Emanet

Sinan Şen


“Emanet” kelimesi, Arapça kökenli olup güven, güvenilirlik ve korunması için birine teslim edilen şey anlamlarına gelir. İslam’da emanet, oldukça geniş bir kavramdır ve maddi ya da manevi her türlü sorumluluk anlamına gelebilir. Allah’ın insanlara verdiği her şey (hayat, beden, mal, zaman, bilgi, çevre gibi) birer emanettir ve bunların korunması, doğru şekilde kullanılması gerekir.

Emanetin Dinimizdeki Önemi
Emanet kavramı, İslam ahlakında güvenilir olmayı gerektirir. Müslüman, kendisine verilen maddi veya manevi sorumluluğu titizlikle yerine getirmeli ve emanete ihanet etmemelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünü tutmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder” (Buhari) buyurarak, emanete riayet etmemenin münafıklık alameti olduğunu belirtmiştir.
Dinimize göre dünya hayatı ve sahip olunan her şey Allah’ın birer emanetidir. İnsan, dünya nimetlerini Allah’ın kendisine verdiği sorumluluk bilinciyle kullanmalıdır. İnsana verilen akıl, beden, zaman ve nimetler, Allah’a karşı birer emanettir ve bunlar Allah’ın rızasına uygun ameller işlemek için vardır.
Emanet, toplumdaki sosyal düzenin ve ilişkilerin de temelidir. İslam’da güven, adalet ve sorumluluk duygusu toplumsal barışı sağlar. Bu nedenle emanete riayet etmek, insanların birbirlerine olan güvenini arttırır ve toplumda huzurun tesis edilmesine katkıda bulunur.

Peygamber Efendimiz’in Örneği: Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam öncesi dönemde bile “el-Emin” (güvenilir) lakabıyla anılırdı. Bu, onun ahlaki duruşunu ve emanete verdiği önemi gösterir. O, kendisine teslim edilen malları ya da sırları en iyi şekilde muhafaza eder ve hiçbir zaman emanete ihanet etmezdi. Onun hayatı, Müslümanlar için en büyük örnektir. “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu (zarar görmediği) kimsedir. Mümin de halkın canları ve malları konusunda kendisinden emin olduğu kimsedir.” (Tirmizî, Îmân, 12)
Kur’an’da Emanet: Kur’an-ı Kerim, emanete sadık kalmanın önemine birçok ayette vurgu yapar. Örneğin, Nisa Suresi 58. ayette, “Allah, size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor” denir. Bu ayet, hem toplumsal adaletin hem de emanete sadık kalmanın önemini vurgular.

Dinimizdeki emanet çeşitlerinin bazıları şunlardır:
• Maddi emanetler: Birine ödünç verilen mal veya para gibi fiziksel varlıklar.
• Manevi emanetler: Sırlar, bilgi, güven gibi soyut değerler.
• Beden ve Zihin: Allah’ın verdiği beden, akıl ve ruh da birer emanettir ve bunları sağlıklı bir şekilde kullanmak bir sorumluluktur.
• Doğa ve Çevre: Yeryüzü ve çevre de insanlara emanet edilmiştir. Bu yüzden Müslümanlar doğaya zarar vermekten kaçınmalı, çevreyi korumalıdır.

İslam’da emanet, kişinin Allah’a, kendine ve topluma karşı sorumluluklarının bilincinde olarak yaşamasını ifade eden derin ve kapsamlı bir kavramdır. Bu, güvenilir, dürüst ve adil olmayı, emanet edilen her şeye titizlikle sahip çıkmayı gerektirir. Canımız, hayatımız, malımız, makamımız, toplumdaki statümüz ne olursa olsun bize bahşedilen emanet bilincinde olmalıyız. Ve bize emanet eden Rabbimizin istediği doğrultuda davranıp, O’nun rızasını kazanma hedefinde olmalıyız.
Gününüz bereketli olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.