Ülke ekonomisi zor günlerden geçiyor. Seçim belirsizliği de ekonomiyi ve sektörleri çıkmaza sokuyor. Döviz kuru yükseliyor, hayat pahalılığı artıyor. Uzmanlar reel faizin, politika faizinin 4-5 katı olduğunu söylüyor. Bankalar, vatandaşa kredi vermiyor, insanlar, Dolar ve Euro'sunu bankalardan çekemiyor. Temel tüketim ürünleri başta olmak üzere, birçok kaleme de zam gelmeye devam ediyor.
GERÇEK FAİZ YÜZDE 42'NİN ÜZERİNDE
Kalkınma İktisatçısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz, bugünkü şartların serbest piyasa mekanizmasına uygun olmadığını aktardı. Türkiye'nin son dönemde serbest piyasa ekonomisinin gerekliliğini yerine getirmediğine dikkat çeken Alagöz, Merkez Bankası'nın (MB) finansal istikrarı sağlamaktan öte, istikrarsızlığa yürüdüğünü ifade etti. Finansal oyuncuların politika faizini önemsemediğini belirten Alagöz, “Gerçek faiz şu an yüzde 42'nin üzerinde” dedi.
İNSANLAR DOLARINI EUROSUNU ÇEKEMİYOR!
TÜİK rakamına göre enflasyonun 43,68 olduğunu hatırlatan Alagöz, “Gerçek enflasyon, yüzde 100'e yakın. Bunu nereden teyit ediyoruz? Tüketicinin en yüksek ödediği harcama kaleminin başında ev kiraları geliyor. Ev kiraları yüzde 100'ün üzerinde arttı. Gıda fiyatlarında yüzde 100'e varan fiyat artışı oldu. Bakın, son 1 aydır tüketici ve yatırımcıların bankalardan yatırım için kredi almaları neredeyse imkânsız. Konut veya taşıt kredisi alınamıyor. İhtiyaç kredisi alınamıyor. İnsanlar, Dolar ve Euro'sunu çekemez noktaya geldi. Ekonomi politikasındaki yanlışlıklar, depremin getireceği ek maliyet, Türkiye'nin ekonomik anlamda çok daha zor günleri yaşayacağının sinyalini veriyor. AK Parti, 'Asrın felaketi' olarak nitelendirdiği deprem sonrası 'Asrın tasarrufunu' gerçekleştirmedi. Etkin olmayan alanlarda itibar adına harcamaların devam etmesi, kaynakların refahı arttıracak, yatırımları kolaylaştıracak şekilde yönlendirilmemesi önümüzde zor sürecin bizi beklediğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
EKONOMİ SÜRDÜRÜLEMEZ BİR HAL ALDI!
“Bu hükümet dönemi, pek çok rekorun kırıldığı bir dönem oldu” diyen Kalkınma İktisatçısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu hükümet döneminde Cumhuriyet tarihinin en yüksek dış ticaret ve cari açıkları verildi. En yüksek bütçe açıkları verildi. Merkez Bankası'nın net rezervleri ilk kez negatife düştü. İç ve dış borçlanmanın en yüksek olduğu dönem bu dönem oldu. Toplam faiz ödemesi ilk kez bu kadar arttı. Yoksul insan sayısı ilk kez bu kadar yükseldi. Gelir adaletsizliği ilk kez bu denli yükseldi ve zirveyi gördü. 2023 yılında beklenen bütçe açığı ne kadar? 649 milyar TL. Peki biz 2023 yılının ilk 3 ayında ne kadar açık verdik? 417 milyar TL. Bu borcun zaten 3'te ikisini ilk 3 ayda verdik. Gerisi? Düşünmek istemiyorum. Gerçekten zor günler bizi bekliyor. Bütçe açığını kapatmak için borçlanma yapılacak. Yüksek faizle borç alınacak. Ekonomi, sürdürülemez noktaya geldi. Allah, Türk milletinin yardımcısı olsun. Şatafat ve itibar harcamaları bırakılıp, hükümetin tasarruf etmesi gerekir. Kamu tasarruf etmeli. Artık bu zorunlu ve kaçınılmaz. Vatandaşın tasarruf edecek durumu kalmadı. Şimdiye kadar hep vatandaş tasarruf etti. Kira ve gıda fiyatı Türkiye'de yükselecek. Doğalgaz, elektrik ve benzin fiyatları daha da artacak. Enflasyon daha da artacak. Döviz kuru daha da yükselecek.”
EMRE ÖZGÜL