Enerji İsrafına Son Verelim

Nevzat Laleli
Nereye gidiyoruz yazı serisi

Enerji İsrafına Son Verelim

 

İnsanın hayatını devam ettirebilmesi, acil ihtiyaçlarını karşılamasına bağlıdır. Bu acil ihtiyaçlar başında su ve ateş (enerji) gelmektedir. Yemek pişirme, temizlik yapma, otomobille bir yere gitme, asansörleri kullanma, aydınlanma, ısınma gibi yapacağınız bütün çalışmalar ne susuz ne de ateşsiz (enerjisiz) olmamaktadır.

Suyu ve ateş, her zaman hemen yanımızda bulunmamakta, çoğu zaman başka yerlerden getirilmekte hatta büyük paralar verilerek ithal edilmektedir. Kullanılabilir su için barajlar yapılmakta, bunların yerleşim merkezlerine eriştirilmesinde borular kullanılmakta, petrolü çıkarmak için sondaj kuyuları açılmakta, yetmediği takdirde doğalgazın Rusya’dan, Türkmenistan’dan ve İran’dan getirildiği gibi ithal edilmesi gerekmektedir.

Dünya topluluklarına paralel olmak üzere ülkemizde de büyük enerji israfı (savurganlığı) yaşanmaktadır. Zira artık insanımız israf (savurganlık) konusunda eskiden olduğu gibi eğitilmemekte suyu ve enerjiyi hoyratça kullanmaktadır.

Öte yandan zaten israf’a dayalı bir ekonomik düzen içerisinde, boyuna tüketim teşvik edilmekte artık paran varsa tüketin de ötesine geçerek “kredi kartının limiti varsa…” hesapları yapılarak şimdi al tüket, yarın öde, ihtiyaçlarını erteme, denmektedir.

İSRAF İÇİMİZE İŞLEMİŞ

Otomobilimizle sabah işe gitmek için evden çıkıyoruz. İşlerine giden yüzlerce, binlerce araba ile paralel gidiyoruz. Hiç sağınızda solunuzda işlerine giden araçların içlerine baktığınız oldu mu? Koskoca otomobillerin içinde ya bir kişi veya iki kişi gitmekteler. Bunlar akşam da aynı durumda evlerine döneceklerdir.

Bunların otomobillerinin, sabah erken ve akşam geç vakitler de trafik sıkışıklığında kaldıklarını ve yol almalarının mümkün olmadığını, adeta adım adım yürüdüklerini bir görün. Her bir otomobilin kullandığı benzin veya gazın bu durağanlıkta tamamen havaya atılmakta olduğunu bir düşünün ve sızlayan yüreğinizi teskin edecek çareler arayın(!)

Tecrübeli sürücüler iyi bilirler ki otomobilde yapılan frenleme, akaryakıtla o otomobile verilmiş olan hızın kullanılamaması ve enerjinin sokağa atılması manasını taşır.

Genç adam, oturmuş direksiyonun başına, aracın içinde kendisi gibi bir arkadaşı veya flört ettiği bir kızı oturtmuş, fiyakasından da geçilmiyor. Az ileride kavşakta yolun kapalı olduğu, trafik lambasının kırmızı yanmasından görülüyor. Ama bizimki büyük bir hızla kavşağa yaklaşıyor ve ani fren yaparak tekerlekleri asfaltta süründürerek aracını durduruyor.

Bir başkası lavabonun önüne dikilmiş ya dişini fırçalıyor, ya tıraş oluyor veya saçını tarıyor. O da ne? Musluk açık ve devamlı olarak su akıyor. Bu su nereden ve nasıl geliyor? Acaba bu bir damla suya muhtaç insanlar var mıdır,  yok mudur? Bunları düşünmüyor. Kendisini birisi ikaz etse ona hemen; “Parasını ben ödüyorum. Sana ne(!)” diyebiliyor.

Dairede açmış klimayı, ısı normalden çok aşağıya düşmüş… Ama o odada çalışanların veya oturanların kullandıkları elektrik enerjilerinden haberleri bile olmuyor.

