Öncelikli olarak taraftara bir uyarı yapmak istiyorum. Avrupa hedefine adım adım yaklaşan takımlarına yeterli desteği vermediği seyirci sayısına bakıldığında görülüyor.
Konyaspor gibi üst sıralarda kendine yer bulmak isteyen Kayseri spor il dakikalarda Konyaspor’ un uyguladığı taktikle maça başladı. Oyunu kendi sahasında kabul ederek kontrataklarla sonuca gitmek istedi. Nitekim ilk dakikalarda başarılı da oldu.
Konyaspor istediği oyunu sahaya yansıtamadı. Bunun sonucu olarak da Kayseri defansını açmakta oldukça zorlandı. Kayseri Konya ya bir puana razı olarak geldiğini, ani bir atakla bir gol bulursam tadından yenmez düşüncesinde olduğunu açıkça belli etti.
Önemli oyuncularının kart cezası ve sakatlıklar sebebi ile sahada olmayan Konyaspor istediği oyunu sahaya yansıtamayınca Kayseri ceza sahamız önünde daha fazla görünmeye başladı.
Kayserispor’un oynatmamak için geldiği, buna rağmen Konyaspor’ un da buna ayak uydurduğu ilk yarısı gol olmadan tatsız tuzsuz geçen bir maç oldu.
İkinci yarıya Kayserispor’ un vuruşu ile başlandı. Maçta duran top harici iki takımında gol atamayacağı bir görüntü vardı.
Birinci yarıya oranla Kayseri daha iyi oynamaya ve sahamızda daha sık görünmeye başladı. Nitekim maçın 55. Dakikasında araya atılan topla iyi buluşan Kravets Serkan’ ın solundan vurdu, az farkla top auta gitti.
Topla daha çok oynayan, Kayseri, 58. Dakikada ceza sahası içinde Deniz topa dokundu, Fılıpovıc e çarpan top Serkan’ ın solundan ağlara gitti. 0-1
Golden sonra biraz kendine gelen Konyaspor, topa daha çok sahip olmaya başladı. Ancak, defansta çok başarılı olan, tüm alanları daraltan Kayseri, Konya ya oynama imkanı ve hiç pozisyon vermedi.
Geriye düştükten sonra ne oynadığını bilmeyen bir takıma dönüştük. Bu oyun ile 24 saat oynasak Kayseri’ yi yenme imkanımız yoktu.
MOTİVASYON EKSİKLİĞİ
Konyaspor’ un Fenerbahçe karşısındaki azmi, motivasyonu Kayseri karşısında hiç yoktu.
Günümüzde futbol öyle bir oyun haline geldi ki takım halinde sahanın birinci ve ikinci bölgelerde bir oyun ezberiniz olması lazım.
Üçüncü bölgede ise rakibin ezberini bozacak hamleler yapmanız gerekiyor. Aykut Kocaman geldikten sonra, kafasındaki oyun felsefesini uygulamaya koydu.
Fenerbahçe de olduğu gibi Konyaspor da da başarılı oldu. Bunun en bariz göstergesi maçlarda alınan sonuçlar.
Sahanın birinci ve ikinci bölgelerinde takım nasıl oynayacağını çok iyi biliyor, rakibi sahasında kabul ederek süratli oyuncuları ile üçüncü bölgede rakibin ezberini bozacak hamlelerin başında çabuk ani atak yapıp sonuca ulaşmak.
10 kişi kaldıktan sonra Fenerbahçe karşısında 1-0 öne geçmek bunun en bariz örneği oldu.
Fenerbahçe karşısında galibiyeti kaçıran Konyaspor, karşılaşmanın ardından ortaya çıkan performans verileri ile de bunu ispat etti.
Fenerbahçe 113 kilometreye ulaşırken, yeşil-beyazlılar ise 10 kişi mücadele etmesine rağmen maçı 110.5 kilometre ile maçı tamamladı.
Sprint sayısında Konyaspor'un 104'e 103 üstünlüğü bulunurken, sprint mesafesinde Fenerbahçe 2400 metre, Konyaspor ise 2260 metreye ulaştı. Saatteki hız Fenerbahçe'nin 6,5 kilometre, Konyaspor'un ise 6,8 kilometre olarak ölçüldü.
Bu verilerin hiç biri Kayseri karşısında ortaya konmadı. Sonuç olarak da yenildik.