Engellilerin yaşam standartlarını yükseltmek için 5378 sayılı kanunun geçici 2. maddesi gereği altyapı eksikliklerinin giderilmesi için verilen yasal sürenin bitmesine 37 gün kaldı. Engelliler uyarıyor
“5378 sayılı kanunun geçici 2. maddesinde geçen kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçitleri, açık ve yeşil alanlar, spor salonları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 7 yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir” maddesi gereği Konya genelindeki tüm resmi kurum ve kuruluşların görme, işitme ve ortopedik engeli bulunan vatandaşlara uygun bir alt yapı hazırlaması için 7 yıl süre verilmişti. Bu sürenin dolmasına sadece 37 gün kaldı. Engelli derneklerinin temsilcileri bu 7 yıl içerisinde ciddi bir mesafe kat edilse de, özellikle yayaların kullanımı için ayrılan kaldırımlar ve başta tramvay olmak üzere toplu taşıma araçlarında engellilere yönelik sorunların devam ettiğini söylüyor. Engelliler, önümüzdeki 37 gün içerisinde önlerindeki engellerin kaldırılmasını isterken, aksi halde yasal yollara başvurmak zorunda kalacaklarını hatırlatıyor.
EN BÜYÜK SIKINTILARI TRAMVAY
Konuyla ilgili gazetemize değerlendirme yapan Görmeyenleri Koruma Derneği Konya Şube Başkanı Veli Özağan, “Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte biz görme engelliler hayatımızın kolaylaşacağı için büyük bir mutluluk içinde 7 Temmuz’un dolmasını beklemekteyiz. Sürenin dolmasına çok kısa zaman kaldı. Konya’da yapılan ve yapılamayanları değerlendirdiğimiz zaman, birçok bölgede kaldırımlar düzenlendi, görme engelliler ve diğer engelli grupların geçişi için düzenlemeler yapıldı. Görme engelliler olarak en büyük sıkıntıyı toplu ulaşım araçlarında çekmekteyiz. 2005 yılında bizim bir önerimiz vardı, tramvayda yolculuk yapamadığımızı belirtmiştik. Tramvay bizim için en ideal ulaşım aracı aslında. Belediye otobüsleri ve minibüslerde ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Durakta beklerken birkaç yöne giden otobüs geliyor. Hangi mahalleye gittiğini bilemediğimizden dolayı minibüs veya otobüslerde ciddi sorunlar yaşıyoruz. Vatandaşlardan yardım istiyoruz, çoğu zaman engelli bilinci olmayan vatandaşlarımız ‘kör müsün, oku’ gibi çeşitli küçük düşürücü, onur kırıcı durumlarla da karşı karşıya kalmaktayız. Bizim önerimiz toplumu rahatsız etmeyecek şekilde tramvayları kullanabilmemizin sağlanması ve otobüslere durak ses sisteminin getirilmesidir. Bu sistem uygulanırsa dolmuş ve otobüslerin içine rahatça binebiliriz. Bir de otobüslerde de tramvaylarda olduğu gibi hangi durakta duracağı öncesinden seslendirilmelidir. Özellikle toplu ulaşım insanlarımızın temel haklarındandır. Bu konuda yasal süre doluyor. 5378 sayılı geçici 3. maddesi toplu ulaşım araçlarıyla ilgilidir. Bu konuda Konya Büyükşehir Belediyesi de yükümlülük altındadır. Bu çalışmaların ne zaman yapılacağını dört gözle bekliyoruz. Ayrıca gözleri az da olsa gören arkadaşlarımız var. Hat numaraları büyük puntolarla yazılsa biz de rahatlıklar görebiliriz. Toplu ulaşımdaki sorunların çözülmesi Konya’nın büyükşehir olduğunun göstergesi olacaktır” ifadelerini kullandı.
BİR GÜN ENGELLİ GİBİ DAVRANIN
Şehrin yöneticilerini engellileri daha iyi anlamaya davet eden Veli Özağan, “Bizim halimizi en iyi biz anlarız. Yaşamayan yaşadığımız sıkıntıları bilemez. Ben buradan şehrimizin yöneticilerine sesleniyorum. Yapabiliyorsanız, sadece 24 saat kendinizi eve kapatın, bir yere çıkmayın. Hiçbir işinizi takip etmeyin. Bakın sabredebiliyor musunuz? Biz bu konuda şehrimizin yöneticilerini daha duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi. Özağan ayrıca, 7 Temmuz tarihine kadar gerekli tüm düzenlemelerin yapılması gerektiğini de hatırlattı.
7 YIL BİTTİ, 37 GÜN KALDI
Özürlülerle ilgili düzenlemelere ilişkin 7 yıllık sürenin sonuna gelindiğini ve 37 gün sonra kanunun yürürlüğe gireceğini aktaran Türkiye Sakatlar Derneği Konya Şube Başkanı Ahmet Mıhçı ise, “Bu süre içerisinde kamu binaları, toplu ulaşım araçları biz özürlülerin ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekmektedir. Kamu binalarında bu düzenleme yapılmadığı takdirde bir özürlü kardeşimizin dilekçesi ile mahkeme yolları açıktır. Toplu ulaşımda bazı sıkıntılar giderilmiş olsa da daha eksik olan pek çok yönü var. Başta tramvayı kullanamıyoruz. Bunun yanında şehir yapılanmasında ve kaldırımlardaki eksiklikler ne kadar giderilmeye çalışılsa da istenilen noktaya ulaşılamamıştır” diye konuştu.
VATANDAŞ DA BİLİNÇLİ OLMALI
Tüm yükümlülüğün şehri yönetenlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin olmadığını, engellilerin toplumda yer almalarını sağlayabilmeleri için vatandaşların da duyarlı olması gerektiğini kaydeden Ahmet Mıhçı, “Burada vatandaşlarımızın da duyarlılığı çok önemlidir. Özürlü kardeşlerimizin çektiği en önemli sıkıntıların başında vatandaşlarımızın araçlarını düzensiz bir şekilde park etmesi, kaldırımları işgal etmesidir. Diğer taraftan bir kamu binasına gireceğimizde eğer kamu binasının girişleri özürlülerimize uygun olmaz ise özürlü kardeşimizin buradan nasıl girip çıkacağını düşünmeliyiz. Yarın dört gün sonra bu birimlerin tek tek mahkemelik olacağı aşikardır. 5378 sayılı kanunun gereği bir an önce yapılmalıdır. Bakanımız kanunla ilgili düzenleme sürecinin uzatılmayacağını açıklamıştır. Kanun biz özürlülerin hakkıdır. Normal vatandaşın yaşam hakkına özürlüler de sahiptir. Bugün belediyelerimizde iç dizaynlarda hiçbir sıkıntı yok. Diğer kamu binalarının da duyarlı olması gerekmektedir. Örneğin Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ne dilekçe vermiştik, asansörü yapıldı. Orada çalışan bir engelli kardeşimiz iş yerine rahat bir şekilde girip çıkabilmekte, rahat bir şekilde çalışabilmektedir” ifadelerini kullandı.
RASİM ATALAY