Kaloriferler odayı çok ısıtmışsa çare olarak pencereler açılıyor ve tabiri caizse (söylemek gerekirse) yaktığımız yakıt boşa gidiyor ve herhalde hava ya atılan ısı ile hava da ısıtılmaya(!) çalışılıyor. Bu ve benzeri örnekleri istediğiniz kadar artırabilirsiniz. 

ENERJİYE YAPILAN HARCAMALAR

Akaryakıt ve doğal gaz ithalatı başta olmak üzere yurt dışına ödediğimiz rakamlar bütçenin büyük kalemlerini oluşturmaktadır. “Karadelikler” diye bir tabir (söz) vardır ya işte bütçenin karadelikleri de bu giderlerdir. Bütçeler hazırlanırken bütün gider kalemleri, başta da enerji ithalatı olmak üzere alt alta yazılmakta sonra bu giderlere karşı bütçe gelirlerle dengelenmeye çalışılmakta ve yeni zamlar, yeni vergiler konmaktadır. Sonuçta hem enerjiyi kullanmak için satın alırken (akaryakıtta olduğu gibi) büyük paralar ödemekte hem de ithalattan dolayı bütçe giderlerini karşılamak için yapılan zam ve vergiler yine bizlerin cebinden çıkmaktadır. Tabii cebimizde para kalmışsa…

Yazımın burasında Başbakan ve Belediye başkanlarımıza bir teklifte bulunmak istiyorum. Bu hayali bir teklif olmayacak, bizim uzun yıllardır örnek aldığımızı söylediğimiz Batı ülkelerinden olacaktır.

Bu teklif ülkemizde uygulanır da mesela enerji kullanımında % 10’luk bir tasarruf sağlanırsa o yüzde on bütçe kalemlerinde (devlet veya belediye bütçeleri) büyük rakamlara erişmiş olacaktır. Böylece vatandaşın sırtında büyük yük olan vergiyi veya zammı azaltmış olursunuz ki, bu oy aldığınız vatandaşı memnun eder ya da kısılan bu miktarı vatandaşa hizmette kullanırsınız onun teveccühünü (sevgi ve sempatisini) kazanmış olursunuz.

TEKLİFİM AMSTERDAM’DAN

İnternetten gönderilen bir e-posta ile Hollanda’nın Amsterdam şehrinde bisiklet parklarının resimleri gönderilmiş. Bizim büyük şehirlerimizde yaptığımız “çok katlı otoparkları” gibi onlar da çok katlı bisiklet parkı yapmışlar. Amsterdamlılar evlerinden işlerine, işlerinden evlerine bu bisikletlerle gidip gelmektedirler. Böylece bir taraftan büyük oranda enerji tasarrufu yapılırken, bisiklet kullanan halkın her sabah ve akşam spor yapmaları da sağlanmış olmakta ve onların sıhhatleri de korunmuş olmaktadır.

Bunu sağlayabilmek için caddelerin iki yanında bulunan yaya yolları içerisine 1 – 1,5 metre genişliğinde yol buyunca uzanan bisiklet yolları hazırlamışlar, bu yolların araç yolları ile kesiştiği noktalarda bisikletlinin uyacağı küçük çapta trafik lambaları koymuşlar.

Bizim Batı hayranları, yıllardır batı batı diye çırpındıkları halde niçin böyle önemli hizmetleri ülkemize getirmemiş, hatta bunlardan söz bile etmemişler, bilenimiz var mı?

Çocukluğunu bisiklet sırtında geçiren ben, bu gün 63 yaşına basmış bir insanım ve eğer bulunduğum şehir olan Ankara’da bu uygulama yapılırsa Yenimahalle’deki evimden Çankaya Maltepe’de ki işi yerime bundan böyle arabam ile gitmekten vazgeçerek, bisikletle gideceğime söz veriyorum.

Buyurun… Benim bir kişi olarak bu uygulama ile sağlanacağım akaryakıt tasarrufunun günde, ayda ve yılda yapacağım milli gelirimize katkısını hesabını sizler yapın.

Haydi, Başbakanım ve Belediye başkanlarım.

İşte size yeni ve kullanışlı bir hizmet alanı sunuyorum.

Bu hizmete ve bütçedeki enerji ithali yükünü azaltmaya var mısınız?

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.