Erdoğan: Joe Biden Böyle Bir Şey Söylemişse Benim İçin Tarih Olmuştur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayram namazını Sultanahmet Camii'nde kıldı. Namaz sonrası açıklama yapan Erdoğan, ADB Başkan Yardımcısı Joe Biden'in 'Erdoğan bize, siz haklıydınız, dedi.' şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Erdoğan,...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayram namazını Sultanahmet Camii'nde kıldı. Namaz sonrası açıklama yapan Erdoğan, ADB Başkan Yardımcısı Joe Biden'in 'Erdoğan bize, siz haklıydınız, dedi.' şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Erdoğan, "Eğer Joe Biden böyle bir şey söylemişse benim için tarih olmuştur. Harvard'da böyle bir şey söylemişse bizden özür dilemesi gerekir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayram namazı için saat 07.00 sıralarında Sultanahmet Camii'ne geldi. Namaz öncesi camide geniş güvenlik önlemleri alındı. Namaz çıkışı önce vatandaşlarla bayramlaşan Erdoğan, daha sonra Sultanahmet Camii Vakfı'nı ziyaret etti. Bir süre burada kalan Erdoğan, çıkışta açıklamalarda bulundu.

İslam dünyasının Kurban Bayramı'nı kutlayan ve bayramın hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "İslam dünyasında son yıllarda İslam'ın kendi asli kimliği ile uyuşmayan bir tablo yaşıyoruz. Öldüren Müslüman ölen Müslüman böyle bir tablo yaşıyor. Allahuekber nidaları ile insanların öldürülmesi ve ölmesi tahammül edilir bir şey değil. Bunun bizim dinimizde katiyen bir yeri de yok. Şu anda sınırlarımız adeta tehdit altında. Şu an Kobani'de olan belki sınırımıza yakın bölgelerde olacak. Tüm bu tehditlere karşı tedbirlerimizi azami ölçüde almış bulunuyoruz. Atılması gerek adımlarımızı atıyor, ulusal uluslararası bazda hazırlıklarımız yaptık yapıyoruz." şeklinde konuştu.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın söylediği iddia edilen 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, ki eski bir dosttur, bana dedi ki, siz haklıydınız, çok fazla insanın geçişine izin verdik, şimdi sınırı mühürlemeye çalışıyoruz.' şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Erdoğan konuyla ilgili, "Bakın bu konuda eğer Biden böyle ifadeler kullandıysa benim için tarih olur. Asla benden böyle bir ifade sadır olmamıştır. Bir defa kimse Türkiye'ye ki o dönem hükümetteyiz ben başbakanım bu dönemde de yine kesinlikle başta IŞİD olmak üzere hiç bir terör örgütüne bizim hiç bir yardımımız olmamıştır. Bunu kimse ispatlayamaz. Yabancı savaşçılar asla bizim ülkemizden Suriye'ye girmemiştir. Turist pasaportu ile bizim ülkemizden gelip Suriye'ye geçebilir. Ama silahlı olarak geçtiğini kimse söyleyemez. Bu konuda hassasiyetimiz aynen devam etmektedir. Şu ana kadar 6 bin kişinin Türkiye'ye girişini engelledik. Bin kişiyi deport ettik. Bunları yapan TC devletidir. Bunları bildikleri halde mesela Fransa diyor ki; 'Benden bin tane savaşçı orada'. İngiltere, BM Güvenlik Konseyi'nde açıklama yapıyor; '600 savaşçı orada' diyor. Bunları kendileri açıklıyor. Bunları kendileri söyledikleri halde Türkiye'yi bu tür bir suçlama ile karşı karşıya bırakmak çok yanlış bir şey. Esefle karşıladım. Ve son ABD'ye gidişimde yaptığım görüşmede de kendilerinden asla 'Biz bu noktada yanlış yaptık, bizim böyle bir duruşumuz oldu, işte siz haklıydınız...' Asla böyle bir şey olmamıştır. Sayın Biden eğer Harvard'da böyle bir şey söylediyse bizden özür dilemesi gerekiyor. Bakın bunu da açıkça söylüyorum. Böyle ufak tefek çevresinden dolaşarak yapılacak açıklamalar bizim kabulümüz değildir." ifadelerini kullandı.

'SÜLEYMANŞAH BİZİM VATAN TOPRAKLARIMIZ'

Süleymanşah Türbesi ile ilgili soruyu da cevaplayan Erdoğan, "Her şeyden önce Sülemanşah bizim vatan topraklarımız. Orada bizim 40 Mehmetçiğimiz var. Onların kılına bir şeyin gelmesi halinde silahlı kuvvetler başta olmak üzere orada atacağımız adımlar malumdur. Orada herhangi bir şeyde asa tereddüt etmeyiz. Ve ondan itibaren her şey değişir. Bu konuyla ilgili bir şey söylersem BM Güvenlik Konseyi Toplantısı'nda üzerinde ısrarla durdum. O da üç şey yerine gelmedikçe böyle bir koalisyon içine girmeyiz. Birincisi uçuşa yasak bölge konusunun halledilmesi gerekiyor. Bu konuda koalisyon güçleri olarak başta ABD, sivil yaptığımız görüşmede buna olumlu yaklaştıklarını söylediler. İkincisi aynen onun paralelinde güvenli bölgenin tesis edilmesi, çünkü biz şu ana kadar 1,5 milyonu aşkın mülteciyi kabul etmiş durumdayız. Bunu nereye kadar kabul edeceğiz? Dolaysıyla bu insanlara güvenli bölge tesis edilmesi ve bu insanların kendi topraklarına dönmesini sağlamamız gerekir. Bu güvenli bölge içindeki onlara uygun yerlerde bu iskanın temini gerekiyor. Bu güvenli bölge içinde aynı zamanda Süleymanşah Saygı Karakolu da var. Üçüncü ise eğit-donat prensibi var. Bildiğiniz gibi gerek Irak gerek Suriye'deki oranın kendi askerini hem eğitmek hem donatmak noktasında da koalisyon güçleri ile mutabık kalınan bir maddedir bu. Bunu da halletme sureti ile o andan itibaren bizim buradaki görünümüz ve etkinliğimiz tabi ki çok daha farklı olacaktır." açıklamasında bulundu.

'BİZİM İÇİN IŞİD NE İSE PKK ODUR'

Tezkereye muhalif olanları eleştiren Erdoğan, "Tabi birçokları Meclis müzakerelerine de gördük. Bu işe muhalefet edenlerin, olumsuz yaklaşanların tarzı çok önemli. Yani bir müddet önce Türkiye'nin Irak'a veya Suriye'ye niçin girmediğini söyleyenler bugün olumsuz yaklaşıyorlar. Yani akşam farklı sabah farklı olmaz. Devlette idarecinin sorumluluğu çok çok farklıdır. Siz büyük bir devlet olarak sınırlarınız tehdit altındayken göz yumarsanız sizi tarih etmez Çünkü burada bir bedel ödemekle karşı karşıya kalacaksınız. Sonra da şu anki Kobani'deki gelişmelerde gidip Kobani'yi ziyaret edeceksin. Kobani'den döneceksin sonra diyeceksin ki 'Kobani tehdit altında Türkiye ses çıkarmıyor'. Kobani'den gelenler şu anda nereye sığınıyor? Türkiye kapılarını açıp onları misafir ediyor. Tüm bunlar ortada olduğu halde Türkiye'de özellikle PKK terörünün içine olanlar şu anda bu işi sahiplenmenin gayreti içindeler. Bizim buralara da olumlu bakmamız mümkün değil. Bizim için IŞİD ne ise PKK odur. Dolaysıyla bunları ayrı telakki etmek yanlıştır. Bunların dışında oralarda da terör örgütleri var. Bunları bizim ortak ele almamız dünyanın da bunu aynı şekilde ele alması lazım. Burada bir şey çok önemli; yani karşı güçleri, düşmanı teşhiste yanlış yapılırsa ki bu yığındaki yanlış zaferi olumsuz etkiler. Bunu baştan sağlam yapmak doğru teşhis yapmak ve bu doğru teşhisle beraber de burada adımları doğru atmak önemli. Bu konuyu da dostlarımızla paylaştık, bundan sonra da paylaşmaya devam edeceğiz. İlgili bakan ve kurumlarımız, başta silahlı kuvvetlerimiz, istihbarat teşkilatımız olmak üzere Dışişleri Bakanlığımız koordinatör olma noktasında hassasiyetlerini sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

'ÇÖZÜM SÜRECİNİ ENGELLEMEK İSTEYENLER BEDELİNİ AĞIR ÖDER'

Kobani'deki gelişmeler üzerine yapılan açıklamalar hakkında da konuşan Erdoğan, çözüm sürecinin sona ereceğine yönelik değerlendirmeleri de eleştirdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Çözüm sürecinin sona ermesi diye bir şey yok. Çözüm sürecinin sona erdirme gayreti içinde olanlar bunun bedelini ağır öder. Kobani sizin için çok önemli de Güneydoğu, Doğu Anadolu önemli değil mi? Bu bölgeleri sıkıntı içine sokanlar bunlar değil mi? Kendi halkını dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunları artık dillendirmek gerekiyor. Artık Cumhurbaşkanı olarak çok daha objektif olarak bunları konuşma hakkım ve imkanım var. Çünkü ben dağlara kaçırılan gençleri kendi başına bırakamam. Hükümet zaten her türlü adımı atıyor. Ama çözüm sürecini engellemek isteyenler de bunun bedelini ödeyecektir. Siz bir taraftan insanları dağa kaçıracaksınız, yatırım yapanların iş makinelerini her şeyini yakıp yıkacaksınız, yatırımları engelleyeceksiniz, bu kadar havalimanı yaptık yapıyoruz, bunla yakıyorlar yıkıyorlar, biz ısrarla yapmaya devam ediyoruz. Bakın Hakkari'de biz hala havalimanını bitiremiyoruz. Bunlarla olan mücadelenin dolayı. Bir müteahhit işe başlıyor onu tehdit ediyorlar, bir başkası geliyor onu tehdit ediyorlar. Bunlar Kobani'yi ısrarla savunuyorlar da buraları niye savunmuyorlar? Bunlarla ilgili hassasiyetleri nerede? Bu bölgenin milletvekili olan HDP'liler nerde? Bunlarla ilgili konuşsunlar. Ve o illerin milletvekili olduğu halde kendi illerindeki yatırımlara bile sahip çıkmıyorlar. Birinci derece onlar istifade edecek. Suriye'de bu olaylar olurken Suruç'ta Şırnak'ta molotoflar el bombaları ile yakıyorlar yıkıyorlar. Devletin, kamunun her türlü menkul ve gayrimenkullerine saldırılar var. Bunlarla ne elde edecekler? Bunlara karşı hükümet olarak gerek Cumhurbaşkanlığı olarak sessiz kalmamız mümkün değil . Çok daha enteresanı önce bizim Mehmetçiğimizi taşlayan bir milletvekilinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bunu bir kenara koymak mümkün değil. Bunlara karşı hiç bir şey bir intikam duygusu değili, bir durum tespitidir."

Erdoğan, konuşmsında bayram boyunca İstanbul'da olacağını da sözlerine ekledi.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri