Erdoğan: 3 milyar Avro vereceğiz dediler, 4 ay geçti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5'inci Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'nda hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5'inci Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'nda hitap etti. Erdoğan, Brüksel'de gerçekleştirilen Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'ne ilişkin "Şu anda 3 milyon insan ülkemde. 3 milyar Avro destek vereceğiz, dediler. 4 ay geçti. Hala verecekler. Sayın Başbakan şu anda Brüksel'de. Temenni ederim ki bu parayı alarak döner" dedi.


"KADINA İNSAN SIFATIYLA YAKLAŞILAN YERDE ONU KORUMAK İÇİN BAŞKA HİÇBİR ŞEYE İHTİYAÇ YOK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ATO Congresium'da gerçekleştirilen HAK-İŞ Dünya Kadınlar Günü Etkinliği'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, eşitlik adı altında kadının her türlü sömürüye ve istismara açık hale getirildiğini savunarak "Kadına insan sıfatıyla yaklaşılan bir yerde onu korumak için başka hiçbir şeye ihtiyaç yoktur. Aslolan özde ve sözde insan olabilmektir. Eşitlik adı altında kadının her türlü sömürüye ve istismara açık hale getirildiği bir anlayışa herkesten önce inanıyorum ki kadınlar karşı çıkacaktır. Asıl olan kadının nisa yani insan sıfatıyla kabul edilmesidir. İşte o zaman eşitliği değil, adaleti tartışmaya başladığımızı göreceğiz. Adalet; erkek, kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm insanları ilgilendiren bir sorundur. Unutmayınız, kadının olmadığı yerde insan da yoktur. Bunun için kadın olmak peşinen imtiyazlı olmak demektir. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür. Ben öptüm, siz de öpün" ifadelerini kullandı.

"KADINA HAKSIZLIK EDEN TÜM İNSANLIĞA HAKSIZLIK ETMİŞ OLUR"
Kadına haksızlık edenin tüm insanlığa haksız etmiş olacağını söyleyen Erdoğan, "İnsanoğlu kendi geleceği ve bekası için kadına hak ettiği değeri vermek mecburiyetindedir. Kadına haksızlık eden tüm insanlığa haksızlık etmiş olur. Bizim medeniyetimizde ve tarihimizde emek kutsaldır. Emeğe saygı duyulması, çalışanın, üretenin haklarının korunması konusunda çok güçlü kurumsal yapılarımız vardır. Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkan ağır çalışma şartları ortada düzenleyici kurumlar ve kurullar olmadığı için işçileri haklarını aramak amacıyla örgütlenmeye yöneltmiştir. Zorlu ve kanlı bir sürecin sonunda ancak 1'inci Dünya Savaşı sonrasında bu mücadelenin etkin sonuçları görülmeye başlandı. Daha sonraki yıllarda da sendikal mücadeleler, ekonomik krizler ve savaşlardan olumsuz etkilenmeye devam etmiştir. Bugün ülkemizde örgütlenme modeli batıya dayansa dahi ilhamını tarihimizden alan bir sendika anlayışına ihtiyacımız olduğuna ben inanıyorum" diye konuştu.

"KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ KONUSUNDA ETKİLİ TEDBİRLER HAYATA GEÇİRİLDİ"
Kadına yönelik şiddete değinen Erdoğan, "Kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi konusunda çok yönlü ve etkili tedbirler hayata geçirildi. Bu konuda yürütülen kampanyalara 'Kadına şiddet insanlığa ihanettir' diyerek şahsen eşim de ben de katıldık. Bundan sonra da bir insan olarak haklarını koruma mücadelelerinde daima kadınlarımızın yanında yer alacağımızı özellikle ifade etmek istiyorum" dedi.


"BU ZİHNİYETİN YANSIMALARINA BİRTAKIM SİYASİ PARTİLERİN GÜYA KADINLAR GÜNÜ İÇİN HAZIRLADIKLARI AFİŞLERDE ŞAHİT OLUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birtakım çevrelerin ısrarla kendi deyimleriyle özgürleştirmek adına kadınları kadın yapan farklılıkları, güzellikleri, imtiyazları ortadan kaldırmaya çalıştığını görüyoruz. İşte bu zihniyetin yansımalarına bazı belediyelerin, birtakım siyasi partilerin güya Kadınlar Günü için hazırladıkları afişlerde, etkinliklerde şahit oluyoruz. Bu topraklara yabancı ne varsa getirip işte kadın, diye sunan; inancını ve kılık kıyafetini aşağılayarak kadına hakaret eden bu karanlık zihniyet esasen en büyük kadın düşmanıdır. Kadını başında örtü var, başında örtü yok diye ayrım nasıl tabii tutarsın. Yani başında örtü varsa kadın değil, başında örtü yoksa kadındır. Böyle bir tanımlama olabilir mi? Yıllarca bu ülkede bu yapıldı. Başında örtü varsa okullara almadılar, örtü varsa işe almadılar. Yoksa aldılar. Ayrımcılığın ta kendisi bu. Bunu yaptılar. Bunların kadını özgürleştirmekten anladıkları kadını kendi ideolojilerine kendi zihinlerinde kurdukları dünyaya köle yapmaktır. Ailesinden, mahallesinden, toplumundan, değerlerinden kopararak savunmasız bıraktıkları kadınları emeğiyle ve bedeniyle istismar etmenin adını özgürlük koyanlar aslında nesillerimizi hedef alıyorlar" açıklamasında bulundu.

"3 MİLYAR AVRO DESTEK VERECEĞİZ, DEDİLER; 4 AY GEÇTİ"
Brüksel'de gerçekleştirilen Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'ne değinen Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun zirveden AB'nin Türkiye'deki mülteciler için yapacağı 3 milyar Euro'luk yardımla dönmesini temenni ettiği belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Geçen hafta Afrika'nın 4 ülkesindeydim. Bu 4 ülkede insanlara yapılan sömürüyü gördüm. Bu dünyada o hani gelişmiş ülke olarak geçinenler var. Niçin bunlar acaba buralara ellerini uzatmazlar? Niçin ellerini uzatıp da oralardaki çocukları ele alıp yetiştirmezler? Neden? Onun için biz ne diyoruz? Dünya 5'ten büyüktür. BMGK görevini ifa etmiyor. Sadece 5 ülkenin iki dudağının arasına sıkışmış bir dünyayı biz özgür dünya olarak kabul etmiyoruz. 191 ülke 5 ülkenin iki dudağının arasına sıkışmış. İşte Suriye'de, Irak'ta yapılanlar. Şu anda 3 milyon insan ülkemde. 3 milyar Avro destek vereceğiz, dediler. 4 ay geçti. Hala verecekler. Sayın Başbakan şu anda Brüksel'de. Temenni ederim ki bu parayı alarak döner"

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I DUYGULANDIRAN MEKTUP
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı katıldığı 5'inci Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'nda duygulandıran anlar da yaşandı. Bolu'daki devlet hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan Hatice Güngör'ün etkinlikte işçi kıyafetiyle yaptığı konuşmadaki sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandırdı. Erdoğan'ın gözyaşlarını sildiği görüldü.

ERDOĞAN'A 2 YIL ÖNCE YAZIĞI MEKTUBU OKUDU
Etkinliğe Bolu'dan gelen ve devlet hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan Hatice Güngör, sahnede bir konuşma yaparak Erdoğan'a Başbakanlığı döneminde geçirdiği küçük bir rahatsızlık üzerine üzüldüğünü belirten bir mektup yazdığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 2 yıl önce yazdığı mektubunda yer alan duayı doğrudan kendisine okumanın nasip olduğunu ve hayalinin gerçekleştiğini belirten Güngör, "Allah'ım Cumhurbaşkanı'mızın hizmetlerini tamamına erdirmeyi nasip et. Çünkü ülkemizin, insanlığın ve İslam aleminin ona ihtiyacı var. Şayet buna ömrü vefa etmeyecekse ve benim ömrüm var ise Rabb'im lütfen benim ömrümü ona ver. Ömrüm size annenizin ak sütü gibi helal olsun Cumhurbaşkanım. Benim 2 tane yavrum var. Bu yavrularıma herkes annelik yapabilir fakat benim güzel yurduma, insanlığa ve İslam'a herkes güzel hizmet edemez" diye konuştu.

'RABB'İM LÜTFEN BENİM ÖMRÜMÜ ONA VER' SÖZLERİ DUYGULANDIRDI
Hatice Güngör'ün konuşmasındaki "Allah'ım Cumhurbaşkanı'mızın hizmetlerini tamamına erdirmeyi nasip et. Şayet buna ömrü vefa etmeyecekse ve benim ömrüm var ise Rabb'im lütfen benim ömrümü ona ver" sözlerinin üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duygulanarak önündeki masada bulunan bir mendille gözyaşlarını sildiği görüldü.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Politika Haberleri