Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Endülüs Gezisi İzlenimleri” dile geldi. Geçtiğimiz aylarda 800 sene Emeviler’in hükümranlığı altında altın bir çağ yaşayan İspanya Endülüs’ü gezen ve muhteşem camileri ile sarayları fotoğraflayarak bir sunum eşliğinde izlenimlerini paylaşan Araştırmacı-Yazar Bahri Kılınçel, “Endülüs’ün çöküşü her Müslümanın yüreğinde kanayan bir yaradır. Ancak biz o çöküşün nedenlerini anlamamız açısından Endülüs’ün çöküşünü çok iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Özellikle Endülüs’ün o muhteşem medeniyetini karartma açısından Avrupa, görmemiş duymamış üç maymunu oynamıştır. Ve İslam dünyası da çok ilgi duymamıştır. Türkiye’de de Endülüs üzerine çok çalışılmamış. El-Hamra Sarayını ise Washington Irving adlı Amerikalı bir tarihçi meşhur etmiş” dedi. Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbette yazar Bahri Kılınçel, İspanya bayrağındaki nar sembolünü göstererek “Gırnata’nın anlamı nar demek. İspanyollar bayraklarına narı” koyduklarını belirterek İspanya’da, okul servisleri olmadığını ve çocukları okullarına ebeveynlerinin götürüp getirdiğini söyledi.
İSPANYA’YI 82 MİLYON TURİST GEZİYOR
İspanya’nın sadece 800 Suriyeli mülteciyi kabul ettiklerini ve bunları de üç sene boyunca seçerek aldıklarını kaydeden Kılınçel, beş yıldızlı bütün otellerde lavaboların yanında mutlaka küçük bir ayak yıkama yeri olduğunu ifade ederek “Kırmızı anlamına gelen El-Hamra Sarayı’na UNESCO yılda 7 milyon kişiye bilet aldırıyor. Bu sayının haricinde kimse alınmıyor” dedi. Krallıkla yönetilen ve 47 milyon nüfusu olan İspanya’nın, Avrupa’nın beşinci büyük ülkesi olduğunu ve dört ana dilin konuşulup 17 özerk bölgeden oluştuğunu ifade eden Kılınçel, “2014’de dünyada üçüncü en çok ziyaret edilen ülke olan İspanya, 2017’de 82 milyon turist ağırlamış. UNESCO tarafından Dünya Mirasına 44 eserin yer aldığı İspanya, en büyük gelirini de turizmden sağlıyor” diye konuştu.
ENDÜLÜST NASIL VE NEDEN YIKILDI
Endülüs’ün ve diğer Müslüman devletlerin nasıl ve neden yıkıldığına dair Mehmet Âkif’in, Kastamonu’daki Nasrullah Cami Kürsüsünde yaptığı konuşmasında “Ey camaati müslimin! Milletler topla, tüfekle, zırhlı ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, ve yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki rabıtalar çözülerek herkes kendi başının derdine, kendi havasına, kendi menfaatini temin etmek sevdasına düştüğü zaman yıkılır. İslam tarihini şöyle bir gözümüzden geçirecek olursak cenupta, şarkta, şimalde, garpta yetişen ne kadar, müslüman hükümetleri varsa hepsinin tefrika yüzünden, aralarındaki fitneler, fesadlar, nifaklar, şikaklar yüzünden istiklâllerine veda ettiklerini, başka milletlerin esareti altına girdiklerini görürüz. Emeviler, Abbasiler, Fatımiler, Endülüslüler hep bu ayrılık gayrılık hislerine kapıldıkları için saltanatlarını kaybettiler.” dediğini hatırlatan Kılınçel, sözlerini şöyle tamamladı: “Hıristiyanlar Endülüs’e ve Osmanlılara yaptıkları gibi böl, parçala, yönet taktiği uygulamışlar, yerli işbirlikçiler bulmuşlar, insanları birbirlerine düşman etmeye çalışmışlar, iç isyanlar çıkartmışlar etnik toplulukları kışkırtmışlardır. Tıpkı İspanyolların Endülüslere yaptıkları gibi. Silahlı saldırıya geçip kadın kızlara tecavüz etmeye, camileri yakıp yıkmaya, Müslümanları yok etmeye çalışmışlardır. Kurtubada 1 milyon kitap yakmışlardır. Endülüs’te bir tane Müslüman bırakmamışlar, hepsini kılıçtan geçirmişlerdir.”Bir hedefe doğru yürürken fikir ve inanç sistemini kaybetmememiz ve bir ideal uğrunda birleşmemiz gerektiğini söyleyen Kılınçel, Endülüs Emevi Devleti’nin merkezi hükümetin bozulmasıyla birlikte 20 yıl süren darbeler döneminde 20 civarında farklı devlete bölündüğünü hatırlatarak sohbetine son verdi.