitesine kavuşacağını da kaydederek, “Selçuk Üniversitesi yeni yapılanmaya gidiyor. Ereğli il olmazsa Ereğli'ye yapılacak fakülteler ile burada üniversitenin alt yapısı oluşturulacak. Ereğli Eğitim Fakültesi'nin ardından Doğa Bilimleri ve Mühendisleri Fakültesi de YÖK'ten çıktı. Bakanlar Kurulu'nun imzasına kaldı. Hızla çoğalacak fakülteler ile Türkiye'de belki de ilk kez bir ilçede üniversite kurulacak” şeklinde konuştu.
ENERJİ VE TARIM DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SEKTÖRLERİ
Tebliğ Günleri'nin konuşmacısı olan Pankobirlik ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk ise, enerji ve gıdanın dünyanın en önemli stratejik sektörleri olduğunu ifade ettiği çağrılı tebliğinde şunları kaydetti: “Tebliğ Günleri Ereğli'nin bilim merkezi olması yönünde atılan en önemli adımların başında geliyor. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Konuşmama iki soru sorarak başlamak istiyorum; acaba salonda üreticilikten, üretimden gelen kaç arkadaş var? Tarım ve tarımla idame etmek isteyen kaç öğrenci arkadaş var? Katılıma bakılırsa çok az sayıda arkadaşımız tarımla iştigal edecek gibi. Aslında bu salonun fotoğrafı ile tarım sektörünün fotoğrafı aynıdır. Görünen tablo tarımsal iştirakle evine ekmek götürmeyi gençlerimiz düşünmüyor. Ama düşünmemiz gerek sevgili arkadaşlar. Bizler ve geleceğimiz için çok önemli iki sektör var. Birisi enerji, diğeri gıda yani tarım. Bakınız tarımsal üretim payımız 11, dünyanın tarımsal ekonomisi bakımından 8. sıradayız. 2023 vizyonunda dünyada ilk 5'te yer alma hedefimiz var. Kim yapacak, sektörü 5. sıraya kimler taşıyacak. Tarım, Türkiye nüfusunun 24.5'ini içeriyor. 24.7'de istihdamı karşılıyor. Ülkemiz 20 milyon hektar tarım arazisi varlığıyla dünyanın 13. büyük tarım arazisine sahip. Birçok dünya ülkesine göre tarım potansiyelim çok fazla. Dünyada 12 bin çeşit endemik tür var. Sadece Avrupa'da bu tür sayısı 2 bin 400, Türkiye'de ise 3 bin 900. Bu şu demektir: Türkiye'de bazı tropikal ürünler dışında her türlü ticari tarımsal üretim yapılabilir. Bu potansiyel var ama üretemiyoruz. Peki, neden üretemiyoruz? Bakınız yarınlarda gıda ön plana çıkacak. Gıdanın altyapısı tarım. Onun için tarım yapmak mecburiyetimiz var. Ülke stratejisini doğru oluşturmak zorundayız. Enerji kaynakları nedeniyle bazı ülkelerin sınırları değişti. Yarın bu değişimler gıda konusunda da olacak. Tarımda bizim sıkıntılarımız var ama bu sıkıntılar aşılmak için vardır. Kişi başına düşen milli gelir 15 bin dolar olarak açıklandı. Ama üreticinin geliri 15 bin dolar değil. Üretici milli gelirden pay alamıyor. Ülke nüfusunun yüzde 18'i yoksul. Şehirlerde bu oran yüzde 9 iken köylerdeki oran ise yüzde 39 civarındadır. Gençler bu yüzden tarım yapmak istemiyor. Gelir dağılımdaki adaletsiz uygulamalar nedeniyle tarımdan kaçıyorlar. Yarınlarını güvenli olarak görmüyorlar. Ekip dikmeyeceksek gıda güvenliğini nasıl sağlayacağız peki? Tarımsal üretimi güçlendirerek, kişi başı geliri artırarak, dünya ile rekabet edecek çalışmaları yaparak. Bugün tarımın ciddi sorunları var. İşletmeler, sulama alt yapısı gibi. Şikayet etme lüksümüz yok. Ama çözüm üretmek zorunluluğumuz var. Konya'da bu sorunların aşıldığı bir model oluşturduk. Sadece Konya'nın değil, Türkiye'nin değil, dünyanın izlediği bir model. Kooperatifleşme ile bu başarı hikayesi yakalanmıştır. Kooperatiflerden dünya faydalanırken maalesef biz faydalanamıyoruz. Ama Konya Şeker ile biz bunu başardık. Konya Şeker'in sermayedarları üreticilerdir. Bu başarının yakalanmasında dünyanın gidişatını iyi takip edip üreticinin görüşlerini aldık. Bugün sadece şeker üreten bir kuruluş değiliz. Sanayinin istediği likit şeker üretiyoruz. Evsel tüketimde de olacağız. Sıvı şekerin yanında yem bitkileri ve arı yemi ürettik. Çevrecilik bilinci ile hareket ediyoruz. Hedefimiz Konya nüfusu kadar ağaç dikmekti ama Türkiye nüfusu kadar ağaç dikeceğiz. Damızlık çiftliği kurduk. Ve tarım üniversitesi ile bölgemizde farklı ama ülke geleceğine yön veren yatırımlar kazandırmaya devam edeceğiz” dedi.
İki gün sürecek olan Tebliğ Günleri'ne 30 üniversiteden 200 bilim adamı ve 187 konuşmacının katılacağı açıklandı.