Elif Jale Yeşilırmak: Güreşi Seven Ulus İçin Güreşmeye Karar Verdim

Özbekistan’da düzenlenen Büyükler Dünya Güreş Şampiyonası’nda kazandığı bronz madalya ile Türk spor tarihine geçen Elif Jale Yeşilırmak, "Güreşi seven ulus için güreşmeye karar verdim. Türk vatandaşlığına geçmekle yetinmedim,...

Özbekistan’da düzenlenen Büyükler Dünya Güreş Şampiyonası’nda kazandığı bronz madalya ile Türk spor tarihine geçen Elif Jale Yeşilırmak, "Güreşi seven ulus için güreşmeye karar verdim. Türk vatandaşlığına geçmekle yetinmedim, kendime yakın ve samimi bulduğum Müslümanlığı da seçtim." dedi.

Büyükler Dünya Güreş Şampiyonası’nda madalya kazanan ilk Türk kadın güreşçi olan Elif Jale Yeşilırmak’ın hikayesi devşirme sporculardan biraz farklı. 28 yaşındaki Yeşilırmak, Rus asıllı bir Türk. Bizim topraklarımızda doğmasa da o kendini bir Türk gibi hissediyor. Her fırsatta Türkiye’den bahsederken "Benim sevgili ülkem." diyen Yeşilırmak, Türk vatandaşlığından, İslamiyet’i seçişine kadar başarılarla dolu hayatını Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın resmi yayın organı Gençlik ve Spor Dergisi’ne anlattı.

18 yaşımdayken erkek kardeşinin sayesinde güreşle tanıştığını söyleyen Yeşilırmak, "O beni yetiştirdi fakat profesyonelce değildi ama profesyonelliğe onun sayesinde adım attım. Güreş benim hayatım oldu." dedi.

GÜREŞİ SEVEN ULUS İÇİN

Yeşilırmak, Türk vatandaşı olmaya nasıl karar verdiğini anlatırken ise "Güreşi seven ulus için güreşmeye karar verdim. Sonrasında Türkiye’yi seçmek benim için kolay oldu. Güreşin olduğu milletler hakkında çok şey biliyorum. Türkiye, İran, Amerika ve Rusya gibi ülkeler hakkında bilgim var. Türkiye’deki insanlar güreş ile çok ilgileniyorlar. Güreş ülkenin en iyi ve en başarılı sporlarından biri. Bu sebeple Türkiye’den Rusya geçmişi olan bir koç ile iletişime geçtim. Eylül 2011 yılında Türk vatandaşı oldum." diye konuştu.

Türk vatandaşı olmanın yanı sıra Müslüman olduğunu da belirten Yeşilırmak, "Benim İslamiyet’e geçişim biraz ilginç bir hikayeye dayanıyor. Moskova’da bir İslamiyet okulunu ziyaret etmiştim. O okulda misafir olarak girdiğim bir derste İslamiyet hakkında bir çok bilgi edindim. Bana mantıklı ve samimi geldi. Kendime yakın hissettim. Daha sonra ise din değiştirerek Müslüman oldum." dedi.

Yeşilırmak, Türk vatandaşı olmadan önceki isminin Yuliya Guramievna Rekvava olduğunu da dile getirirken, "Türk olduktan sonra tamamen Türkçe’yi yansıtan bir isim istedim. Ve daha öncesinde de duyup beğendiğim Elif ismini tercih ettim. Etrafımdakiler de Jale ve Yeşilırmak soyadını takmışlardı. Mutluyum bu isimle ve artık bunu kullanıyorum." ifadelerini kullandı.

"KEŞKE ÖNCEDEN TÜRKİYE İÇİN GÜREŞSEYDİM"

Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyen Yeşilırmak, "İnsanlar çok kibar. Ülkeye madalya ile döndüğümde takdirlerini gerçekten gösteriyorlar. Hatta daha önceden Türkiye için güreşmek isterdim. Türkiye’nin iklimine ve yemeklerine de bayılıyorum. Burada kendimi gerçekten iyi hissediyorum, yabancılık çekmiyorum. Sanki hep bu ülkenin vatandaşıymışım gibi. Eksik olan tek şeyim dil onu da öğrenmek için çabalıyorum." dedi.

Yeşilırmak, yeni hedeflerini anlatarak, "Benim yeni sevgili ülkem Türkiye için Avrupa ve dünya şampiyonasında bronz madalya kazandım. 2012 yılında gerçekleşen Londra Olimpiyatları'na katılmak hayatımdaki en harika tecrübeydi. En büyük hedefim 2016 Rio Olimpiyatları'nda madalya almak ve olimpiyatlarda madalya alan ilk Türk kadın güreşçi olmak. Ülkeme ve kendime bir ilk daha yaşatmak, tarihe geçmek istiyorum." diye konuştu.

Çalışma programı ve Özbekistan’daki dünya şampiyonasını da değerlendiren Yeşilırmak, "Dünya şampiyonasında madalya kazanacağımdan emindim. Yarı finaldeki maçımdan tamamen mutlu değilim. Daha iyisini yapabilirdim diye düşünüyorum. Dünya şampiyonasında bronz madalya kazanmak kötü bir sonuç değil fakat kendimden daha iyisini bekliyordum." diyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Ben sadece güreşle ilgileniyorum. Bütün zamanımı güreş için harcıyorum. Antrenmanlarımın dışında kalan zamanımı ise analiz ve taktiklerle geçiriyorum. Özverim ve hedef odaklı çalışmam sebebiyle diğer spor dallarında da başarı yakalaya bileceğimi düşünüyorum. İsveç’de yaşadığım için İsveç olimpiyat takımıyla çalışıyorum. Eşim İsveç bayan takımının baş antrenörü, ben onun programını takip ediyorum. Her gün programlı bir antrenman yapıyoruz. 2015 yılının haziran ayında Bakü’de yapılacak olan Avrupa Oyunları için temel eğitime başladık."

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri