Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Avukat Barış Bektaş, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçimine 2 haftadan az bir süre kala, yürüttükleri seçim çalışması ve saha izlenimlerini Merhaba Gazetesi'ne anlattı. Başkan Bektaş, Konya'nın 7-8 ilçesinde çok iddialı olduklarını belirterek, “Akşehir, Seydişehir, Ereğli, Tuzlukçu, Kulu, Derbent, Karapınar ve Akşehir gibi ilçelerde başarı ile çıkacağız” dedi. Bu ilçelerin sosyal demokrat belediyecilik anlayışına uzak olmadığını ifade eden Bektaş, artık iktidarda hizmet yarışına girme konusunda bir korkunun hakim olduğunu ve iktidarın hiçbir şey üretecek güce sahip olmadığını aktardı.
İSTİHDAM ÖNCELİKLİ BELEDİYE ANLAYIŞI
“AK Parti, istihdam üretemiyor” diyen Bektaş, şunları kaydetti: “Biz, kazanacağımız belediyelerde üretimi destekleyerek, kooperatifleşmeyi sağlayarak istihdama ciddi katkılar sağlayacağız. Üretici birlikleri kuracağız ve yaygınlaştıracağız. Konya gibi üretim üssü bir yerde bir elin beş parmağını geçmeyecek firma var. Allah korusun, bu firmaların başına bir iş gelse, var olan az üretim de sıkıntıya girecek. Kim sütünü nereye verecek onun bile garantisi yok. Biz, markalaşmayı artıracağız. Üreticinin süt parasını zamanında ödeyeceğiz. Batıdaki belediyelerimizde 'halk süt' kavramı var. Kazandığımız belediyelerde de bu uygulamaları hakim kılacağız. Hem üreticimiz kazanacak hem de vatandaşımız ucuza kaliteli süt temin edecek. Fakir ve fukaralara da ücretsiz süt dağıtacağız. Bunun gibi çok projemiz var.”
VATANDAŞIN TERCİHİ DEĞİŞİYOR
Cumhur İttifakı yetkililerinin söylemlerinin çok sıkıntılı olduğunu ifade eden Bektaş, seçim öncesi hizmet eksenli bir belediyeciliğin konuşulması gerekirken, AK Parti ve MHP yetkililerinin sorumsuz şekilde süreci karmaşa içine çekmek istediğine vurgu yaptı. İnsanların oy verme alışkanlıklarının değiştiğini gördükçe Cumhur İttifakının söylemlerinin de söylemlerinin keskinleştiğinin altını çizen Bektaş, “Millet İttifakına ve seçmenine söylenmeyen söz, atılmayan iftira da kalmadı. Bu gerçekten çok üzücü. İktidar artık vatandaşa bir şey vaadedemiyor. Tıkanmışlıkları var. Atılan iftiralar ve iddialar, bize yapışmaz. Biz, Kıbrıs'ın Beş Parmak Dağlarına zamanında milliyetçiliğimizi yazdırmış insanlarız. Biz, düğünde ve cenazede biriz. Bu neyin kini? Memleket hepimizin. İktidar uğruna, oy kaygısı gerekçesi ile toplumu ayrıştırmak kimseye yakışmaz. Ana akım medyada sürekli çamur atmanın gayretinde. Olmaz böyle. Gerçekten yakışmıyor. Belli fay hatları üzerinden toplumun geleceği sıkıntı altına sokuluyor. Bin yıldır her türlü badireyi atlatmış bir medeniyetiz biz. Beka beka deyip, vatandaşın aklına korku politikasını yaymanın ne mantığı var? Sosyal adalette,üretimde, kaynakların adil dağıtılması hususunda ciddi sorunlarımız var. Bunlar neden konuşulmuyor? Sıkıntıları dile getirenlere de her türlü yaftalama yapılıyor. İşsizlik, gençlik aklınıza gelen ne varsa hepsi konuşulmalıdır. Türk siyasi tarihinde hiç bir dönemde hiç bir iktidar, 'beka problemi var' söylemleri ile bize oy verin, şunlara oy vermeyin dememiştir. İlelebet yaşayacak bir Türkiye var” şeklinde konuştu.
EKONOMİK GİDİŞAT İKTİDARI YIPRATTI
Ekonomik krizin ciddi anlamda baskılandığını iddia eden CHP Konya İl Başkanı Av. Barış Bektaş, “Turbun büyüğü heybede” dedi. Vatandaşın esas fatura ile Nisan'dan sonra karşılaşacağını kaydeden Bektaş, şu cümleler ile konuşmasını noktaladı: “Yerel seçimler bitecek ve işin gerçek yüzü o zaman ortaya çıkacak. Hâl esnafı ve üretici dahi yakışık olmayan tabirle adlandırıldı. İktidar sorumluluğu kendi üzerine almıyor. Almadı, almayacak da hiçbir zaman. Üretim girdileri arttı. Yem, mazot, gübre, elektrik fiyatını belirleyen kim? Tabiki iktidar. Üreten insanlar tehdit edildi, işin faturası sadece üreticiye kesildi. Her konu ile ilgili başkası suçlandı. Evet, AK Parti iktidarının ilk 10 yılında zenginlik vardı.Çünkü Cumhuriyet birikimleri satıldı. Bunun tek cevabı da birikimlerin satılmasıdır. Yapanlar ve satanlar arasında bir mücadele var. Sağ ile solun mücadelesi değil bu. Artık gübre dışarıdan geliyor. Üretim alışkanlıklarımız bitti. Ben bir ilin il başkanı olarak yatayım 'Aa her şey ne kadar iyi gidiyor mu?' diyeyim. Ekonomik gidişat, vatandaşın tercihini kesinlikle etkileyecek. Vatandaş, meseleyi çözse sorunlar bu kadar büyümez. Vatandaşın haber alma özgürlüğü yok edilmiş durumda. Bu anlamda gerçeklerden oldukça uzak vatandaş. Bakın et üreticileri, ürününü 21-22 liraya 4-5 ay vade ile satmaktan şikayetçi. Süt üreticisi de aynen öyle. Sanayi üretimi ciddi manada azaldı. İşsizlik arttı. İstihdam sorunu var. Uzun ve kısa vadeli çözüm ve tavır yok. 2-3 yılda çıkılacak bir kriz, iktidarın sürekli başkalarını suçlamasından ve kendi suçlarını kabul etmemelerinden dolayı daha da uzun süreceğe benziyor. Kriz, derinleşiyor ve artıyor.
EMRE ÖZGÜL