Emekliler et yiyemiyor! Makarna ve ekmeğe talim ediyorlar

Emeklilerin alım gücünün düşmesinden dolayı et tüketmeyi unuttuğunu söyleyen Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, “Emekli 10 bin lira ile bugün sadece makarna ve ekmek alabiliyor” dedi

Ekonomideki kötü gidişat, özellikle emeklileri ve asgari ücretle çalışan milyonları zorluyor. Yüksek enflasyonla birlikte fiyatlar arttı, insanların alım gücü düştü. Faiz oranının yükselmesi, birçok sektörü de vurdu. Yatırımcılar, yeni projeye imza atmazken, yürütülen birçok proje de durma noktasına geldi. Ekonomik sorunları çözmek adına birtakım kararlar alınsa da vatandaşın artık kemer sıkacak durumu kalmadı.

YÜKSEK FAİZDEN DOLAYI ARTIK YENİ YATIRIM YAPILAMIYOR!

Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, hükümetin ekonomideki tek problemi toplam talebin fazlalığından kaynaklanan bir enflasyon sorunu olarak gördüğünü söyledi. Hayat pahalılığının ve enflasyonun temel sebebinin toplam talebin fazlalığından değil, aynı zamanda üretici maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını da belirten Prof. Dr. Mehmet Alagöz, “Yetkililer işin sadece bir yönüne bakıyor. Faiz oranları olabildiğince yükselttiler. Faiz yükselmesinin iki etkisi var. Tüketici eskisi gibi borçlanarak, tüketim yapamıyor. Toplam talep azalıyor. Fiyatlardaki hızlı yükseliş azalıyor. Yüksek faizin bir de üretici boyutunda etkisi bulunuyor. Yüksek faizle üretici yeni yatırım yapamıyor. Var olan yatırımlarında yenilemeye dahi gidemiyorlar. Yüksek faiz, iş insanlarını üretimden uzaklaştırıyor. Sorunlar halının altına süpürülüyor” şeklinde konuştu.

MİLLETİN VERGİSİ ŞATAFATA HARCANIYOR!

Türk insanının hayat pahalılığıyla mücadele ettiğini ifade eden Alagöz, şunları kaydetti: “Emekli 10 bin lirayla, çalışanlar da 17 bin liralık asgari ücretle hayatını sürdürmenin mücadelesini veriyor. 16 milyon emekli var. Yaklaşık 8 milyonluk bir nüfusun kayıtlı asgari ücretli çalıştığı biliniyor. 6-7 milyon da kayıtsız asgari ücrete çalışanlar var. 33-34 milyon insan, açlık sınırı altında hayat mücadelesini sürdürüyor. İnsanımız kemer sıkarak, yanlış ekonomi politikalarının faturasını ödüyor. Artık Türkiye'de insanlar kemer sıkmanın bir tık ötesine geçti ve hayatta kalmaya çalışıyorlar. Buna rağmen hükümet hala bütçe içerisinde insanımıza katkısı olmayan harcamalara devam ediyor. Türk milletinin aklıyla resmen dalga geçiliyor. Ekonomi programı milletimizin refahını artırmaya yönelik bir program değil. Milletin vergisi şatafata harcanıyor. Türkiye'de rant ve faiz lobileri çok iyi para kazanıyor. Küresel sermaye grupları için çalışılıyor. Bir grubun hastane maliyeti, eğitim giderleri nasıl 0 olabilir? Yabancılardan bahsediyorum. Sosyal ihtiyaçları; kamu kurum ve kuruluşları, onlara bağlı STK'lar tarafından karşılanıyor. Bu insanların hayat pahalılığı yaşaması mümkün değil! Ancak Türk emeklisi hastaneye gidiyor, sıra bekliyor. Yazılan ilacını almak için eczaneye geliyor ve cebinden inanılmaz paralar çıkarak, ilaç alabiliyor. Bu hak mı?”

ARTIK UCUZA ÜRÜN ALABİLMEK HAYAL!

Emeklinin eti unuttuğunu dile getiren Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Konya'da en ucuz etin kilosunun 500 lirayı bulduğunu aktardı. Emeklinin et alamadığını vurgulayan Alagöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Konya'da en düşük kira 6-7 bin TL civarında. Doğal gazı, elektriği, suyu var. Bu insanlar nasıl beslensin? Sadece ekmek almaya paraları var. Sadece makarna alabiliyor emekliler. Kuru ekmek ve makarna yemek zorunda kalıyor emeklimiz. Konya değil, pek çok ildeki emekli bugün aynı sorunu yaşıyor. Emeklilerin yaşam hakkı yok. Bu hükümet emekliye 'yaşama' diyor. Ekonomide işler iyi gitmiyor. Bundan böyle Türkiye'de ucuza bir şeyler alabilmek mümkün değil. Böyle düşünmek, hayal olur. Biz, kıymanın kilosunun 500 liraya satılmasına da bir şey diyemiyoruz. Maliyetlerden dolayı bu fiyatlar normal. Fiyat normal, insanların maaşı düşük. Maalesef çalışanlar hak ettikleri geliri alamıyorlar. TL'nin ve alınan maaşın değeri yok! Dışarıdan hayvan getirerek siz sektördeki sorunları çözemezsiniz. Yapmanız gereken tek şey besicileri, üreticileri desteklemek. Üretici, ürettiği ürününün karşılığını alamıyor.”

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ekonomi Haberleri