Erdoğan: Demokrasi Ve Ekonomiyi Birlikte Büyüteceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim güçlü bir ekonomi, güçlü bir sosyal dayanışma için en geniş manada demokrasiye, demokratik standartlara ihtiyacımız var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim güçlü bir ekonomi, güçlü bir sosyal dayanışma için en geniş manada demokrasiye, demokratik standartlara ihtiyacımız var. 2023 hedeflerini böyle paralel bir ilerleme ile yakalayacağız. Ekonomi ve demokrasiyi birlikte büyüteceğiz." dedi.

Erdoğan, Shereton Otel’de düzenlenen ‘Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Sektörü Değerlendirme Toplantısı ve Ödül Töreni’nde konuştu. Konuşmasında dün açıklanan demokratikleşme paketine de değinen Erdoğan, "Paket, ekonomide de Türkiye’nin önünde yeni bir ufuk açılmasını sağlayacaktır. Zira demokrasi, ekonomi ile at başıdır. Biri ileri diğeri geri olmaz. O zaman Türkiye’yi çökertirsiniz. 11 yıldır buna gayret ettik ve başardık. Türkiye’de demokrasi güç kazandıkça ekonomi güç kazanıyor. Demokratik reformlar geldikçe Türkiye’ye yatırım gelir. Demokrasinin standartları yükseldikçe ekonomi büyüdü, üretim, yatırım, istihdam kat be kat artış kaydetti. Demokrasi güç kaybettikçe, kesintiye uğradıkça, istikrar ve güven ortamı kaybolunca ekonomi güç kaybetti, ekonomi daraldı. Üretim, yatırım, istihdam, ihracat yerinde saydı ya da geriledi. Bizde ekonomide bir kaide vardır; civaya benzetilir. Civa kendisi için uygun zemine hareket eder. Bir de bizim atalarımızın güzel bir sözü var; dere yatağında akar. Ekonomide de durum budur." diye konuştu.

Ekonomi ve demokrasinin birbirini motive eden, birbirini besleyen ve birbirinden doğrudan etkilenen iki alan olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Birindeki aksaklık diğerini etkiler. Birindeki gerileme diğerini geriletir. Birindeki büyüme diğerini de büyütür. İşte bu anlayışla demokrasiden asla taviz vermedik. Demokrasinin standartlarını daha ileri seviyelere taşıdık. Bu sayede ekonomiyi de böyle sağlam ve güvenilir bir zemin de 11 yıl içinde 3 kattan fazla büyüttük. Şimdi dün açıkladığımız paket de Türkiye ekonominin daha da büyümesine imkan teşkil edecek. Ekonominin üzerinde ilerlediği zemini çok daha güçlendirecek. Türkiye’nin güçlenen demokrasisi dışarıda da ilgiyle, takdirle izleniyor. Türkiyeli işadamlarının, firmaların yurt dışındaki işlerini de mutlaka olumlu etkileyecektir.

2023 hedeflerine ilerlerken bizim hem demokrasiyi hem huzuru, güvenliği, istikrarı, kardeşliği çok daha pekiştirmemiz gerekiyor. Demokrasi ekonominin de sosyal hayatın da bir mecrasıdır. Yani nehirler gibidir. Ekonominin ve sosyal hayatın akıp gittiği yataktır. Su çoğalırsa nehir yatağı dar gelir, sel baskınları olur. Ekonomik ve sosyal vizyon demokrasinin standartları ile buluşamazsa orada da taşkın olur. Bizim güçlü bir ekonomi, güçlü bir sosyal dayanışma için en geniş manada demokrasiye, demokratik standartlara ihtiyacımız var. 2023 hedeflerini böyle paralel bir ilerleme ile yakalayacağız.
Ekonomi ve demokrasiyi birlikte büyüteceğiz."

"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YENİLİKLERİN KARŞISINDA DURAN BİR MUHALEFET YOKTUR"

Erdoğan paketle ilgili şöyle muhalefetin tutumunu de eleştirirken, "Bakınız dün demokratikleşme paketini açıklarken muhalefetin tutumu hakkında bazı öngörülerimiz oldu. 11 yılın verdiği tecrübe kolay değil. Siyasette de 40 yılın verdiği tecrübe. Artık muhalefetin nerede ne diyeceğini, neye nasıl kulp takacağını, nasıl eleştireceğini az çok ezberledik. Nitekim muhalefet temsilcileri tam da tahmin ettiğimiz gibi pakete kulp takmaya, eleştirmeye, paket üzerinden o bildik korku senaryolarını tekrar etmeye başladılar. Dünyanın hiçbir yerinde yenilikleri eleştiren, yeniliklerin karşısında duran bir muhalefet yoktur. Normal olan muhalefetin reform iradesi ortaya koyması, iktidarın bunu frenlemesidir. Bizde iktidar sürekli reform iradesi ortaya koyarken sürekli frene basan, engel çıkaran, hendek kazan bir muhalefet var. Dün ve bugün paketle ilgili söylenenleri alt alta koyun, 11 yıl boyunca her yenilik karşısında söylediklerinden tek bir fark bile bulamazsınız. Kendilerini yeni kelimeler, yeni cümleler, yeni argümanlar bulmaya bile zahmet etmiyorlar." ifadelerini kullandı.

"MİLLİ KÜTÜPHANE'DEN ARŞİVLERI ÇIKARTTIM"

Milli Kütüphane’den 27 Mayıs’ın gazete arşivlerini çıkarttığı kaydeden Erdoğan, "Eski gazetelere bakayım dedim. İnanır mısınız bugün atılan başlıklar neyse 27 Mayıs’ta da o başlıklar atılmış. Bir musibet bin nasihatten evladır derler ama bizim muhalefet onca yenilgiye, yanılgıya, hezimete rağmen nasihat almamakta, kendisini değiştirmemekte ısrar ediyor. Er veya geç millet bu muhalefet partilerini değiştirecek, değişime zorlayacaktır. Türkiye’nin standartları o zaman çok daha ileri gidecektir. Paketle ilgili ortaya konulan senaryoların tamamı asılsızdır. Üretilen korku senaryolarının tamamı içi boş iddialardır. Yapılan eleştiriler, laf olsun kabilinden, ‘biz de bir şey söyledik’ kabilinden, adet yerini bulsun kabilinden eleştiri seviyesini maalesef geçemiyor. Türkiye’nin hiçbir başarısıyla sevinemeyen, hiçbir gururu paylaşamayan, baştan aşağı kötümserlik hastalığına tutulmuş bir muhalefet, ne yazık ki demokratikleşmede atılan adımlar karşısında da milletin sevincini, gururunu paylaşamıyor." dedi.

Erdoğan konuşmasının ardından ödül alan işadamlarına paketlerini verdi. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri