Yıl 1969...
Şerefli Milletimiz için bir dönüm noktasıdır bu tarih.
Tarihe mâl olmuş, İslam Davası’na damgasını vurmuş kişilerdendir Merhum Lider Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Yaptıkları ile sonraki nesillere de ışık tutacak yol gösterecektir Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Ülkemize yapmış olduğu hizmetler yazmakla bitmez, sadece milletimizin değil, ezilmiş bir ümmetin umudu idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Yenilmişlik psikolojisini dimağlardan silen kişi idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan
''Bu milletin külünü üflesen altından iman çıkar'' diyerek ilerici yobazlara boyun eğmeden, bir ulusu yeniden İslamlaştırmanın adı idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
''Herhangi bir insan; Malazgirt’te inanışının şahlanışını yaşamadan,
- Kosova’da, Niğbolu’da bir kılıç olup parlamadan,
- Ulubatlı Hasan olup İstanbul’u fethetmeden,
- Sultan Fatih olup atını denize sürmeden,
- Kanuni olup şanlı ordularıyla Avrupa’nın içine yürümeden,
- Seyit çavuş olup 250 kiloluk mermiyi “Ya Allah’ deyip namluya sürmeden.
- Bir insan Sakarya’nın siperlerine girmeden
- Ve Kıbrıs’ta düşman tahkimatının arasından geçmeden
Milli Görüş’ün ne olduğunu anlayamaz.” diyerek MSP Kongresi’nde ki konuşması ile milleti millet yapma başlangıcı idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
İnanların varoş, köylü, gerici, yobaz, diye yaftalandığı bir dönemde başı dik, alnı açık, "Tarihi bağları sağlam temellere dayanan milletimiz şerefli bir millettir. Bu şeref tarih boyu Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin tebliğ ettiği hakikatleri hayat düsturu olarak kabul ettiği andan itibaren kazanmış ve yücelmiştir." diyerek İmanla haykırmanın ismi de Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Çıktığı bu zorlu yolda bir çiçekle bahar olmaz diyenlere inat, ''Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar'' sözlerini gönüllere nakşedip, bu zorlukların nasıl aşılacağını ise; ''Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar, yolda yürümeye başlamadan önce, gönüllerinde ve zihinlerinde yürümek ve yol almak zorundadırlar. Evvela, Bu yolu ben nasıl aşarım? Korkusundan kurtularak yola çıktıklarında görürler ki, yol zor da olsa bir müddet sonra aşılmış yürünmüş ve hedeflenen yere gidilmiştir. İşte o zaman, insanların yüreklerinde, aslında yolun zannedildiği kadar zahmetli olmadığına ve bütün sıkıntılı yolların aşılabileceğine dair bir iman doğar.'' diyerek zorlukların üstesinden gelmenin formülüydü Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
İslam'ın sadece ibadet etmekle yaşanmayacağını, şuuru, batıl ile mücadeleyi, Müslümanın nasıl yaşayacağını ki; "Namaz kılacaksın, oruç tutacaksın ama Siyonizm’in düzenine karışmayacaksın. Köle olacaksın. Müslümanlık şuur dinidir, şekil değil. Müslümanlık kölelik kabul etmez..!'', ''Hayat; iman ve cihattır.. Bu iki değer ve dinamizme, kim sahip olursa, zaferi onlar kazanacak ve üste çıkacaktır.'' diyerek CİHAD'ı öğretmenin adı idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Milli Görüş'ü anlayamayan gafillere karşın, ''Milli Görüş çağdaş bir medeniyet projesidir. Milletimizin kendi görüşüdür. Sultan Fatih'in İstanbul'u fethederken kalbindeki inanç ne ise Milli Görüş odur. Bizim milletimiz bin yıl Milli Görüş ile dünyaya hâkim oldu. Bugün de bütün dertlerimizin ilacı Milli Görüştedir. Bütün gücüyle ve tüm imkânıyla inandığı Hak yolunda çalışarak manen ve maddeten kalkınmış "Yeniden Büyük Türkiye'nin" kurtulmasında insanlığın özlediği medeniyetin tesisinde ve bütün insanların Refah, Saadet ve Selamete ulaşması yolunda hizmeti geçenlere ne mutlu.'' sözleriyle anlatmaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Şer güçlerin Dünya'nın iliğini kemiğini sömürdüğü bir zamanda, yiğitçe meydana çıkıp, "Dünya Siyonizm’in eline bırakılamaz." demiş ve "Bir hak, bir de batıl vardır. Hak bizim milletimizin inancı ve medeniyetiyle asırlardır ortaya koyduğu nizamdır. Bunlara karşılık dünyada Siyonizm var. Siyonizm bir inanıştır." demekle Siyonizm’i deşifre etmekti Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Deşifre olan Siyonistlerin ''Yahudi Düşmanı'' diye yaftaladığı; ''Biz her taşın altında bir Yahudi var demiyoruz. Fakat Yahudi hiç bir taşın altını boş bırakmaz.'' diyecek kadar cesur; ''Siyonizm üst çenesi ABD, alt çenesi AB, kuyruğu ise İsrail’dir” diyecek kadar yiğit, lakin bir o kadar da şefkatle masumlara kucak açarak; ‘Siyonist emeller taşımayan, ülkemiz aleyhindeki faaliyetlere karışmayan, başkalarını ezmeyi ve sömürmeyi amaçlamayan, dürüst ve sade Yahudilere karşı hiçbir düşmanlığımız söz konusu değildir'' demek sureti ile onların hakkını da korumaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Ve Siyonizm’le nasıl mücadele edileceğini, ''Düşmanlar ve canavarlarla dolu bir ormandan kurtulmak için, nasıl ki;
1- Tehlikeli bölgelerini güvenlik yollarını gösteren bir haritaya,
2- Doğru yön tayinine yarayan bir pusulaya,
3- Ve çevremizi aydınlatacak bir ışığa ihtiyaç vardır.
İşte, haksızlık ve şeytanlarla kapalı bir dünyada, selamet yolunu bulmak için de, Kur'an bir harita, akıl bir pusula, iman ise önümüzü aydınlatan bir fener hükmündedir. Bunlar birbirinin tamamlayıcısıdır. Biri olmadan diğeri bir işe yaramaz kurtuluşa ulaştırmaz.'' kurallarını göstererek mücadele etmeyi öğretmenin adı idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Buna rağmen mücadelede başarı sağlanamamış ve ertelenmişse yeni bir başlangıçla, kolları sıvayıp, yeniden ''Bismillah'' diyerek, ''Herhangi bir durumun oluşmasında ve gelişmesinde Müslümanların üç ayrı safhada, takınacağı, üç ayrı tavır vardır:
1- Önce emredilen ve yapılması gereken bir konuda, takatımızın sonuna kadar ceht, gayret ve her türlü esbaba tevessül,
2- Olayın meydana gelişi sırasında, korku ve telâşa kapılmadan Allah'a teslimiyet ve tevekkül,
3- Sonunda ise, takdire rıza ve ortaya çıkan neticenin hakkımızdaki en hayırlı durum olduğunu kabul etmek gereklidir.
- Peki, " Neden şu an Siyonistler hâkim, biz mahkûmuz?" iş midir
1- Siyonistlerin batıl da olsa, kendi davalarına inancı bizden fazla olduğu için..
2- Onların şeytani gayeleri uğrunda ki gayreti ve cihadı, bizden üstün olduğu için” demekle çalışmanın önemini göstermekti Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Partilerini tek tek kapatılıp demoralize etme çabalarına karşı, “Bizi Toprağa Gömüp Üzerimize Beton Dökmeye Çalışanlar Bilsin ki Bizi Magmaya da Koysalar Lav Gibi Fışkırır O Magmadan Çıkar Yeni Dünyayı Kurarız...'' diyen işte bu İmanlı LİDER idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Hain güçlere hitaben, ''Hiç bir şey gizli kalmıyor. 28 Şubat 1997'deki ünlü milli güvenlik kurumundaki maddelerin tümü ABD gizli belgesinde var. Türkiye'ye yazık oldu. Türkiye çok zaman kaybetti.'' demiş ve uyarısını yapmış, onca hakarete rağmen hâlâ memleket aşkıyla devlet adamlığını göstermekti Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Talebeleri tarafından ihanete uğramasına rağmen yılmadan, usanmadan Hak Dava'da sebat edip, usananlara seslenerek, “Hak'kın tesisi için çalışmamakla Batıl'ın hâkimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur...'' demekle inancın, azmin sembolüydü Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
İhanet edenlere bir baba şefkati ile, "Irak’ta ölen bir tek çocuğun vebalini 7 sülaleniz alnını secdeden hiç kaldırmasa da ödeyemeyecektir." uyarısının yapmanın adı idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
