Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Aralık Ayı Divan Toplantısı gerçekleştirildi. Parti il binasında gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Genel Sekreter Tacettin Çetinkaya, Genel İdare Kurulu Üyesi Mehmet Şen, İl Müfettişi Ali Mücevher, İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, İlçe Başkanları ve çok sayıda parti katıldı. Yoklama ve rapor müzakerelerinin ardından İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, bir konuşma yaptı. Daha sonra söz alan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Milli Görüş olarak biz her zaman en doğru yerde durduk. 10 yıl da olsa 20 yıl da olsa söylediklerimiz hep doğru çıkıyor. Saadet Partisi bu ülkenin savunma mekanizmasıdır. Türkiye olarak biz nasıl bir ülke yönetimi içerisindeyiz diye baktığımız zaman, dün kardeş Esad diyorduk, ortak bakanlar kurulu toplantıları yapıyorduk, bugün en büyük düşmanız ve savaşın eşiğindeyiz. Dün Putin büyük dost idi, ekonomik meseleler ile ilgili stratejik ortak idik, bugün, savaşın eşiğindeyiz. 13 yıl boyunca kucak kucağa oturan, Milli Görüş camiasını birlikte bölen, emniyet- devletin kadrolarını dolduran, ‘gel artık hasret bitsin’ derken, bugün aynı anlayışa terör örgütü diyen bir anlayış. Balyoz ve Ergenekon davalarından oy devşiren fakat bugün aldatıldık diyen bir anlayış var” dedi.
ŞEHİTLER ÜZERİNE PAZARLIK YAPILIYOR
“Dün ABD ile stratejik işbirliği yapıp Irak’ı yerle bir eden Saddam’ı, Kaddafi’yi katlettiren anlayış, bugün Irak ve Libya’dan Büyükelçilerimiz kovulduktan sonra onları arar oldu” diyen Yalman, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok üzerinde durmamız gereken konu, dün ‘van minüt’ dediğimiz, Mavi Marmara ile savaşın eşiğine geldiğimiz bir İsrail’dir. Sözde protesto ettiğimiz, güya ambargo uyguladığımız fakat milyarlarca dolar ticaret yaptığımız ve oyunlarına alet olduğumuz bir İsrail ile antlaşma yaptığımız pazarlık. Bu pazarlık 9 şehidimizin üzerine yapılıyor. Bu nasıl bir devlet yönetimi ve anlayışı. Bir devletin caydırıcılığı olur. Bizde var mı yok. Güvenilirliğimiz kalmadı. İtibarımız sıfır. Akdeniz savaş gemileriyle dolmuş, namlular İslam coğrafyalarına çevrilmiş. Her yanlışın içerisinde biz varız. Biz bunu söylediğimizde toplumda bir karşılık bulamıyoruz. İsrail ile kucak kucağa geliyoruz, hiçbir basın buna başlık manşet atmıyor. Mavi Marmara mağdurları para-tazminat istemiyor. Gazze ablukası kaldırılsın istiyor. Devlet biz sizi dinlemiyoruz diyor. Yapılan anlaşmayla İsrail ilişkileri normalleşecek. Büyükelçiler yerlerine dönecek. İsrail askerlerine açılan davalardan vazgeçilecek, bu TBMM’de kanun ile teyit edilecek. Yani katliam yapan İsrail askerlerine koruma konunu çıkaracağız. Neden? Bu millet bunu niye görmüyor. Erbakan Hocamız derdi, en büyük yanlış, doğruya en yakın olan yanlış da o yüzden. Son anlaşma maddesi ise doğalgaz anlaşması. Bu ümmetin bir evladı olarak haykırıyorum bu anlaşmayı yapmayın, elinize Müslüman kanı bulaşır.”
ERDOĞAN’I MAKAMINDA UYARDIK
Çözüm süreci sonunda her gün şehit haberleri alındığının altını çizen Yalman, konuşmasına şöyle devam etti: “Akil diye adlandırılan adamlar çıkıp çözüm sürecini savundular. Biz zamanında uyardık. Bu felakete gider dedik. Zamanın başbakanının makamına gidip uyardık. Genel Başkanımız, çözüm sürecinin sonunda bölünme, olmazsa kanlı bir savaş olabileceği uyarısını endişe ile yapmıştı. Başbakan o zaman gülerek ‘Bölünme olmaz da belki kanlı çatışma olur’ demişti. Bizim dediğimiz çıktı diye de sevinme imkanımız yok. Suriye, Irak ile ilgili hep uyarmıştık. Ey millet bir defa da bizi dinleyin. Üzülerek ifade ediyorum ki eninde sonunda bu anlaşmaları imzalayacaklar. Çünkü ipler bunların elinde değil. Kıbrıs meselesinde adım adım çözülmeye gidiliyor.” Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, sözlerini vefat eden Abdurrahman Öksüz Hoca’ya rahmet ve ailesine başsağlığı dileyerek sonlandırdı.
HÂLİD ŞEN