Rahmetli Necmeddin Erbakan Hoca’nın bir vakıayı tespit amacıyla vaktiyle söylemiş olduğu meşhur "Her seçim önemlidir ancak bu seçim daha önemlidir." Sözü, nerede ise o zamandan beridir her seçimde farklı ifade tarzları ile ve tüm siyasilerce kullanılır oldu.
“Her seçim önemlidir. Bu seçim daha önemlidir.”
“Her Seçim Önemlidir, Bu Seçim Bizce Daha Önemlidir”
“Son derece kritik bir seçim”
“Çok önemli bir seçim”
“Hayati öneme sahip ve geri dönüşü olmayan bir seçim” sözlerinde olduğu gibi.
İktidarda olanlar da, muhalefette olanlar da, bu sözlerden kendilerine uygun olanı kullanmakta bir beis görmediler bu ana kadar.
Her seçimde bu sözleri kullananların ana gerekçesi ise “Milletimizin yüce menfaatleri” olmuştur.
Kısacası bu tür sözleri bundan önceki her seçimde duyduk, bu seçimde de duyacağız.
“Bu seçim çok ilginç olacak” cümlesini de siyasetçiler hemen her seçim kullanmışlardır.
Milletvekili seçile seçile seçildi şehrini, ilçesini veya köyünü unutanların sadece seçimden seçime uğradıkları evlerde, işyerlerinde, kahvehanelerde ve siyasi toplantılara mahsus olmak ve sadece seçim çalışmaları esnasında kullandığı buna benzer sözleri daha da artırmak mümkün.
İktidarıyla muhalefetiyle bu minvalde söylenen sözler, bu güne kadar yapılan her seçimde duyulmuş olmasına rağmen önümüzdeki Haziran 2015 seçimleri için de kullanılmaya devam ediliyorsa, hatta daha ilerisi bir düşünceyle, bu tür seçimden seçime söylenen sözler insanlara bir önceki seçimden daha inandırıcı geliyorsa, ortada seçimden çok daha büyük bir sorun var demektir.
Ancak daha önemlisi, bu sözleri söyleyen ve seçim sonrasında sözlerini unutan siyasetçilerin bir sonraki seçimde tekrar önlerine geldiğinde milletimizin siyasetçilere unuttuğu sözlerini hatırlatmaması da çok ilginçtir.
Galiba bu gidişle Milletimize seçimlerden daha ilginç gelen bir usul icat edilene kadar bu demokrasi oyunu böyle devam edip gidecek.
Çünkü sırtını millete değil de işbaşındaki Cumhurbaşkanına veya Başbakana dayayan ballı siyasetçileri verecekleri sözlerin bir değerinin olmadığı elbette bir gün ortaya çıkacaktır.
Veya seçildikten hemen sonra seçim döneminde harcadığı paraları nasıl tekrar kazanırım endişesi ile şehir rantları etrafında kaymak bağlayan yerel yöneticiler, müteahhitler ve bürokratlarla kazan kaynatmayı demokrasi ve cumhuriyet zan eden siyasetçilerin üstünün çizildiği günler de gelecektir.
Korkarız ki bu durum en önemli seçime gelip de yani milletin aslına, özüne dönüşü gerçekleştirmek için parti genel merkezlerinin teamül oyunlarını elinin tersi ile itip kendi içerisinden çıkaracağı kendi evlatlarının oluşturduğu listelerin milletçe seçileceği zamana kadar devam edecek.
Seçimde siyasetçilerin hem kendi söylediklerini hem de, seçmenlerce kendilerine söylenen sözleri unutmaları ile ilgili bir fıkra ile bitirelim.
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Uzun araştırmalar sonucunda iyi bir hastahanede iyi bir cerrah bulunmuş ve ameliyata karar verilmiş.
Ameliyat sonrasında bandajlar açıldıktan bir süre sonra ameliyat olan kişi başlamış bağırmaya.
- Doktor ne yaptın sen böyle, bana politikacı kulakları takmışsın.
Doktor ise kendinden emin bir şekilde, olur mu öyle şey? “Kulak kulaktır, politikacısı, tüccarı olmaz!” der.
-Olur, olur, demiş hasta ve bu kulaklarla tıpkı politikacılar gibi her şeyi duyuyorum, ama hiçbir şey anlamıyorum diye ilave edivermiş.