''Bu zamanda dava mı kaldı?'' diyenlere inat, ''Nasıl insanlık bugüne kadar gündüz ve gecenin birbirini takip ettiği gibi hep” Hakkı Üstün Tutan” bir “Aydınlık Saadet Döneminden” sonra “Kuvveti Üstün Tutan” bir “Karanlık Zulüm Dönemi” yaşamışsa, takriben üç asırdan beri insanlığa zulmeden, karanlık batı medeniyeti arkasından şimdi inşallah Hakkı üstün tutan aydınlık saadet dönemine geçecektir. Bu yeni dönemin düzeni “Adil Ekonomik Düzen” olacaktır.” cevabını yapıştırmaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
İsrail'den, Amerika'dan, AB'den medet umanlara, ''40 senedir ben siz anlayacaksınız diye bekliyorum. Bide bakıyorum ki; başınızı yarmışsınız, gözünüzü yarmışsınız, ağlayarak geliyorsunuz. Ben size ne diyorum yav! Bu kapıya gelmekten başka çare yok buraya geleceksin hiç çaresi yok!!!..'' demekle ''İslam Birliği'nin temelini atmak idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Batı sevdalılarının, ''İslam medeniyeti batı medeniyeti karşısında yenik düşmüştür'' (Abdullah Gül) ifadelerine karşın, ''Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe'nin filleri, sahiplerini ezdiği gibi, bugün zalim devletlerin uçak, gemi ve tank filoları da yakında biri birini ezecek ve kendi sahiplerini yiyecektir.'' sözleri ile bir kez daha Müslümanlara İslam Güneşinin doğacağının müjdesini vermekti Prof. Dr. Necmettin Erbakan
''Bizim Davamızda kimse kendisi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur.'' diyerek İslam kardeşliğin göstergesi idi Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Yorulan, usanan, bıkanlara, ''İmanlı yürekleriyle, mücadelesini yaparken, heyecanla, aşkla koşturanlar, mutlaka ve mutlaka hedeflerine ulaşacaklardır...'' hedefe kilitleyip zaferi öngörmenin adı da Prof. Dr. Necmettin Erbakan
Kadın-erkek, yaşlı-genç topyekûn bir millete hitaben,''...Bir Milletin asıl gücü, Tankı, Topu, Tüfeği değil; İmanlı Evlatlarıdır... İnanç her şeyin temelini teşkil eder ve gençler olarak sağlam bir imana sahip olunmalıdır. Kıymetli gençler, insanların hayrı ve saadeti için, tüm gücünüzle çalışın. Her nefesin hesabını vereceğinizi bilerek çalışın, ömrünüzün sonuna kadar insanlığa hizmete devam edin “nasihatinin ismi de Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
42 Yıl elif gibi dik durmanın, son nefeste dahi toplantı yapmanın, mazeret üretmeyip, vazifeyi ifa etmenin, ''inanmak esastır... İnanmakta, inanmamakta size kalmıştır… Biz inanıyoruz ki Allah bize yardım eder. Allah bize yardım ettiği zaman ancak biz galip geliriz. Başkası gelemez.'' işte bu gerçekle gelecek zaferin ayak sesini duyurmaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Nizamla Bismillah, Selamet Hedefi sadece Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ile sınırlı tutmayıp, ''Kelime-i şehadet getirip iman etmekle her işimiz bitmiyor, tam aksine, kulluk imtihanımız yeni başlıyor. Yani kelime-i şehadet, bir nevi, Kur'an programıyla yapılan kulluk imtihanına, giriş belgesidir. İslami tebligatta muhatabımız istisnasız bütün insanlardır. Öyle ise görüşü ve görüntüsü ne olursa olsun, davamız herkese anlatılmalı, davet her kesime yapılmalıdır. Tebliğ ve davet bizden, hidayet Allah (cc)'tandır. Teslimiyeti ile tüm insanlık için mücadele vermek, Yeni bir Dünya kurmaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Nizamla Bismillah, Selametle İnşaAllah, Refahla MaşaAllah, Faziletle Elhamdülillah SAADET'e erenlere selam yollamaktı Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
''Önce Ahlak ve Maneviyat'' diye yola çıkarak, Milli Sanayi Hamlesi, Kıbrıs Barış Harekâtı, (Kıbrıs Zaferi) Milli Belediyecilik Hizmeti, İslam Birliği, D-8'ler, Havuz Sistemi ve diğer hizmetlerin Mimarı Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dı.
Velhasıl Erbakan'ı an(la)mak Erbakanca mücadele vermektir.
Mekânın Cennet, Ruhun şâd olsun Hocam!
Selam ve dua ile...