Ekonomiyi Sonbaharda ne gibi riskler bekliyor?

Geçtiğimiz hafta açıklanan FED tutanakları sonrası yükselişe geçen dolar 2 TL'nin üzerine çıkararak tarihi zirveye ulaşırken, Suriye'ye olası müdahale planları petrol fiyatlarını da arttırmaya devam ediyor.

Önümüzdeki Sonbahar ekonomik açıdan çok sıcak geçecek. Amerika Merkez Bankası'nın durumu, Avrupa'daki seçimler ve kriz halideki ülkeler, Çin'de toplanacak Komünist Partisi Merkez Kongresi'nde alınacak kararlar ve en önemlisi Suriye'ye yapılması planlanan olası müdahalenin sonuçları ekonomik açıdan bir çok dengeyi alt üst edecek.

Ünlü iktisatçı Nouriel Roubini ise önceki gün bu konuyla alakalı Projet Syndicate'de "Sonbaharın Bilinen Bilinmeyenleri" (Autumn's Known Unknows) başlığıyla bir makale yayınladı. Sabah Gazetesi'nde Süleyman Yaşar ise bu makaleyi köşesinde yorumladı.

İşte Yaşar'ın konu ile alakalı o köşe yazısı:

Roubini'ye göre ABD kaynaklı "üç bilinen bilinmeyen" var. Bu bilinmeyenlerden ilki ABD Merkez Bankası'nın varlık alımını azaltmasının miktar ve zamanı, ikincisi, ABD Merkez Bankası'nın başına kimin geleceğinin bilinmemesi oluyor. Üçüncü bilinmeyen ABD'nin borçlanma limiti. Çünkü Cumhuriyetçiler, borç tavanının artırılmasını engelleyebilir. Yine Roubini'ye göre bu üç bilinmeyenden ilk ikisi piyasaları etkiledi zaten.

On yıl vadeli Amerikan tahvil faizi yüzde1.6'dan yüzde 2.9'a yükseldi.

Bir de Cumhuriyetçilerin borç tavanının artmasını engellemesi ABD'yi temerrüde düşürebilir, diyor Roubini.

Gelelim diğer gelişmiş ülkelerden gelen risklere... Seçimleri Angela Merkel'in kazanması halinde euro bölgesinde Alman politikaları devam edecek. Böylece euro krizinin devam edeceğini söylüyor, Roubini. Euro bölgesindeki politik risklere gelince... Ekonomisi sorunlu ülkeler İtalya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz'de hükümet sorunları yaşanabilecek. Yine Avrupa Merkez Bankası'nın çok küçük ve çok geç adımları kısa ve uzun vadeli faizlerin yükselmesini engelleyemiyor. Dolayısıyla canlı bir büyümeye geçilemiyor Euro bölgesinde. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası'nın büyümeyi canlandıracak radikal bir para politikası izlemesi belirsizlikleri azalabilir. Ve gelişmiş ülkelerden Japonya'nın yapısal reform ve potansiyel büyüme hızına ulaşması için ticari liberalizasyona hız vermesi gerekiyor.

2014'te artması beklenen tüketim vergileri ekonomik toparlanmanın yolunu kesebilir.

Gelelim yükselen ülkelere...

Kasımda Çin'de toplanacak Komünist Partisi Merkez Kongresi ekonominin yatırım önceliğinde mi yoksa tüketim önceliğinde mi büyüyeceğine karar verecek.

Bu önemli karar bir seri reforma neden olacak. Yine ucuz dolar döneminin sona ermesi Çin ve diğer BRICS ülkeleri Rusya, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ile Türkiye ve Endonezya'yı etkileyecek.

Roubini'ye göre, bu ülkelerde paralarının serbest düşüşünü önlemek için artırılan faizler büyüme hızını düşürecek.

Ortadoğu'ya gelince...

Suriye'nin ABD tarafından vurulması petrol fiyatlarını yukarı doğru itecek. İsrail-İran nükleer silah gerilimi yine enerji fiyatlarını artıran bir neden olacak. Roubini, bilinmeyenlerin gerçekleşmesi halinde bazıları olumlu etki yapabilir, hatta hasarları düşünülenden az olabilir, diyor.

Roubini'nin bilinmeyenlerini, Türkiye için ele alırsak...

Merkez, faiz artırmayacağını açıklayarak doğru yaptı demek ki. Yine bütçe açığının olmaması ve cari açığın "bir cepten diğer cebe" borçlardan kaynaklanması nedeniyle sonbaharda yaşanacakların Türkiye'ye fazla hasar veremeyeceğini söyleyebiliriz.

Niye söylüyoruz bunu?

Faiz lobisi artmaz diye dursun ağustosta ihracat yüzde 1.4 arttı. Avrupa'ya RO-RO taşıması da yıl başından bugüne yüzde 1.5 arttı. Faiz lobisine bunu da duyurmakta fayda var.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri