Erdoğan: Doğu Ve Güneydoğu'da Yeni Bir Tek Parti Anlayışına Müsaade Etmeyeceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin yeni süreçte yeni Türkiye'de bir şeye özellikle dikkat edeceklerini belirterek, "Tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi tek parti zihniyetinin yeni bir tek parti döneminin dayatmaların, baskıların,.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin yeni süreçte yeni Türkiye'de bir şeye özellikle dikkat edeceklerini belirterek, "Tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi tek parti zihniyetinin yeni bir tek parti döneminin dayatmaların, baskıların, zulümlerin farklı topraklarda inkar ve reddin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz." dedi. Erdoğan, "Doğu ve Güneydoğu'da yeni bir tek parti anlayışının hüküm sürmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklılıklara tahammül edemeyenler bu bölgeye refah getiremezler. Yazarlara, şairlere, gazetecilere, sanatçılara, sesiyle sözüyle gönüller fethetmiş ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendileri gibi düşünmeyenlere kastedenler, bölgeye demokrasi getiremezler. Kendilerinden başkasına hayat ve siyaset hakkı tanımayanlar bölgeye birlik getiremezler." şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da Toplu Açılış Töreni'nde halka seslendi. İstiklal Savaşı'nda Türk, Kürt, Laz, Çerkez, nasıl birlikte mücadele verdiyse yeni Türkiye'yi de birlikte imar ediyoruz. Diyarbakırlı Türk, Kürt, Zaza, Arap kardeşim bu Cumhuriyet senin." dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Cumhuriyet ne kadar İzmirlinin, İstanbullunun ise işte o kadar Diyarbakırlının Cumhuriyetidir. Bu devlet senin devletindir, bu bayrak senin bayrağındır. Sen 76 milyon gibi bu ülkenin, özbe öz vatandaşı, bu cumhuriyetin, bu bu bayrağın, bu devletin sahibisin. Kimse kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Hiçbir şehir, hiçbir bölge kendi kaderine terk edilemez. Hiçbir kültür hiçbir kimlik artık inkar edilemez. Yeni Türkiye'de öteleme, horlama, inkar, asimilasyon, ayrımcılık olamaz. Öteleme, horlama olamaz. İnkar, red, asimilasyon olamaz ve olmayacak. 11 yıl boyunca bunların hepsini elimizin tersiyle ittik. Bundan sonra da bu topraklarda nifak, ayrışma, ötekileştirme Allah'ın izniyle olmayacak. Bunları yanımıza yaklaştırmayacağız."

Türk'ün de Kürt'ün de Arabın da diğerlerinin de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, "Başı açık da başı örtülü de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Aralarında ayrım yapılamaz. Okulsa okul, işse iş. Alevi de Sünni de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Diyarbakırlı da Edirneli de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. İstikbali de birlikte inşaa edeceğiz." ifadelerini kullandı.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA YENİ BİR TEK PARTİ ANLAYIŞINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Yeni süreçte yeni Türkiye'de bir şeye özellikle dikkat edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi tek parti zihniyetinin yeni bir tek parti döneminin dayatmaların, baskıların, zulümlerin farklı topraklarda inkar ve reddin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Doğu ve Güneydoğu'da yeni bir tek parti anlayışının hüküm sürmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklılıklara tahammül edemeyenler bu bölgeye refah getiremezler. Yazarlara, şairlere, gazetecilere, sanatçılara, sesiyle, sözüyle gönüller fethetmiş ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendileri gibi düşünmeyenlere kastedenler bölgeye demokrasi getiremezler. Kendilerinden başkasına hayat ve siyaset hakkı tanımayanlar bölgeye birlik getiremezler." dedi.

ARACILARA İHTİYACIMIZ YOK

Meselesi hizmet olmayanların millete aşkı sevdası olmayanları bu bölgeye tebessüm getiremeyeceklerini dile getiren Erdoğan, "Biz sizi seviyoruz. Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Vicdanınızın gönlünüzün sesine hep kulak verin. Karar verirken vicdanla, kalple, gönülle karar verin. Bizim aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz her zaman gönül diliyle konuştuk bundan sonra da gönül diliyle konuşacağız. Bundan daha güçlü dil olabilir mi?" diye sordu.

HALİSE TEYZENİN DUASI

Erdoğan konuşmasında Diyarbakırlı bir yaşlı teyzeden de bahsetti: "Diyarbakır'da yaşayan 78 yaşındaki Halise teyzeyi anlatıyorlar. Kendisini hala görmüş değilim. Duydum ki: 'Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'a geliyor diye heyecanlanmış. Allah ömrümün tamamını ona versin diye dua ediyormuş. Bir yıl oldu hiç çocuğumuz ölmedi diye Allah'a hamd ediyor bize dua ediyormuş. Rabbim Halise teyzemize huzur hayırlı ömür versin. Halise teyzenin Diyarbakırda ettiği hayır duası Van, Adıyaman, Hakkari, emin olun 76 milyonun tamamı ediyor. Yozgat, Çankarı, Tekirdağ, Ankara, İzmir, aklınıza neresi geliyorsa 81 vilayet hep bizler için, bu güzel süreç için dua ediyor. Allah'a hamdolsun 1 yıldır askerimiz, polisimiz şehit olmuyor. 1 yıldır gençler bir hiç uğruna ölüp gitmiyor. Bu yıl Nevruz'da 'Bu bahar kalıcı olsun sıcak lsun, soğuk olsun kar yağsın yağmur yağsın ama gönüllerde açan bahar çiçeği hiç ama hiç solmasın. Dağlarımızda, yaylalarda, mezralarda bahar devam ediyor. Batıdaki evlere de doğudaki evlere de artık ateş düşmüyor. Kuzeyde de Güneyde de artık ocaklar sönmüyor. Analar babalar, dağ gibi yürekler oldukları yere çöküp kalmıyor. Sadece köylerimizde değil şehirlerimizde de çiçekler açıyor. Bu bahardan rahatsız olanlar da var. Bu aydınlıktan huzurdan rahatsız olanlar da var. Gençlerin kucaklaşmasından, yaşamasından, muhabbetten rahatsız olanlar da var. Uyuşturucu satamadığı için rahatsız olanlar var. Gençlerin kanını içemediği için rahatsız olanlar var. Kardeşliğimizin pekişmesinden, Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olanlar var. İçerde de var, dışarıda da var. Adeta yarası gibi karanlıkta yaşamayı alışkanlık haline getirip ışıktan, heyecandan, yaşama sevincinden rahatsız olanlar var. Kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var. Okulların, hastanelerin, konutların yapılmasından rahatsız olanlar var. Yoksullukla mücadeleden rahatsız olanlar var. Bu güzel süreci sabote etmek için her yolu deniyorlar, deneyecekler."

NUSAYBİN SALDIRISI

Erdoğan konuşmasında Nusaybin'deki saldırıya da değinerek, "Nusaybin'de böyle bir sabotaj gerçekleştirdiler. Huzura, barışa, kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz, imkan vermeyeceğiz. Diyarbakır'dan benim bir arzum isteğim sizlerden ricam var. Eğer siz bu sürece sahip çıkarsınız inanın bu süreç büyüyecektir. Siz bu bahara sahip çıkarsanız bu bahar daha da kalıcı olacaktır. Eğer Diyarbakır bu umuda sahip çıkarsa fidanlar çınar olacak, kök salacak. Geleceğe umutla ilerleyecek. Söz, silahtan etkilidir. Siyaset, şiddetten çok daha etkilidir. Zalimin değil, kendi kardeşlerinin, mazlumların yanında durmak esasdır. Ayrılıktan, çatışmadan, savaştan yana değil, barıştan, dostluktan, kardeşlikten yana olmak önemlidir." dedi. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri