İngiltere basını Erdoğan'ın seçimi ilk turda kazanmasına geniş yer verdi. Haberlerde Erdoğan'ın büyük bir zafer elde ettiği vurgulansa da, ülkede muhaliflerin otoriterleşmeden endişe ettiği ifade edildi.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Independent gazetesinin başyazısı, "Yeni Sultan: Erdoğan'ın zaferi otoriterleşmeyi daha olası hale getirdi" başlığıyla çıktı.
Yazıda, Batı medyasının Orta Doğu'da yaşanan krizler nedeniyle Türkiye'deki seçime hak ettiği önemi vermediği belirtiliyor ve "Türkiye'de tektonik plakalar hızla yerinden oynuyor. Doğu ile Batı'yı birleştiren ülkede yaşanan değişimler hem kalıcı hem de rahatsız edici olabilir." ifadeleri yer alıyor.
Erdoğan'ın rakipleri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş'a büyük fark attığı ifade edilen yazıda, "Bu hiç de sürpriz olmadı. Devlet televizyonu TRT geçtiğimiz ay Erdoğan'a 533 dakika yer verirken İhsanoğlu ve Demirtaş'a sırasıyla 3 dakika ve 45 saniye yer verdi." deniliyor.
Independent'ın yazısı şöyle devam ediyor:
"Yayın süreleri arasındaki uçurum Türkiye'nin giderek Rusya tipi içi boşaltılmış bir demokrasiye doğru ilerlediğinin sadece bir göstergesi. Özenle idare edilen seçimler, neredeyse hiç denetim mekanizması olmayan otokratik bir sistemi maskeliyor. Türkiye'nin lideri aynı Putin gibi 'Biz ve onlar' söylemini çok iyi kullanıyor. Erdoğan'ın özelinde 'onlar' Yahudiler ve kendisini yok etmek istediğini iddia ettiği Fethullah Gülen hareketi oldu."
"ERDOĞAN'A KARŞI SESİNİ YÜKSELTEBİLENLER AZALIYOR"
Erdoğan'ın Türkiye'deki askeri vesayete karşı mücadele ettiği yıllarda Batılı ülkelerin alkışladığı belirtilen yazıda, "Ancak ülkedeki gözaltılar ve tutuklamalar öyle bir noktaya geldi ki, Erdoğan'a karşı sesini sadece yargıçlar yükseltebildi. Anayasa Mahkemesi Nisan ayında aldığı kararla sosyal medya sitelerine erişimin yasaklanması kararını bozdu." deniliyor.
Türkiye'nin Batılı dostlarının da tam bu noktada endişelenmesi gerektiği de yazıda ifade ediliyor. "Erdoğan cumhurbaşkanı olunca yüksek yargı üyelerini atayacak güce de erişecek ve Anayasa Mahkemesi'nin kendisine karşı çıkmasını önleyebilecek." ifadelerinin yer aldığı yazı şöyle devam ediyor:
"Erdoğan önceden büyük ölçüde sembolik olarak görülen Cumhurbaşkanlığı'nı, yürütmenin merkezine oturtmak istiyor. Erdoğan'ın yıllardır süren başarısının ardında büyük bir ekonomik kalkınma ve ülkenin Sünni Müslüman kimliğinin yeniden uyandırılması yatıyor. Erdoğan'ın fevri çıkışları Batı'da da tolere ediliyor çünkü ülkede istikrarı sağlayan kişi olduğu görüşü hakim. Washington için bu istikrar paha biçilemez."
"TÜRKİYE DÖNÜM NOKTASINDA"
Financial Times gazetesi ise, seçim sonuçlarını birinci sayfadan 'Erdoğan'ın seçim yarışını kazanmasıyla Türkiye dönüm noktasına geldi' başlığıyla duyuruyor.
Daniel Dombey'nin haberinde, "Erdoğan Türkiye'nin ilk halk oylamasıyla yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı ve yetki alanını genişletip ülkenin yönetim sistemini değiştirme yolunda önemli bir adım attı." deniliyor.
Türkiye'nin Doğu ve Batı arasındaki stratejik konumu itibariyle bir dönüm noktasına geldiği ifade edilen haberde, son dönemde ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin zayıfladığına da dikkat çekiliyor.
'YENİ TÜRKİYE'NİN BAŞLANGICI'
Erdoğan'ın seçimde aldığı oy oranının anketlerdeki tahminlerin gerisinde kalmasına karşılık, seçimi ilk turda kazanmasına yettiği de haberde ifade ediliyor.
Haberde Erdoğan'ın seçim sonuçlarını "Yeni Türkiye'nin başlangıcı" olarak nitelediği belirtiliyor ve siyaset arenasında daha etkin bir cumhurbaşkanının görevde olacağı belirtiliyor.
"Erdoğan'a karşı çıkanlar ise bu sonuçlarla birlikte daha otoriter bir yönetimin kapılarının aralandığını düşünüyor." denilen haberde, Erdoğan'ı destekleyenlerin ise, ekonomik ve sosyal alanda reformların devam etmesini beklediği belirtiliyor.
"ERDOĞAN DEVRİ"
The Times gazetesinin 'Erdoğan devri' başlıklı yazısında ise, Cumhurbaşkanlığı döneminde Erdoğan'ın masasına gelecek iki acil konu olacağı belirtiliyor.
"Erdoğan'ın öncelikle Irak ve Suriye sınırlarından yayılan kaosu durdurması gerekecek ve neredeyse tamamen duran Irak ihracat pazarına bir alternatif yaratmak için çalışacak." denen haberde, Erdoğan'ın Türkiye'yi Arap dünyası için tekrar bir istikrar modeli haline getirmek için çabalayacağını yazıyor.
Yazı şöyle devam ediyor:
"Türkiye'yi tekrar model ülke yapabilmek için Erdoğan'ın bağımsız bir Kürdistan'la birlikte çalışmayı kabullenmesi gerekecek. Ayrıca Katar'la birlikte hareket ederek Hamas'ı cesaretlendirmektense dizginlemek için çalışması gerekEcek. Ayrıca Gazze'nin yeniden yapılandırılması sürecinde de İsrail'e karşı değil, İsrail'le birlikte hareket etmesi gerekecek. Otoriter rejim yönünde atılacak en ufak bir adım dahi Erdoğan'ın önceki tüm başarılarının gölgede kalmasına neden olur."
İDDİALI PLANIN İLK ADIMI
Daily Telegraph gazetesinin Erdoğan'ın seçimi kazanmasıyla ilgili haberinin başlığı ise, 'Tarihi seçim Erdoğan'a Türkiye'de daha fazla yetki verdi' oldu.
Haberde, "Bu seçim Erdoğan'ın iddialı planının ilk ayağını oluşturuyor: Türkiye'de siyasetin kendisinin içinde oturduğu Cumhurbaşkanlığı ofisinden idare edilmesi" deniliyor ve Erdoğan'ın bu seçim zaferiyle birlikte son 14 aydır ülke gündemini meşgul eden sokak protestoları ve yolsuzluk iddialarının üzerine bir sünger çektiği ifade ediliyor.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı ofisini dönüştürüp daha etkin hale getirmesi yaklaşımını "Modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana girişilen en iddialı proje" olarak tanımlayan gazete, Erdoğan karşıtlarının ise daha otoriter bir rejimden korktuğunu ifade ediyor.
Daily Telegraph'ın haberi şöyle devam ediyor:
"Birçok yetkinin cumhurbaşkanında toplanmasının zaten hassas olan denetim mekanizmasına zarar verebileceğine inananlar var. Erdoğan'ın ise aklındaki anayasal dönüşümü tamamlayabilmesi 2015 genel seçimlerinden büyük bir zaferle çıkması gerekiyor." CİHAN