Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu , dün sabah saatlerinde İsmail Küçükkaya’nın Fox TV’de sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu. Programda gündeme dair açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, belediye başkanlarının istifaya zorlanması başta olmak üzere ekonomik gelişmeler ve partisine yönelik haciz işlemine ilişkin konuştu.
Karamollaoğlu, “Biz Erbakan Hocamızın yolundan gidiyoruz, kararlıyız. Prensiplerimizde hiçbir değişiklik yok. Erbakan Hocamız vefat etmeden önce de bu partinin genel başkanı idi. O dönemde bir ihtilaf çıkmıştı. O ihtilaftan sonra başka bir partinin kurulması da kesinleşince ben dâhil bütün arkadaşlarımız ‘Hocam burada kesin bir fotoğraf vermemiz lazım. Sizin ideallerinizi yürütecek partinin Saadet Partisi olduğunu tescil ettirmeniz lazım’ dedik. O yaşına rağmen kendisi Saadet Partisi’nin genel başkanı oldu” şeklinde konuştu.
HANİ, SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDECEKTİ
Katıldığı programda belediye başkanlarının istifaya zorlanmasına yönelik açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, iktidar partisinin dilinden düşürmediği tarihi bir ifadeyi yeniden hatırlattı. Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın da daha önce ifade ettiği gibi ‘seçimle gelen seçimle gider’ cümlesi var. Böyle de olması lazım. Adayların gösterilmesinde AK Parti ’de Sayın Cumhurbaşkanı son sözü söylüyor. ‘Ben adayı göstermemiş olsaydım olamazdınız da zaten. Onun için de çekilin.’ Bunu tam olarak anlayamıyorum. AK Parti’nin geldiği noktada, Sayın Cumhurbaşkanı bir metal yorgunluğundan bahsediyor. Bu doğrudur da. Sadece metal yorgunluğu denilen şeyin, ilçelerde, illerde görev alanlardan kaynaklandığı kanaatinde değilim. Esas politikaların ciddi bir değişikliğe ihtiyacı var. Bazı noktalarda problemin içine girilen bir durum varsa yanlış politikalardan ötürü. İşte Milli Eğitim’de deniyor ki, hakikaten içinden çıkılmaz bir hale gelmiş. 15 yıldır iktidarda olan bir parti bunu söylüyorsa ben hata ettim anlamına gelir. Bunun belediye başkanları ile il başkanlar ile bir alakası yok ki. Bu en tepede belirlenen bir stratejidir” dedi.
EKONOMİDE BAKANLAR BİRBİRİNİ TEKZİP EDER HALE GELDİ
Karamollaoğlu, açıklamalarının devamında ise ekonomide gelinen noktaya değinerek, söz konusu ilgili bakanların birbirini tekzip eder hale geldiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Ekonomide öyle bir noktaya geliniyor ki, bakanlar artık birbirini tekzip ediyor. Türkiye ’yi 15 yıldır yöneten AK Parti’nin birtakım yanlışların farkına vardığını görüyorum, bu ise güzel bir şey. Ancak yanlışlıkların nerede olduğunu tespit edememeleri ise üzücü” ifadesini kullandı.
PARTİ, DEVLET İLE ÖZDEŞLEŞMEMELİ
Metal yorgunluğunun sadece yerelde aranmaması gerektiğini de söyleyen Karamollaoğlu, “Melih Bey 25 yıllık belediye başkanı. Kadir Topbaş en az 15 yıllık. Metal yorgunluğun burada olduğunu düşünüyorlar. Ama ben bunun doğru olduğu kanaatinde değilim. Çünkü merkezi yönetim belediyeler üzerinde etkili. Bu sadece belediye başkanlarının hatası değil. Sayın Cumhurbaşkanı ile, parti ile devleti özdeşleştiriyor. Parti ile devlet özdeşleşirse yapılan hatalar daha fazlasıyla devam eder. Parti başka, devlet başka. Parti iktidara gelince devlet mekanizmasıyla projelerini tatbikata koyar ama siz parti ile devleti özdeşleştirirseniz, bu sefer de partinin politikaları yanlış ise o zaman ülke batar diye bir kanaate gelirsiniz. Bu da yanlış olur” diye uyarılarda bulundu.
HERKESİN ÖZÜR DİLEME HAKKI OLMALI
Belediye başkanlarının FETÖ gerekçesi ile görevden ayrıldığı şeklinde oluşan algıya ise Karamollaoğlu, “FETÖ ile şöyle veya böyle birtakım temaslarda bulunmamaları mümkün değil. Çünkü hükümet beraber olmuş. Savcıları, hâkimleri, emniyeti, belediye başkanları tayin etmedi. Doğrudan doğruya hükümetin belli bir güvene dayalı yaptığı hata. Onu kabullendiler. Bu değişiklikler ise 2019 seçimlerine yöneliktir. Bugün tutuklananların tutuklama gerekçeleri tam olarak uygulansa AK Parti’nin içinde yüzde 60 dedim ben. Adalet mülkün temelidir, adalet olmazsa devlet olmaz. Birtakım sebeplerden dolayı insanları hapse atıyorsunuz ama bu insanlar güvendiği için destek olmuş. Ortaya çıkınca da vazgeçmiş. Herkesin özür dileme hakkı varsa onların da o hakkının olması icap eder” diye konuştu.
DEVLETTE LİYAKAT ESAS ALINMALI
Karamollaoğlu, FETÖ sürecinin yaşanmasından sonra devletin özellikle kamuda ‘liyakati’ esas alması gerektiğine işaret ederek, “Kendi kendilerini düzeltsinler diye söylüyorum. En önemli problemlerden biri işi ehline vermemek. Kendi özel işinde ehil olmayan birini çalıştırır mısın? Ehil olmayan şoföre otobüs emanet eder misin? Bugün üzülerek ifade ediyorum, bizim gözlemimiz devlette iş ehline verilmiyor. Bunun düzeldiği kanaatinde değilim. İşin ehline verileceğine partiden gelen tezkiyeye göre verilecekse bu iş olmaz” dedi.
ERBAKAN HOCA BU PARTİNİN GENEL BAŞKANIYDI
Saadet Partisi’nin mal varlıklarına yönelik başlatılan haciz işlemine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, yaşananlardan dolayı çok üzüldüğünü söyledi. Karamollaoğlu, “Üzüntü verici bir olay. Hakikaten ben çok üzüldüm. Böyle bir manzara ile karşılaşmayı beklemiyordum şahsen. İddialar vardı ‘olur, olabilir’ diye. Çünkü biz Erbakan Hocamızın evlatlarını kendi evlatlarımız olarak görürüz. Bugüne kadar da hiçbir zaman çıkıp aleyhte bir şey söylemedim, söylemeyi de doğru bulmadım. Ancak şunu bilmek lazım. Siyasette bir insan vefat ettiği zaman malı mülkü çocuklarına kalır ama idealleri onu benimseyen, onu idame ettirmek isteyen kitlelerde kalır. Biz Erbakan Hocamızın yolundan gidiyoruz, kararlıyız. Prensiplerimizde hiçbir değişiklik yok. Erbakan Hocamız vefat etmeden önce de bu partinin genel başkanı idi. O dönemde bir ihtilaf çıkmıştı. O ihtilaftan sonra başka bir partinin kurulması da kesinleşince ben dâhil bütün arkadaşlarımız ‘Hocam burada kesin bir fotoğraf vermemiz lazım. Sizin ideallerinizi yürütecek partinin Saadet Partisi olduğunu tescil ettirmeniz lazım’ dedik. O yaşına rağmen kendisi Saadet Partisi’nin genel başkanı oldu” şeklinde konuştu.
ÜRETİME DÖNÜK OLMAYAN HER ŞEY İSRAFTIR
Programın son bölümünde ise yaşanan ekonomik sıkıntılara değinen Karamollaoğlu, halkın artık söze çok fazla itibar etmediğini ifade etti. Karamollaoğlu, “Ekonomide gördüğümüz manzara halkın tepkisini azaltmayacak. Çünkü bıçak kemiğe dayandı. Halk söze çok fazla itibar etmiyor, fiilen problemleri yaşamaya başlayınca düşünüyor. Bu kadar aşırı vergi vatandaşın canını yakacak. Deniz bitti, bu işin içinden çıkmak ise mümkün değil. Biz ise çok netiz. Yolsuzlukların üzerine tam gidilecek, kökünden kurutulacak. İsraf önlenecek. Ne israfı diyorlar. Üretime dönük olmayan her yatırım şu anda israf. Türkiye’nin işsizlik problemi var. Ancak fabrikalarla bu sorunu çözebilirsiniz. Dış ticaret açığı giderek büyüyor. Ülke borç ödeyecek. Bütçe açık verince nasıl borç ödeyecek? Bunlar olmazsa olmaz. İsrafın ne olduğunun farkında değiller. Yolları yapar, bozar yeniden yaparsanız. Kaldırımları iki yılda bir yenilerseniz, spor salonları yapacağız diye iki yüz, üç yüz tane stadyumlar inşa ederseniz israftan kurtulamazsınız. Bunlar ise çok ciddi politika değişikliği gerektirir” diye konuştu.
Millî Gazete